OSMANLI’NIN CEPHANE DEPOSUNA KAZINAN TÜNELİN SIRRI!

SuperHaber YouTube kanalında yayınlanan ‘Mevzu Derin’de, İstihbarat Uzmanı ve Sovyetolog Alparslan Ertuğ ile Gazeteci İbrahim Baran, İngiliz casus John Godolphin Bennett suikasti sonrası yaşananları ve işgal yıllarında İstanbul’daki istihbarat faaliyetlerini masaya yatırıldı.

“O TÜNELİ GÖZLERİMLE GÖRDÜM…”

Alparslan Ertuğ, “Suikasttan sonra Bennett iyileşiyor ve öyle sanıyorum ki bir süre sonra da Türkiye'den gidiyor. Ondan sonraki hayatında zaten anlattığımız gibi çok farklılaşıyor. ‘Tanık’ kitabını okumuştum Türkiye'de kendisini tasavvufa yönlendirecek 1-2 duygusal olay yaşıyor. Ondan sonra bütün hayatını o Gurciyev ve Uspenski var, bunlardan etkileniyor. Orta Asya'da bizim bile adını bile duymadığımız Türk-Müslüman mutasavvıflarla da görüşüyor. Ancak yürüdüğü yol tam Hristiyanlık değil artık. ‘4. yol’ diyor zaten. Yeni bir manevi huzur, kendisini daha iyi manevi olarak geliştirme… Kurdukları köyler falan da böyle garip bir şekilde bizim Kibustlara, İsrail'deki hafif köy enstitülerine biraz da Sovyet kolhozlarına benziyor. Enteresan bir hikaye.Bizim tasavvuf felsefesinden de çok ciddi etkilenmiş. Topkapılı Cambaz Mehmet Bey vardı. Bizim Anadolu'ya hizmet eden Mim Mim Grubu'ndan. Altında diğer gruplar da var, çok isim değiştiriyorlar düşmanı yanıltmak için. Önemli adamlarından biridir bu Mehmet Bey. Mehmet Bey ve ekibi, İngiliz işgal kuvvetleri komutanı Harington'ın arabasındaki nöbetçileri öldürüp el koyuyor. Sonra bu araba Türk ordusu tarafından kullanılmak üzere Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu'ya gönderiliyor. Bu konuyu yazanlardan bir tanesi bu arabanın daha sonra Mustafa Kemal tarafından kullanıldığı, bazıları da batı cephesi komutanı tarafından kullanıldığını iddia ediyor. Yani işgal altındaki İstanbul'da İngilizler aslında tahmin ettikleri kadar hiç egemen olamadılar. Hatta şahsi bir anımı anlatayayım; Maçka'daki İTÜ-Maden Fakültesi’nin karşı tarafında İsmet İnönü'nün evinin orada Yahudi mezarlığı var. Osmanlı ordusunun cephane deposu deposu orada bulunuyor. Mezarlıktan cephaneliğin içerisine tünel kazılıyor. Ve silahlar orada sandıklara toprak doldurulup alınıp çıkarılıyor ve arabalarla Anadolu'ya kaçırılıyor. Ancak bu arada Maçka silahhanesinin komutası Cemal Karabekir de gizli servisin üyesi. Üniversitede bazı ek binalar yapılıyor, Maden Fakültesi’nde Mustafa Kemal amfisinin arkasındaki lambirilerin arasından girildiğinde biz öğrenciyken o tünelin kalıntısı duruyordu. O tünel hala duruyor mu, ne oldu bilmiyorum ama ben o tüneli gördüm. Hatta 70’li yıllarda öğrenciler arasında bu silahlı eylemler başladığında bazı öğrencilerin o tünelde tabanca eğitimi yaptığını da duydum. İşgal İstanbul'u enteresan bir yer, bizim gizli servislerimizde o dönemde İstanbul'u hiç sanıldığı kadar düşmana terk etmemişler. Çok sayıda subay ve önemli siyasetçi Anadolu'ya kaçırmışlar. Büyük miktarda hatta zaman zaman satın alma yaparak silah ve cephaneyi Anadolu'ya taşımışlar.” sözlerini kullandı.

Alparslan Ertuğ ve İbrahim Baran ile ‘Mevzu Derin’in tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz…