Ozan Güven'in eski sevgilisi Deniz Bulutsuz'u darp ettiği iddiasıyla yargılanmasına devam edildi

Duruşmada tanık olarak dinlenen Deniz Bulutsuz'un arkadaşı Erdem Lütfi, "İlişkinin başından beri tanığıyım. Ozan, Deniz ve ben o gece büyük bir iş aldığımız için kutlamaya gitmiştik. Buradan aklımda kalan tek olumsuz şey sanık Ozan'ın dönem dönem birlikte çalıştığım Baran Doğan ile ilgili, 'onu avucumun içiyle tokatlamak istiyorum' demesiydi. Onun dışında olumsuz bir şey olmadı. Sonra gece 04.00 gibi telefonum çaldı. Deniz aradı, sesi ağlamaklıydı. Ozan ile tartıştık dedi. Ancak ben daha önce de tartıştıklarından, birbirlerine fiziki zarar vermediklerinden ilk başta önemsemedim. Yanıma gelmek istedi. Yaklaşık 20 dakika kapı çaldı" ifadelerini kullandı.

'DENİZ'İN KIYAFETİNİN YAKASI KAN OLMUŞTU'

Bulutsuz'un Güven'in şoförüyle geldiğini söyleyen tanık, "Deniz yalın ayaktı, Hasan'ın koluna girmişti. O sırada şok halindeydim. Deniz'in kıyafetinin yakası kan olmuştu. Gözünün yan tarafında şişlik vardı, gözüne kan oturmuştu. Çenesinde yarık vardı ve muhtemelen kan oradan akmıştı. Deniz'i içeri aldım. Deniz titreyerek ve ağlayarak, 'Ozan beni öldürecek' diyordu. Kendisine pansuman yaptım. 'Hastaneye gidelim' dedim fakat bir şok durumu vardı. Deniz, doğru karar vermek istiyordu. Gitmedik, sabaha kadar konunun üzerinden geçip, şoku atlatmaya çalıştık" diye belirtti.

'ESKİ SEVGİLİSİNDEN ÖVGÜ DOLU SÖZLERLE BAHSETTİ, OZAN TEPKİ GÖSTERDİ'

Tanık olarak dinlenen Ozan Güven'in arkadaşı Ramazan Çelik ise, "Ozan bey akşam 24.00 gibi bana telefon açtı. Deniz hanımın bir arkadaşının benim sokakta oturduğunu ve bana çay içmeye geleceklerini söyledi. Başta inanmadım ancak 5 dakika sonra aradı ve 'pencereye çık' dedi. Arabadan bana el salladılar. Bir süre sonra Hasan, Deniz ve Ozan bana geldiler. Bir şeyler ikram ettim ve sohbet ettik. Bugünden yaklaşık 6 ay kadar önce müşteki sanıklar ile yemeğe gitmiştik. O zaman sevgili değillerdi. Ben 'yenge' dedim Deniz hanıma. Kendisi öyle hitap etmememi, bir ilişkisinin olduğunu söyledi. Olay günü, Deniz hanım eski sevgilisinden bahsederken övgü dolu sözler söyledi. Ozan bey tepki gösterdi. 'Ramazan'a bari nasıl seviştiğinizi de anlatın' dedi. İkisi de hafif alkollüydü ama bilinçleri açıktı. O gün Deniz hanımın üstünde beyaz bir elbise vardı. Diz kapaklarında morluklar gördüm ama ben sormadım. Herhangi bir tatsızlık olmadı benim yanımda. Gece Ozan aradı beni, 'Deniz'e hakaret edici bir söz kullandım mı' dedi. Ben de 'hayır' dedim. Ben senin yanında 'Deniz hanımdan özür diliyorum' dedi, hoparlörün açık olduğunu söyleyerek" diye konuştu.

'AİLEVİ SORUNLAR OLDUĞU İÇİN KULAK KABARTMADIM'

Ozan Güven’in diğer tanığı Murat Canbulat ise, olay gecesi evde herhangi bir gürültü duymadığını söyleyerek, "Ozan bey kapıyı açmadan önce bir ses duymadım. Kapı açıldığında taraflar tartışıyordu. Ben de ailevi sorunlar olduğu için kulak kabartmadım. Ben Deniz hanımın darp edildiğini ya da yalınayak olduğunu hiç fark etmedim” dedi.

'BENİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞIYOR' DİYE BAĞIRDIM'

Duruşmada beyanda bulunan Deniz Bulutsuz ise, “Ben defalarca evin içinde kapı ve cam arasında koşturarak ‘Beni öldürmeye çalışıyor’ diye bağırdım. Pencere kapalı da olsa bu bağırışlarımı evin dışındaki bir insanın duymaması mümkün değildir. Değil kulübeden sokaktan bile sesimin duyulması gerekirdi” ifadelerini kullandı.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme, Bulutsuz'un yüzünde kalıcı iz bulunup bulunmadığına dair Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasına ve bir sonraki celse diğer tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Oyuncu Ozan Güven'in eski kız arkadaşı Deniz Bulutsuz, Güven'in kendisine şiddet uyguladığını iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Güven hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, ‘hakaret', ‘kasten yaralama' ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 3 yıl 9 aydan 13 yıl 6 aya kadar hapis cezası istenmişti. Ozan Güven'in de Deniz Bulutsuz'dan şikayetçi olduğu dosya uzlaştırma büroya gönderilmişti ancak taraflar uzlaşmayı kabul etmemişti. Tarafların şikayeti üzerine olaya ilişkin iki ayrı iddianame hazırlanmıştı. Hazırlanan iki ayrı iddianamede tek dosyada birleştirilmiş ve İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesine dava açılmıştı.

(İHA)