NSU davasında karar açıklandı!
Dünyanın gündemindeki NSU davasında karar açıklandı. Almanya'daki Türklere yönelik cinayetleri nedeniyle yargılanan NSU örgütünün lideri Beate Zschaepe 10 farklı cinayetten suçlu bulundu. Zschape'ye ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verildi.
10 kişiyi öldürmek, banka soygunları yapmak ve bombalı saldırılar düzenlemekle suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütüne yönelik beş yıldır devam eden davada bugün gözler Münih'teydi. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde görülen davada Manfred Götzl başkanlığındaki heyet, baş sanık Beate Zschäpe ve dört sanık hakkındaki kararını açıkladı. Mahkeme heyeti davanın baş sanığı Beate Zschäpe'yi suçlu bularak ömür boyu hapi cezasına çarptırdı.
PROTESTO EDİLDİ
NSU örgütüne yönelik davanın karar duruşması öncesinde Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi binası önünde gösteri düzenlendi. Gösteri öncesinde NSU kurbanları için bir dakikalık saygı duruşunda bulunudu.
"Devlet ne kadar NSU'nun içinde?", "NSU'nun tamamen aydınlatılmasını bekliyoruz", "Nazi terörü ve ırkçılığa karşı birlikteyiz" yazılı dövizler taşıyan göstericiler duruşma salonuna girebilmek için uzun kuyruklar oluşturdu. Davanın karar duruşması için yoğun güvenlik önlemleri alındı. Daha sonra başlayan duruşmada mahkeme heyeti 2001-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişinin ölümünden sorumlu tutulan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütüne yönelik kararını açıkladı.
BAŞSAVCI NE İSTEMİŞTİ?
NSU davasında savcılık mütalaasının ve savunmanın alınma süreci yaklaşık 11 ay sürdü. Başsavcıık mütalaasında ana sanık Beate Zschäpe'nin tüm cinayetleri bildiğini, diğer örgüt üyeleriyle cinayetleri birlikte planladığını, suç ortağı olduğunu vurgulayarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını talep etmişti. Savcıık ayrıca Zschäpe'nin şartlı salıverilmemesi için de ihtiyati tevkif istemişti. Zschäpe bu yolla salıverilmesinin ardından da güvenlik denetimi altında tutulabilecek. Zschäpe'nin avukatları müvekkillerinin cinayet ve diğer saldırılara dahil olmadığını, sadece Kasım 2011'de Zwickau'da üçlünün saklandığı evi kundaklamaktan ceza alması gerektiğini savunmuştu.