Öğrenciler yeni sistemde İmam Hatip Lisesi'ne gitmeye mecbur mu kalacak?

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, pazar günü, TEOG'un yerine gelecek olan yeni sistemin detaylarını açıkladı.

"Veli Tercihine Bağlı Serbest Kayıt Sistemi" adı verilen sistem, öğrencilerin adrese dayalı olarak en yakınlarındaki okula yerleştirmelerine ve tercih edenlerin "seçkin" okullar için sınava girmesine dayanıyor.

Bakan Yılmaz'ın açıklamalarının ardından sistem kamuoyunda tartışılmaya başlandı.

Sistem akıllarda bazı soru işaretlerine neden olsa da Habertürk yazarı Sevilay Yılman, genel olarak sistemi tatmin edici bulduğunu yazdı.

Ancak Yılman, İmam Hatip Liseleri konusunda Bakan Yılmaz'dan bir açıklama bekliyor...

- İmam hatiplere mecbur kalırsak ne olacak halimiz?

ORTAOKULU bitiren öğrencilerin hangi liseye gideceğine yön verecek yeni sistemi Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz sonunda açıkladı dün. Ama tam anlatılamadığından mı ya da beklentilerin başka türlü olduğundan mı nedir, kafalar hâlâ karışık. Yani en azından benim orta son sınıfta çocuğu olan çevremdeki velilerden edindiğim izlenim bu yönde. Dün birkaçıyla konuştum. Enteresan tepkilerle karşılaştım. Garip daha doğrusu. Diyorlar ki: “TEOG ile ilgili sıkıntının esası, çocukların at yarışında koşturuluyor misali bir sınav sistemine mahkûm edilmesiydi. Güya çocukların ergenlik öncesi psikolojilerini olumsuz etkileyen bu saçmalığın ortadan kaldırılması için yeni bir yöntem sunulacaktı. Sunulamadı. Evet isteyen öğrenci evinin yakınındaki okula gidebilecek ama seçkin, iyi liselerde eğitimine devam etmek isteyen öğrenci de yine sınava girecek! Yani çocuklar yine aynı stres altında at gibi koşturulmaya devam edecek!”

Bilmiyorum velilerin beklentisi ne yöndeydi ama ben açıklanan yeni sistemi çok da berbat bulmadım. Bir-iki husus var benim de kafamı kurcalayan, onu da yazacağım ama seçkin liselere girişte merkezi bir sınavın olacak olması beni hiç şaşırtmadı. Ne olması bekleniyordu ki! Aralarında Galatasaray, Kabataş, İstanbul Erkek gibi yıllarını özel zekâya sahip öğrencilerin eğitimine adamış bu tip okulların da sadece etrafında oturan öğrencilerin kayıtlarını falan mı yapması bekleniyordu!

Hülasa... Açıklanan yeni sistemde tek bir defalık da olsa merkezi sınavın yapılacak olmasının bence hiçbir mahsuru yok! Böyle olmak zorundaydı zaten. Böyle olmasa başka türlü ve çok daha karmaşık olacaktı. Seçkin diye bilinen okullar kendi sınavlarını kendileri yapacaktı ve çok daha büyük tartışmalar kaçınılmaz olacaktı. Düşünsenize, Galatasaray kendi sınavını kendi yapıyor. O zaman Çemişgezekli, Şırnaklı, Erganili yeni Mahir’lerin Galatasaray gibi liselerde okuma şansı nasıl olacaktı?

Özetle, tatavaya gerek yok! Sınavsız bir eğitim sistemi mümkün değil Türkiye’nin eğitim düzenine göre. Adı ister TEOG olsun, ister MEOG fark etmez ama bu eğitim şartlarıyla çocuklar bir sınava mahkûm.

Ben sınav olayına değil ama şu evine en yakın okul olayına takıldım. Aslında ilk anda akla mantığa uygun geliyor. Çünkü eğitimde işi bilenlerin genel olarak söylediği şey: “En iyi okul, eve en yakın okuldur.” Bence de öyle ama bu şimdiler için çok geçerli bir görüş olmayabilir. Zira aldığım duyumlara göre söylüyorum, neredeyse düz lise kalmamış memlekette. Çoğunun imam hatip modeline dönüştürüldüğü iddia ediliyor. Eğer gerçekten bu iddia doğruysa büyük fecaat! Çünkü imam hatip liselerini tercih tamamen ailenin dünya görüşüyle bağlantılıdır. Açıkça yazıyorum, eğer benim oğlum şu anda böyle bir sisteme göre okumak durumunda kalsaydı ve tek şansı da eve en yakın olan okullardan birini tercih etmek olsaydı bu asla bir imam hatip lisesi olmazdı. (Rica ediyorum kimse bana zart, zurt etmesin ve boşuna kükremesin çünkü ben bunu kendi evladım için söylüyorum. Eğer evlat benim evladımsa, onun neyi, nasıl okuması gerektiğine de ancak ben karar veririm.) Düşünsenize... Evimize yakın 5 okulun 5’i de imam hatip lisesi ve ben oğlumun imam hatipte okumasına razı değilim. Ne yapacağım bu durumda? Nasıl başa çıkacağım bu sorunla? Acaba Sayın Milli Eğitim Bakanı’mız İsmet Yılmaz şu anda milyonlarca insanın kafasındaki bu soruya tüm açıklığı ve samimiyetiyle cevap verebilir mi?

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.