Orduya sistematik saldırılarda 'RAND' detayı
Son günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) subay-astsubay yetiştiren okullar üzerinden sistematik bir saldırı düzenleniyor. Yapılan yalan haberler üzerinden Türk ordusu töhmet altına alınıyor. Peki bu planın arkasında kim var? Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, kritik 'RAND raporu' detayına değindi.
2020 yılının ocak ayında Amerikan düşünce kuruluşu RAND'ın hazırladığı raporda Amerikalılar; Türk ordusunu tekrar Amerika'ya yakın bir ordu yapabilmek için Milli Savunma Üniversitesi'nin müfredatına etki etmek gerektiğini yazdı.
Son günlerde ise Milli Savunma Üniversitesi müfredatı üzerinden çeşitli yalan haberler ortaya atılarak Türk ordusunu yıpratma çabasına girişildi.
Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, bugünkü köşe yazısının 'RAND’ın raporunu müstemleke kafalılar hayata geçirmeye çalışıyor' başlıklı bölümünde kritik detaylara dikkat çekti.
"Son günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hem de subay-astsubay yetiştiren okullar 'yalan' üzerinden töhmet altına alınıyor farkında mısınız?" diyen Öztürk, şu ifadeleri kullandı:
"Çünkü bir plan adım adım işletilmek isteniyor. Planı yapan RAND’tır. Uygulayıcılarıysa Türkiye’deki gönüllü müstemlekeler. 2020 yılının Ocak ayında gündeme gelen Amerikan düşünce kuruluşu RAND’ın Pentagon için hazırladığı raporunda aynen şu ifade vardı:
“Milli Savunma Üniversitesi’nin müfredatının belirlenmesinde pozisyon alınmaya çalışılmalı…”
Rapordan bir yıl sonra subay-astsubay kursları müfredatından Atatürk isminin çıkartıldığı yalanını CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, “Bizim amiral gemimiz” dediği Sözcü gazetesinin bir köşe yazarı ortaya attı. Dahası Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi derslerinin kaldırıldığı da iddia edildi. Oysa ne Atatürk ismi müfredattan çıkmıştı ne de söz konusu ders."
"RAND YAZDI, İÇİMİZDEKİLER OYNUYOR"
Yazısının devamında yapılan algı çalışmalarını tek tek sıralayan Öztürk, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Harp Okullarına giriş yönetmeliğinde yapılan bir değişiklikte “irtica” kavramı çıkarılmış, onun yerine “terörle iltisaklı” ibaresi gelmişti ya bu değişiklik üzerinden de bir algı planlandı.
28 Şubat sürecinde TSK içindeki namazında niyazında insanlar “irticacı” diye fişlenip Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarıyla kapı dışarı edilirken “takiyyeci” FETÖ’cüler TSK’da hızla yükselmişti.
FETÖ’cülerin önceki yönetmeliği nasıl kullandığını hatırlamak isteyenler Yeni Şafak’ta pazartesi günü Hüseyin Likoğlu’nun “Bir şişelik işi olan yönetmelik” başlıklı yazısına bakabilir.
Yazıyı okumak istemeyenler için Likoğlu’ndan nakledeceğimiz şu bölüm bile yeterlidir:
'Bir içki şişesine kanıp, Fetö’nün TSK’ya sızmasını göremeyenler, yönetmelik değiştiği için Fetö’cülerin TSK’ya doluşacağından endişe ediyor. Bizden de buna inanmamızı istiyor.'
RAND yazdı, içimizdekiler oynuyor farkında mısınız?"
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
