Nihat Doğan, Alişan'la neden küstüklerini açıkladı
Bir zamanlar aralarından su sızmayan Nihat Doğan ile Alişan birbirlerine küsmüşlerdi. Küslüğün nedeni ortaya çıktı. Nihat Doğan, TV8 ekranlarında yayınlanan 'Müge ve Gülşen'le 2. Sayfa' programına konuk oldu. Eski dostu ve meslektaşı Alişan'ı vefasızlıkla suçlayan Nihat Doğan, neden küstükleriyle ilgili ''Alişan asker olduğunda iki kere gittim ama o benim ablamın cenazesine bile gelmedi'' dedi.
Geçtiğimiz Ağustos ayında İranlı hayranı Arezoo Gharlar'la evlenen 46 yaşındaki şarkıcı Nihat Doğan, 13 Ocak'ta baba olmuştu. Oğlu Amin Badıkan Doğan'ı kucağına olarak büyük bir mutluluk yaşayan Doğan, bugün TV8 ekranlarında yayınlanan '2. Sayfa' programına konuk oldu. Ünlü şarkıcı programda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
ALİŞAN'A SİTEM ETTİ
Nihat Doğan programda eski dostu Alişan'la ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu ve neden küstüklerini ilk kez canlı yayında açıkladı. Abla acısı yaşayan Nihat Doğan, koronavirüs nedeniyle kaybettiği ablası Fatma Doğan'ın cenazesine katılmadığı için Alişan'a kırgın olduğunu dile getirdi.
KÜSLÜĞÜN NEDENİ ORTAYA ÇIKTI
"Bu saatten sonra beni arasa ne olur" diyerek eski dostuna sitem eden Nihat Doğan, kendi ablasının cenaze törenine gelmediği için Alişan'ın kardeşi Selçuk Tektaş'ın cenazesine gitmediğini söyledi.
''ALİŞAN BU SAATTEN SONRA ARASA NE OLUR...''
Nihat Doğan, konuk olduğu 'Müge ve Gülşen'le 2. Sayfa' programında Alişan'a olan kırgınlığını şu sözlerle anlattı: ''Mahsun'u yerdirmem, Özcan'ı yedirmem, Alişan'ı da eskiden yedirmezdim. Alişan'a büyük kırgınım. Allah tabi yine evlatlarına bağışlasın, evliliğini daim etsin. Alişan'la hiçbir zaman dokumuz tam manasıyla uyuşmamıştı. Benim kıskançlığım yok. 'Alişan'ı yedirmem' diyorum, başarılarıyla gurur duyuyorum. 'Alişan'a ne oldu?' diye sormak lazım. Alişan asker oldu, askerliğine gittim. İki defa gittim. Aramız kötüyken de gittim. İnsanlık başka bir şey. Askerlik anında birinin gelmesi çok büyük mutluluk, moral motivasyon. Televizyon programı yaptı gittim, nişan yaptı gittim, düğün yaptı gittim, çocuğu oldu gittim. Hep giden biz olduk. Benim ablam vefat etti, ablamın vefatına gelmedi. Beni arayıp konum istedi. Konum attım, herkes geldi Alişan gelmedi. Annem bile ''Sen bu Alişan'ın her şeyine gittin'' dedi. Hep git, hep git, hep git... Büyüklerin çok güzel sözü var. 'Bir yeri üçlemeyin' diyorlar. Biz üçledik, dörtledik, onüçledik hatta. Kardeşimiz vefat etti... Allah herkesin çarşısına göre pazar versin ama ölüm hiç bize gelmeyecek gibi bir güç zehirlenmesine giriyor insan. Allah'tan geldik, Allah'a gideceğiz. Bu saatten sonra arasa ne olur. Kalp kırılmış, gönül kırılmış... Ben kıyas etmek için söylemiyorum. Keşke onun kardeşi Selçuk'a Allah uzun ömürler verseydi. Selçuk, Alişan'dan daha kıymetli bir çocuk. Bu kadar da açık ve net söylüyorum. Daha insani, daha vicdanlı, daha merhametliydi. Adeta yürüyen bir melekti. Allah evlatlarına güzel ömürler versin. İyi çocuktu. Dünyadaki en güzel şey iyi gelip iyi gitmek. İyi bakmak, iyi görmek ve iyi gitmek lazım. Mal da yalan, mülk de yalan, al biraz da sen oyalan. Sen gelmiyorsun, gitmiyorsun, aramıyorsun. Bir kere de sen gel kardeşim. Annem çok kırıldı. Annem hala da Alişan'a dua ediyor. Allah kimseye kardeş acısı yaşatmasın. Gerçekten çok zor. Alişan'ın başka kardeşi de yok. Selçuk'a Allah'tan rahmet diliyorum. Benim Alişan'a söylemek istediğim sadece kırgınım.''