Barselona’da bulunan yapı, 1968 yılında mimar Ricardo Bofill tarafından inşa edildi. Yapının ilham kaynağı ise Franz Kafka’nın Şato adlı eseri. Zaten kübik hatları ve yapısıyla esin kaynağını belli eden yapının ismi de, “Şato”nun Katalan dilindeki karşılığı olan “El Castell”dir.
O efsanevi yapıtlar hayaldi, gerçek oldular!
Edebi eserlerin asli unsurlarından olan mekanlar, kimi zaman yazar ve okuru ve aynı düzleme getiren ve bağ oluşturan bir mihenk görevi görür. Okuyucuyu eserin içine çekmesi bir yana, belli durumlarda karakterler için bile bağlayıcı bir unsur olur ve onları yönlendirir. Ancak biz konu olarak edebiyatta mekanı değil, edebi eserlerden ilham alınarak yapılmış gerçek hayattaki mekanları ele alacağız. Dünyanın birçok yerinde bulunan bu mekanları sıralarken başlayacağımız yer ise Franz Kafka’nın Şato’su.
Chiara Fabiani ve Fernando Pons Vidal tarafından inşa edilen bu küçük otel, İspanya’nın Minorka adasında bulunmaktadır. Marco Polo’nun hayali şehirleri keşfettiği Calvino’nun eserini çağrıştıran otelde, sekiz misafir odasının her biri farklı bir şehri temsil etmektedir.
Mimar Steven Holl’un Moby Dick romanından esinlenerek inşa ettiği yapı Massachusetts’in bir adası olan Martha’s Vineyard’da bulunmaktadır. Romanda, kıyıya vuran bir balinanın iskeleti üzerine deri gererek bir yapı inşa eden Kızılderili kabilesinden esinlenen Holl’un yapısı da ilhamını bu küçük bölümden almıştır.
J.R.R. Tolkien’in The Hobbit romanı baz alınarak inşa edilen yapı, diğerlerinden biraz farklı olarak ilhamdan çok bir otel stratejisi olarak inşa edildi. Otel, halen Waitomo’nun Woodlyn Park’ında hizmet vermektedir.