‘OLAY KARLOV SUİKASTINDAN FARKSIZ. ORADA SİLAH, BURADA GAZETECİLİK KULLANILDI!
SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ve SuperHaber programcısı - Hürriyet yazarı Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın yeni bölümü SuperHaber YouTube kanalında yayında…
İki usta isim SuperHaber programcısı - Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ile SuperHaber programcısı - Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, “Memleket Aşkına” programının yeni bölümünde, Anadolu Ajansı muhabirinin basın toplantısında yaptığı provokasyonu konuştu.
ŞENER: DÜZENEK KURARAK CANLI YAYIN YAPIYOR. KARŞIMIZDA BİR FETÖ OPERASYONU VAR!
Nedim Şener, “Bir terör örgütü yapılanmasıyla yıllardır iç içe yaşıyoruz, PKK gibi. Uluslararası destek ve siyasi ayağı olmadan ayakta durabilecek örgütler değil. Uluslararası destekler Avrupa ülkeleri ve ABD olmak üzere başta sağlanıyor. Altında eleman, lojistik, para desteği geliyor. İçeride de siyasi olarak özellikle muhalefet cephesinde yer buluyor. Bu FETÖ’nün kripto yapısını hala devletin içinde bulunmadığı anlamına gelmiyor. Devletin medya organlarında FETÖ’cülerin olduğunu çok kez söylemiştim. Bunu devletin o ajanslarında çalışan diğer gazetecilerden duymuştum, isim isim de biliniyor. Nasıl tasviye edilmediğini, hatta bazılarının da nasıl terfi ettikleri biliniyor. Medyanın kuruluşlarındaki FETÖ’cüler Cumhurbaşkanı ve başka siyasetçilerle aynı uçağa biniyor. Bir FETÖ’cünün neler yapabileceğini en kanlı şekilde Karlov suikastında gördük. Sıradan bir asayiş polisi… Eğitilerek azılı bir katile, koruma kılığına bürünerek bir Rus büyükelçiyi, Ankara Büyükelçisini herkesin gözü önünde canlı yayında katletti. Bunun nasıl bir tezgah olduğu yargılama sonucu ortaya çıktı. FETÖ’nün MİT’teki uzantıları dahil ortaya çıkarıldığı itiraflarla karara bağlandı. Anadolu Ajansı’ndaki bu olay, bundan hemen hemen farksız. Onda silah kullanıldı, burada gazetecilik mesleği kullandı. Bir gazetecilik sınırlarını aşarak bir soru sorabilir ama ortada bir düzene ve öğretilmiş bir soru var. O an asla azırlanmış bir soru değil. Neyin kamuoyuna yansıyacağı çok iyi hesaplanmış. Suçlayıcı ifadelerle bir bakan hakkında başka bir bakana soru yöneltmiş. Orada kurduğu düzenekte medyanın bütün kameralarının bulunmasına rağmen kendisinin telefonundan canlı yayın yaparak FETÖ’cü hesaplara aktarılıyor. O hesapların da isimleri belli, bunlar paylaşır paylaşmaz hemen bir takım muhalif bilinen internet sitelerinde yayınlanmaya başlıyor. Canlı yayının bütünün de sayın Varank’ın verdiği cevapta var ama o kısım kesiliyor. Sadece soru üzerinden bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Olayın içinde bir kurgu olduğu çok açık. Kendisinin bir FETÖ’cü olduğuna daire kaydı olmasa da abisi KYK’lı, ablası da FETÖ’cü hakkında olduğu üzere hakkında işlem yapmış. Diğer FETÖ’cü ‘mağdur ailelere’ bankamatik üzerinden para gönderen birisi olduğu tespit edilmiş. Bu işler takip altında. Burada bir incelik var, bir kişinin ailesi FETÖ’cü diye diğer kişiler suçlanamaz tabi. O kişi abisi ve ablasının içinde bulunduğu suç örgütünün içinde faaliyet gösteriyor. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir ayrımcılığına gitmediğini kişinin Anadolu Ajansı’nda görev yapmasıyla göstermiş. Devlet suçlamadığı gibi bir de Anadolu Ajansı’nda bu kişiye iş vermiş. O devletin verdiği görevi devlet aleyhine çalıştırır hale getirmiş.” sözlerini kullandı.
YARAR: ‘TÜRKİYE IŞİD’TEN PETROL ALIYOR’ HABERİ ANADOLU AJANSI MUHABİRİNİN YAPTIĞINDAN DAHA MI HAFİF BİR İŞTİ?
Mete Yarar, “Sık sık değindiğim bir mevzu var, Suriye’ye müdahale ettiğimiz dönem ve Fırat Kalkanı Harekatı’nın başladığı dönem dahil olmak üzere Türkiye’de bir takım haberler çıkardı. IŞİD’in tek saldırdığı ülke Türkiye idi. Askerlerimizi şehit ediyordu, şehirlerimize roket atıyordu, PYD ile iş birliği yapıyordu ve yalnızca Türkiye’ye yakın muhalif gruplara saldırıyordu. Bu örgüt ile Türkiye’yi ilişkilendirmek isteyen gazeteciler vardı. Devamlı ‘Türkiye IŞİD’ten petrol alıyor’ deniyordu. IŞİD’e boru döşeyerek Türkiye’ye petrol getirdiğimiz söyleniyordu. Arkasından yabancı servisler devreye girmeye başladı. Rusya o dönem operasyonlardan sonra bunu servis etmeye başladı. Bir süre sonra ABD hazine bakanlığında durum, ‘IŞİD’ten petrol ticareti yapan PYD’dir. Oradaki petrol Kuzey Irak’a geçiriliyor’ dendi. Tanker güzergahı Erbil’e doğru gidiyor… Türkiye’de bununla ilgili bir haber görmedik. Ancak o IŞİD haberini yapanlara göre bu bir gazetecilikti. Kimse en ufak şekilde itiraz etmedi. ‘Biz bu konulara girdik ve hata ettik’ dediklerini görmedik. PYD çocukları kaçırıyor, insanları öldürüyor, bölgelerinden sürüyor, eşyalarına el koyuyor. O ‘anlı şanlı’ gazetecilerin bununla ilgili haber yaptıklarını gördünüz mü? Devamlı bize akıl veren, ’siz asla söylemiyorsunuz’ diyen bir grup gazeteciler siz söylediniz de biz mi görmedik? Bölgece ve coğrafyada mevzular olduğunda işin devamlı tetikçilik kısmında yer alan bir grup var. Bunu yaparken anlattıkları mevzu gazetecilik kisvesi altında. Sizin sürekli her defasında yaptığınız yanlış ve bilerek yaptığınız yanlış haberlerden dolayı dönüp bu ülkeden özür dilemeniz gerekir.” dedi.
Mete Yarar ve Nedim Şener ile “Memleket Aşkına”nın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz...