Organ çetesi liderinden skandal savunma: "Allah rızası için yaptım"
Maddi sıkıntıları olan kişilerin durumundan faydalanarak zenginlere organ satan çete yargılandı. Çetenin çalışma yöntemi tüm yönleriyle deşifre olurken, çete liderinin skandal savunması dikkat çekti. 60 yıl hapis cezasına çarptırılan çete lideri, “Benim herhangi para ile bir işim gücüm yok, yüzüm toprağa bakıyor, benim Allah ve insan rızası almaktan başka düşüncem yoktur" dedi.
Maddi durumları zayıf kişilerin mağduriyetinden faydalanarak, organlarını zenginlere sattıkları tespit edilen organ ticareti çetesinin yargılanması tamamlandı. Çetenin nasıl çalıştığının ortaya çıktığı davada, 60 yıl hapis cezasına çarptırılan çete lideri, “Allah rızası için” yardımcı olduğunu söyledi.
Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, 2012 ve 2013 yılları arasında faaliyet gösteren çeteyle ilgili yapılan soruşturma sonucunda, böbreklerini satışı çıkaran 7 kişinin de aralarında bulunduğu 36 sanık hakkında, 2017’de Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Dava açıldı. Davada bir doktorun yanı sıra, Mısır Büyükelçiliği’nde vize bölümünün bir çalışanı da sanık olarak yer aldı. 15 Şubat 2022’de dosyayı karara bağlayan mahkeme, çete lideri Naci Sayıcı’ya, ‘suç örgütü yöneticiliği, organ ticareti, tehdit, evrakta sahtecilik’ suçlarından toplam 60 yıl hapis cezası verirken, diğer sanıklar için de 5 ay ile 56 yıl arasında hapis cezasına hükmetti. Tarafların itirazı üzerine geçen hafta istinaf mahkemesine gönderilen kararda, çetenin organ ticaretini nasıl yaptığı adım adım anlatıldı.
AKRABA GİBİ GÖSTERİLİYORDU
Buna göre, maddi sıkıntılarını gidermek için böbreğini satmak isteyenlerle çete üyeleri, internet üzerinde yada diyaliz merkezlerinde bulunan hastaların verdikleri bilgiler üzerine bağlantı kuruyordu. İkinci aşama da para karşılığında böbreğini vermesi ikna edilenler ile alıcı hastalar, yakın akraba gibi gösterilerek, sahte kimlik düzenlendikten sonra çete yöneticisi Tokay Derin’e yönlendiriliyordu. Derin de böbrek alıcı ve vericilerinin kan ve doku tahlillerini Üniversite hastanesinde yaptırıyordu. Uyumlu çıkan böbrek alıcı ve vericiler Derin’in adamları aracılığıyla Etik Kurulu’ndan geçirilerek nakilleri gerçekleştiriliyordu.
DOKTOR ÖLÜNCE ÜLKE DEĞİŞTİ
Çete üyeleri, akraba dışı organ nakiller için, böbrek alıcı ve vericilerini yurt dışına götürüyorlardı. Bunun için ilk tercihleri Mısır’dı. Mısır Büyükelçiliği’nde görev yapan elemanları sayesinde, pasaport ve vize işlemleri tamamlanırken, hastalar, bir çete üyesiyle Mısır’a götürülüyordu. Mısır’daki anlaşmalı doktor aracılığıyla yapılan nakillerin ardından, hastaların, Türkiye’de özel bir hastanede takibi yapılıyordu. Kararda, Mısır’daki doktorun hayatını kaybetmesinin ardından çete üyeleri İran, Hindistan ve Kuzey Irak’taki Süleymaniye ve Duhok kentlerinde nakilleri yaptıkları anlatıldı. Kararda, çetenin ucuza aldıkları böbrekleri 25 bin dolar ile 42 bin dolar arasında değişen fiyatlara, zengin alıcılara sattıkları anlatıldı. Gerekçeli kararda ifadesine yer verilen müşteki sanık İsmail Karaca’nın ameliyattan vazgeçince ölümle tehdit edildiği belirtildi. Çete lideri Naci Sayıcı savunmasında, verici ve alıcıların Mısır’daki işlemleri sırasında tercümanlık yaptığını ileri sürerek, “Benim herhangi para ile bir işim gücüm yok, yüzüm toprağa bakıyor, benim Allah ve insan rızası almaktan başka düşüncem yoktur. Bu tür nakillere Mısır izin veriyor, orada yasal olduğu için dünyanın dört bir yanından alıcılar geliyor” dedi.
