Ortadoğu için La Fontaine'den masallar
Havyanların da içinde olduğu bir gemi okyanusta batmış...
İçinden bir eşek, kurt ve tilki kurtulmuş. Bir salın içinde sürüklenerek ıssız bir adaya çıkmışlar...
Teknede sürüklenme sırasında birbirlerini koruyacakları konusunda söz vermişler...
Adaya inince yiyecek bir şeyler aramak için gezinmeye başlamışlar. Adada hiçbir yiyeceğin olmadığı görünce çöküp kalmışlar...
Aradan günler geçtikçe açlıkla mücadele etmeye başlamışlar. Sonunda tilki ve kurt bir köşede açlıktan nasıl kurtulacakları konusunda konuşmaya başlamış...
Tilki "Bu işi çözmezsek hepimiz öleceğiz" demiş. Kurt, "Teknede söz verdik, birbirimize dokunamayız! Ayrıca adada yiyecek bir şeyler yok, ne yapacağımızı bilemiyorum" demiş.
Tilki "Bu işi bana bırak, ben çözerim" demiş...
Akşam üçü sahilde umutsuz bir şekilde otururken konuya tilki girmiş; "Arkadaşlar biliyorsunuz adada yiyecek bir şey yok, bu gidişle hep beraber öleceğiz" demiş.
Kurt onaylarcasına kafasını sallamış. Eşek konunun nereye gideceğini anladığı için sessiz kalmış.
Tilki, "Tek çıkışımız bu adadan birilerinin bizi kurtarması onun için de hayatta kalmak zorundayız. Bu nedenle bir teklifte bulunacağım. Aramızda en masum kimse o yaşasın ve diğerlerini yesin" demiş.
Eşek tam itiraz edecekken bir anda "masum" kelimesine takılmış. Bir kurda, bir de tilkiye bakmış. Onların yanında, "masum" kendisi olduğunu düşünerek teklife "evet" demiş.
İlk kurt hayat hikayesini anlatmış. Hayvanları ve çobanları nasıl öldürdüğünü...
Birini bitirmiş, diğerini anlatmış... En sonunda eşek dayanamamış ve öne atılmış, tilkiye dönmüş ve "Hiç düşünmeye gerek yok" demiş.
"Kurt en suçlu kişidir, hemen onu yiyebiliriz" diye de devam etmiş...
Tilki gülerek "Sanırım sen bir konuyu atlıyorsun" demiş; "Kurt baba mesleğini ve doğasının gereğini yapmıştır, bunlar suçtan sayılmaz" diye konuşmuş.
Ve kendi hikayesini anlatmış. Kurttan farklı değilmiş hikayesi. Bu sefer de kurt kurtarmış tilkiyi suçlamalardan.
Sıra gelmiş eşeğin hayat hikayesine... Eşek anlatmış da, anlatmış. Hikayede hep çalışma ve fedakarlık varmış. Hiç suç işlemediği gibi onlarca da iyilik yapmış.
Tilki, eşeğe dönüp "Hiç mi yok senin hayatında bir kabahatin?" diye sormuş... Eşek safça, "Yok ama sizce bu suç sayılır mı..." diyerek başlamış anlatmaya...
Bir gün babasının arkasından kavun tarlasının yanında yürüdüğü ve karnı acıktığı için de tarladan bir kelek kavun yediğini söylemiş...
Tilki "Sen ne yaptığının farkında mısın!" demiş ve devam etmiş; "O kelek kavun olgunlaşacaktı. Çiftçi onu pazara götürüp satacaktı. Aldığı para ile de hasta kızını tedavi ettirecekti. Sen o kelek kavunu yediğin için o hasta kız öldü!"
Hiç düşünmeden de kurtla beraber eşeğin üzerine saldırmış...
Bu Ortadoğu coğrafyasında bu kurtlar ve tilkiler oldukça suçlayacak bir masum her zaman bulacaklardır.
Çünkü kurdun da, tilkinin de soyundan gelen budur ve asla suçluluk hissetmemektedir.
Bir kelek kavun üzerinden de hikaye yazarak daha çok yiyecek masum bulacaklardır!
Şimdi alın bu hikayeyi istediğiniz ülke üzerine monte edin bakalım ne çıkacak bir görün.
Bu coğrafyanın masumları başka bir masal yazana kadar da maalesef yenilmekten kurtaramayacaklar gibi gözüküyor.