Türkiye’nin farklı illerinde faaliyet gösteren dolandırıcılık şebekesi, resmi kurum ve kuruluşların icradan satışa çıkardığı araçları ucuza satma vaadiyle vatandaşları dolandırmıştı. Sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan’ın da mağdurlarla lüks restoranlarda yapılan görüşmelere güven vermek için katıldığı ve alınan paraların fenomenler üzerinden aklandığı iddiasıyla geçtiğimiz aylarda gözaltına alındığı davaya ilişkin mahkeme kararını açıkladı. Küçükçekmece 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada bir kısım sanıklar, mağdurlar ve avukatları hazır bulundu.
Nihal ve Bahar Candan kardeşler soruşturmasında yeni gelişme! Çete liderine 479 yıl hapis ve milyonlarca lira para cezası
Bahar Candan ve Nihal Candan kardeşler geçtiğimiz günlerde kara para aklama suçlamasıyla tutuklanmıştı. Ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları ’sazan sarmalı’ yöntemiyle dolandıran ve güven kazanmak için mağdurlarla yaptıkları görüşmelere Bahar ve Nihal Candan kardeşleri de çağırdığı iddia edilen örgüt yöneticisi ve üyelerinin yargılandığı davada karar açıklandı.
Duruşmada kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Eren Koç’un “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek” ve 73 kişiye karşı “nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 479 yıl hapis ve 141 milyon para cezası ile cezalandırılmasına karar verirken, Nihal Candan’ın eski sevgilisi sanık Onur Apaydın’ın ise aynı suçlardan 459 yıl 7 ay hapis ve 143 milyon 849 bin 200 TL para cezası ile cezalandırılmasına hükmetti. Öte yandan sanıkların 2 müşteki yönünden beraatine karar verilirken, diğer sanıkların da değişen oranlarda hapisle cezalandırılması hükmedildi.
Bir kısım mağdurların avukatı Burak Temizer verilen karara ilişkin, "Gelinen noktada Türkiye'nin farklı illerinden tam 73 mağdurun olduğu, 37 sanığın yargılandığı 17 celse süren dava neticesinde sanıkların yüzyıllarca yılı bulan hapis cezaları ve milyonlarca liralık adli para cezaları ile cezalandırılmalarına karar verildi. Örgüt, icra dairelerinden hacizli veya devletin el koyduğu araçları sözde ucuza temin etmek vaadiyle onlarca kişiyi farklı zamanlarda milyonlarca lira dolandırmış durumda. Örgüt üyeleri yeri geldiğinde kendilerini kamu görevlisi örneğin icra müdürü olarak yeri geldiğinde de banka yetkilisi olarak tanıtmışlar. Aynı zamanda mağdurlardan alınan paralar kimi zaman kurulan paravan şirketlerin hesaplarına yatırtılmış. Tabii ki bir de madalyonun diğer yüzü olarak suçtan elde edilen milyonlarca liranın aklanması sürecine bir başka deyişle suç gelirlerinin aklanmasına dair de ilerleyen zamanlarda yargılamalar olacak ayrıca hükümler kurulacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
MÜTALAA AÇIKLANDI!
Küçükçekmece Cumhuriyet Savcısı tarafından açıklanan mütalaada İstanbul genelinde dolandırıcılık yaparak menfaat temin etmek maksadıyla belirli bir organizasyon içerisinde hareket eden şahısların paravan olarak oluşturulan şirketler üzerinden faaliyet gösterdikleri belirtildi. Mütalaada, şahısların ilk aşamada müştekilere tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak güven kazandıktan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri Veysel olarak tanıttıkları şahıs vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bir bedelle sattıklarını söyleyerek ikna ettikleri kaydedildi.