ODTÜ ve TAİ'den büyük başarı
Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Türkiye'de ilk defa şekil değiştirebilen göreve uyumlu uçak kanatları yapmayı başardı. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ile ortaklaşa hazılanan TÜBİTAK projesinde uçak başarıyla uçuruldu.
ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Yavuz Yaman, Prof. Dr. Serkan Özgen, Doç. Dr. Metin Şahin ve Doç. Dr. Güçlü Seber, TÜBİTAK projesiyle geliştirdiği 'şekil değiştirebilen göreve uyumlu kanatları' İnsansız Hava Aracı (İHA) üzerinde denedi. Yaman ve ekibi, mevcut uçak kanatlarının uç kısmındaki 'flap' ve 'aileron' adlı kanat parçalarını hareket ettiren ve kanadın alt kısmında bulunan mekanizmayı, kanat içine yerleştirdi. Tasarım ve yer testleri ODTÜ, üretim ve uçuş testleri TAİ ortaklığıyla yapılan şekil değiştirebilen kanatlı uçak başarıyla uçuruldu. Sistem sayesinde, kanatlardaki sürtünme kuvveti azaltılarak, uçuş aerodinamik açıdan daha verimli hale getirildi. Uçak, aynı görevi daha az yakıt kullanarak yaptığı için hem daha ekonomik bir uçuş gerçekleştirildi, hem de havaya daha az azotoksit ve karbondioksit bırakılarak doğanın daha az kirletilmesi sağlandı. Prof. Dr. Yaman ve ekibi ayrıca, havacılığın geleceği ile ilgili uluslararası çalışmalarda Türkiye’yi temsil ederken, 5 milyon avro bütçeli 'Change' isimli AB projesinde yer aldı.
'DAHA AZ YAKIT DAHA VERİMLİ UÇUŞ'
Prof. Dr. Yavuz Yaman, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) yaptığı açıklamada, mevcut uçakların kanat yapısındaki 'flap' ve 'aileron' adlı kanat parçalarını hareket ettiren mekanizmaların uçağa ağırlık yaptığını, havadaki sürtünme kuvvetini artırdığını, özellikle uçağın iniş ve kalkışı sırasında ekstra gürültüye neden olduğunu söyledi. Yaptıkları projede kanadın alt kısmındaki mekanizmayı kanadın içine yerleştirdiklerini belirten Yaman, "Bunun temel amacı aerodinamik verimlilik dediğimiz faydayı sağlamak. Belli bir amacı yerine getirmek için daha az yakıt kullanabiliyoruz. Bu daha az karbondioksit ve azotoksit salınımı sağladığı için doğayı daha az kirletiyor. İlaveten daha ekonomik oluyor. Başka bir bakış açısıyla da bir yerden bir yere gitmek istediğimiz zaman bir kere kalktıktan sonra aynı miktar yakıtla daha uzun mesafeler de kat edebiliyoruz, daha uzun görevler de yapabiliyoruz. Konvansiyonel yöntemlerde flap ve aileronlar açıldığı zaman arasından geçen hava gürültüye neden oluyor, ama burada önerilen yöntemde flap ve aileronlar açılmadığı için hava geçmiyor, hava geçmediği zaman da onun yarattığı gürültü olmuyor tabii" dedi.
'HAVACILIĞIN GELECEĞİ YENİ KANAT YAPISINDA'
Mevcut uçak kanatlarının düz uçuşa göre tasarlandığı için yakıtın yüzde 85'lik bölümünün kalkış, yükselme, alçalma ve iniş bölümlerinde harcandığına dikkati çeken Prof. Dr. Yaman, "Ama bizim uçağımız, havada kalkış esnasında, yolculuk esnasında, kanat yapısını değiştirip her zaman daha verimli olduğu ortaya çıkıyor. Dolayısıyla daha az yakıt yakıyoruz, doğayı daha az kirletiyoruz, daha ekonomik seferlerimizi yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Yaman, geleceğin hava taşıtlarındaki kanatların da şekil değiştirebilen yapıda tasarlanmasının beklendiğini dile getirerek, "Avrupa’da ve dünyada, yapılan çeşitli çalışmalar var. Türkiye olarak biz bunların dışında değiliz, teknolojik olarak değil, bilgi birikimi olarak içindeyiz ve içinde yer almak için daha ileri projelerde de çalışıyoruz. Havacılığın geleceği bu tür yapılarda olmak zorunda. Çünkü bütün diğer mühendisler gibi havacılık mühendisleri de doğayı mümkün olduğunca daha az kirletmek istiyorlar. Yeşil uçaklar, doğayla dost uçaklar yapmak istiyorlar ve ekonomik uçaklar yapmak istiyorlar" diye konuştu.
'GELİŞTİRİLİRSE BEKLEME SÜRELERİ DE AZALACAK'
Prof. Dr. Yaman, kanatlarda yapılacak değişikliklerin uçuş sürelerinden havaalanındaki bekleme trafiğine kadar birçok alanda iyileşmeye yol açabileceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Şu anda üretimde ve kullanımda olan uçaklarla iniş kalkış sürelerinin de ayarlanma meselesi var. Havaalanlarında uzun süre bekliyoruz, kuyruklar oluşuyor, iniş kalkış sırasında trafikten dolayı kuyruklar oluşuyor. Çünkü, uçaklar keskin bir diklikle havalanıp, keskin bir diklikle inemiyor. Ama uçakların kanatları ileride değiştirilebilirse, yani önerdiğimiz çalışmalar daha da gelişerek kullanılabilirse o zaman uçakların havaalanından ayrılması ve havaalanına inmesi çok daha kısa zamanlarda gerçekleşecek. Havada dönüşler, beklemeler, onların getirdiği ilave gürültü ve kirlenmeler olmayacak. Havaalanında beklemenin yarattığı sıkıntılar olmayacak. Yani insanlar sadece daha sağlıklı, verimli ve emniyetli uçuşlar yapmayacaklar, aynı şekilde hep doğaya daha az zarar verecekler."