Türkiye’de teknoloji altyapısı oluşuyor
Türkiye’nin teknoloji konusunda geldiği noktayı da anlatan İstanbul Üniversitesi Teknokent Genel Müdürü ve ÖNDER Genel Başkan Yardımcısı Yasin Erol özetle şu bilgileri verdi: Türkiye’de teknoloji geliştirme kapasitesi altyapısı eğer sabredersek oluşuyor. Teknokentler sayesinde oluşturuyoruz, TÜBİTAK sayesinde oluşuyor, KOSGEB sayesinde oluşturuyoruz. Yetersizliğimiz tabi ki aşikar, ama şöyle düşündüğümüz zaman bugün San Francisco’da Slikon Vadisi’ndeki mantık başarıya ulaştığı yıllardan 50 yıl önce faaliyete geçmiş. 50 yıllık sabırlı bir yatırım döneminden bahsediyoruz. Öyleyse biz de ülke olarak aynı sabırlılıkla bu alanlarımıza bu tür yatırımlarımızı sabırla bıkmadan usanmadan yapmak zorundayız. Bizler de eninde sonunda ideal noktaya geleceğimize tam olarak inanmamız gerekiyor. Malum inanmak ve harekete geçmek başarmanın çok önemli unsurları. Ancak şuna inanıyorum ki onların 50 yılda geldikleri noktaya, bizler çok daha hızla gelebilme şansına sahibiz. Yeter ki zindeliğimizi hiç kaybetmeyelim.
70’e yakın teknokentimiz var
Türkiye’de ilk teknokent 1999 yılında ODTÜ’de kuruldu. İstanbul Üniversitesi Teknokenti 2012 yılında kuruldu. Türkiye’de teknokentlerin ortalama ömrü 10 yıl civarındadır. Ve şunu belirtmek gerekir ki; teknokentlerin temel yapı taşı teknoloji transfer ofisleridir. Biz teknoloji transfer ofislerini ülke olarak biraz geç kurmuş durumdayız maalesef. Teknoloji transfer ofisleri ülkemizde 2010 yılından sonra kurulmaya başlanmış. Ben o nedenle teknokentlerin gerçek doğum tarihini 2010 sonrasına koyuyorum. Dolayısıyla 2010 yılından sonra dünyaya gelmiş bir teknokent faaliyetinin bugün gelmiş olduğu mesafe fena bir mesafe değil. Şimdi her halükarda 70 e yakın teknokentimiz var. Bu teknokentlerde 10 bine yakın teknoloji firmamız AR-GE yapıyor. Biz bu farkı çok kısa sürede kapatacağız, çünkü bizden önceki deneyimlere, tecrübelere ve bilgilere de sahibiz.
Güvenli ödeme sistemlerinde varız
Onların 50 yılda aldıkları mesafeyi bugün biz 20 yılda alacağız. Güvenli ödeme sistemlerinde, kişi tanıma sistemlerinde, önemli biyoteknoloji alanlarında, kanser araştırma ve tanı kiti oluşturma alanlarında, yenilenebilir enerji sistemlerinde, güneş enerjisi fotovoltaik panellerinin odaklanma hücrelerinin yapımlarında ve insansız hava araçları dediğimiz savunma sanayiyle ilgili yapılan işlerde ülke olarak önemli mesafeler katettik. Yazılım konusunda Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nden aldığımız yazılımları artık kendi içimizde üretebiliyoruz. Adım adım ilerliyoruz. Visa ve Marter Card’ın alternatifi Türkiye’nin Milli Ödeme Yöntemleri (TROY) bizim teknokentimizde yani 7 yıllık bir teknokentte dünyaya geldi.