"Ölmeden önce beni arayıp helallik istedi"

Aleyna Çakır, 3 Haziran'da Keçiören ilçesinde bulunan evinde ölü bulunmuştu. İntihar ettiği ileri sürülen Çakır'ın sevgilisi olduğu belirtilen Ümitcan Uygun, genç kıza şiddet uyguladığı anlara ilişkin görüntüler sosyal medyada yayınlanınca gözaltına alınmış, ifadesi alındırtan sonra da serbest bırakılmıştı. 

Aleyna Çakır'ın ailesi ise katıldıkları televizyon programlarında, kızlarının ölümünden Ümitcan Uygun'u sorumlu tutan ifadeler kullanıyordu.

Uygun'un annesi Gülay Uygun da önceki gün yayına katılan bir kişi tarafından çalıştığı yurtta kalan genç kızları gece hayatına sürükleme itham edildi.

Gülay Uygun bu iddiadan birgün sonra akşam saatlerinde bir akrabasının evine yakın dağlık alanda başından silahla vurulmuş halde ölü bulundu.

Olay yerinde yapılan incelemede el yazısıyla yazılmış bir de intihar notu olduğu görüldü. Dün toprağa verilen Gülay Uygun'un otopsi raporunda kafasının sağ tarafında bir adet ateşli silah yarası tespit edildiği kaydedildi.

'OLAY GÜNÜ BENİ ARAYIP HELALLİK İSTEDİ'

Evde taziyeleri kabul eden Gülay Uygun'un eşi Durak Uygun, eşinin olay günü kendisini telefonla arayıp Bağlum son durakta olduğunu söylediğini ve 'hakkını helal et' dediğini ileri sürerek, "Ben eniştemi ve dayıyı aradım. O bölgenin tamamını koşarak bütün taşların altına baktık, bulamadık. Saat 18.00 sıralarında Yozgat'tan kayınım geldi. Gittik ayrı ayrı dağıldık. Eşimi ağacın dibinde gördüm. Ondan sonra sarıldım bağırdım çağırdım. Ama eşim ölmüştü. Bulduğumuzda saat 18.15- 18.30 civarındaydı. Savcımız geldi hepsi kontrol etti biz de eşimin yanındaydık. Savcımızın elinde olan evrakta eşim ölüm sebebinin televizyon programı olduğunu belirtmiş. Çok kötüyüz; ailem gitti benim canım gitti. Türkiye Cumhuriyeti'nin polisi, savcısı, hakimi, jandarması inanıyorum ki doğruyu bulacak" dedi.

‘TELEVİZYONA ÇIKANLARDAN DAVACIYIM’

Eşinin 24 yıldır Çocuk Esirgeme Kurumunda çalıştığını belirten Uygun, "Benim eşimin çalıştığı yere gitsinler, hakkında bir tutanak varsa ben ne diyorlarsa onu yapacağım. 'O kızları oğluna veriyormuş, pazarlıyormuş' iddiası eşimin kafasına sıkmasına neden oldu. Kesinlikle davacıyız. Televizyona çıkanlardan davacıyım. Benim eşime sebebiyet veren bunlar. Benim eşimi de bir araştırın. Evine gelin, arkadaşına gidin, dostuna gidin yüksek sesle konuşmuş mu bir sorun. Bu kadına siz nasıl bu iftirayı atarsınız?" diye konuştu.

'OĞLUM O GECE EVDEYDİ'

Aleyna Çakır'ın ölümüne üzüldüğünü vurgulayan Uygun, "Kızımıza çok üzüldüm. Oğlumun sevgilisi olmuş. Benim oğlumu 1 yıl boyunca evime göndermedi. Annesi babası oturuyor ağlıyorlar. Annesi babası cenazeyi kaldırdığımızda yoktu orada. Adli tıpa biz götürdük. Bir tek ağabeyi geldi. Oğlumu, kız arkadaşı olduğu için suçluyorlar. Benim oğlumu bir araştırsınlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin hakimi savcısı niye tutmuyor? Bir suçu yok çünkü. Benim oğlum o gece evdeydi. O kızın bir başka telefonu daha varmış. Onun da araştırılmasını istiyorum. Sonuna kadar davacıyım. Benim sarhoş olduğumu söylüyorlar. Araştırın beni, bir gün alkol kullanırken biri kişi görmüş mü? Ben alkol kullanmam. Tanımadan yargılayanları Allah’a havale ediyorum. Pazartesi günü suç duyurusunda bulunacağım" ifadelerini kullandı.

"BEN KENDİMİ ÖLDÜRECEĞİM BEN ARTIK DAYANAMIYORUM' DİYORDU"

Ümitcan Uygun ise "Aleyna Çakır'ı nasıl evde yerde gördüysem annemi de Bağlum'da kafasına sıkmış bir şekilde gördüm. Annem, ağabeyime 'balkondan kendimi atsam ölür müyüm acaba' demiş. Rahmetli olmadan önce durmadan 'ben kendimi öldüreceğim ben artık dayanamıyorum' diyordu" diye konuştu.

'YANINA YATTIM SARILIRKEN CEBİNDE KAĞIT PARÇASI GÖRDÜM'

Olay yerinde annesinin cesedine sarıldığı görülen Birol Uygun ise "Yanına yattım, sarılırken cebinde kâğıt parçası gördüm. En başını okudum, 'Bana yapılan iftiralara dayanamıyorum, benim oğlum da ben de suçsuzum’ yazıyordu. Sonrasında dilimin tutulduğunu hissettim. En sonunda da hepimizden helallik istiyordu. Mektubu ben buldum. Annemin üzerinde yatan bendim. Her gün akşam biz üşümeyelim diye üzerimizi örtüyordu, o şekilde gördüğüm zaman ben de beyaz tişörtü yüzünü kapatmak için çıkardım" ifadelerini kullandı.

SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR

Öte yandan Gülay Uygun'un intihar olduğu belirtilen ölümüyle ilgili soruşturma devam ediyor. Olayda kullanılan tabanca ve bulunan not, kriminal incelemede. Silahın üzerinde başka birisinin parmak izi olup olmadığı araştırılıyor. Oğlu Birol Uygun tarafından bulunan nottaki el yazısının karşılaştırılması için de yakınlarından yazı örnekleri alındı. Öte yandan Uygun ailesinin fertlerinin ifadesine de başvurulacağı belirtildi.

(DHA)