Peltz’in boynundaki gerdanlık Abdülhamid’e mi aitti
Dünyanın sayılı zenginlerinden David ve Victoria Beckham'ın oğlu Brooklyn ile dünyanın yine en zengin insanlarından biri olan Nelson Peltz'in kızı Nicola Anne’nin geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen evlilik töreninde gelinin boynuna taktığı gerdanlığın bir zamanlar Osmanlı Padişahı Sultan İkinci Abdülhamid'in koleksiyonunda yer aldığı basında haber konusu edildi.
Takılan elmasın basındaki haber değeri asli değerinden ziyade bir zamanlar Sultan İkinci Abdülhamid’in koleksiyonun bir parçası olduğu şeklindeki iddialar nedeniyleydi.
Söz konusu gerdanlık iddia edildiği gibi hakikaten de Sultan Abdülhamid’e ait koleksiyonun bir parçası mıydı ve şayet parçası ise nasıl olmuş da Nicola Anne Peltz’in boynunda yer alabilmişti?
Öncelikle belirtmek gerekir ki, konuya dair basında yer alan haberlerde iki ayrı mücevherden; dünyanın en pahalı elmaslarından biri olan Doğunun Yıldızı (Star of the East) adlı bir gerdanlıktan ve bir de Ümit Elması (Hope Diamond)’ndan söz edilmiş ve Nicola Anne Peltz’in boynuna takılanın 94.80 karatlık Doğunun Yıldızı adlı bir gerdanlık olduğu belirtilmiştir. Ancak yabancı basında konuya dair çıkan haberlerde Abdülhamid ismine Doğunun Yıldızı adlı bir gerdanlıktan bahsedildiği sırada değil, sadece ve sadece uğursuz/lanetli olarak nitelendirilen ve kendisine sahip olan kimsenin başına felaket getirdiği belirtilen Ümit Elması (Hope Diamond)’dan söz edildiğinde yer verilmiştir.
Verilen bilgilere göre hem Doğu Yıldızı’na hem de Ümit Elması’na aynı anda sahip olan isimlerden birisi ise Evelyn McLean olmuştur. McLean'in ölümünden sonra ise her iki mücevheri Amerikalı bir kuyumcu olan Harry Winston satın almıştır. Gerdanlık bir ara Mısır Kralı Faruk'un eline geçmiş, ancak tahtını kaybetmesi sonrasında tekrar Harry Winston'a intikal etmiştir. Sultan Abdülhamid’in adının da karıştığı yahut ilgisinin bulunduğu Umut Elması ise Winston tarafından Smithsonian Institution'a bağışlanmıştır.
Umut Elması’nın izlerini, sonraki tarihlerde New York Modern Sanat Müzesi'nde sergilenmiş ve kısa bir süreliğine bir koleksiyonerin eline geçmiş olsa da tekrar Harry Winston'a intikal ettiği şeklinde, 1984 yılına kadar takip etmek mümkündür. Bu mücevherin sonraki zamanlarda ise nasıl bir seyir izlediği ise çok fazla bilinmemektedir.
Jön Türklerin Sultan Abdülhamid’i 31 art hadisesi neticesi tahttan indirmeleri sonrasında Yıldız’ı talan ettikleri bilinen bir gerçektir. Bu talanın bireysel tarafının bulunduğu da bir hakikattir.
31 Mart hadisesi sonrasında bir kısmının yağma, diğer bir kısmına ise cebren ele geçirildiği muhteşem surette mücevherler vardı. İttihatçı idare bu mücevherleri muayyen tarihlerde Paris’te açık artırma ile sattırmıştır. Söz konusu açık artırma ilanlarına veya hangi mücevherlerin kaç liraya satılmış olduğuna dair belgeler ortadadır… Başlatılan yardım kampanyalarına Abdülhamid’in satılan mücevherleri parası da ilave edilerek savaş gemisi alınmak istenmiş ve hatta hiçbir zaman için teslim edilmeyecek olan gemilerin siparişleri verilmiş, parası da peşinen önemmişti…
Doğunun Yıldızı gerdanlığının Osmanlı Padişahı İkinci Abdülhamid'in koleksiyonunda olup olmadığı, dolayısıyla da Paris’te veya daha evvelce satılıp satılmadığı konusu aşikâr değildir. Ancak Umut Elması’nın Abdülhamit'in koleksiyonunda yer almış olduğu kaynaklarda söz konusu edilmiştir.
Umut Elması kaynaklarda Uğursuz, Lanetli olduğu şeklinde de anıılmıştır. Dolayısıyla da Abdülhamid’in böyle bir elmasa, muayyen bir süre için de olsa, sahip olması dolayısıyla lanete uğrayıp tahtını kaybettiği belirtilmiştir. Hatta bu Uğursuz / Lanetli Umut Elması’na dokunup onu dişleri ile parçaladıkları için İstanbul sokak köpeklerinin de 1910 yılında Sivri Ada’ya sürülmek suretiyle, akıbetlerinin felaket ve fecaat olduğu dile getirilmiştir.
Geçen asırda yabancı basında Uğursuz / Lanetli Umut Elması ve bu elmasın Sultan İkinci Abdülhamid ile olan ilgisinden bahseden haberlerin özetlenmiş hali şöyledir:
Efsaneye göre uğursuz Ümit Elması ilk olarak 1688'de ortaya çıkmıştı.
Tavernier adında bir Fransız gezgin, belirsiz bir miktar para karşılığında bu muhteşem mücevherle Paris'e dönmüştü. Elmas daha sonra Fransa'nın kraliyet mücevherleri arasına girmiş ve Mine de Moutespan tarafından takılmasına izin veren XIV. Louis tarafından satın alınmıştı.
Efsaneye göre elmas başlangıçta bir bütün halinde bulunurken kısa bir süre sonra İstanbul’un vahşi itleri tarafından parçalanıp kırılmıştı.
XIV. Louis öldüğünde, bu kıymetli taş diğer kraliyet mücevherleriyle birlikte XV. Louis'e intikal etmişti. Elmas, Louis'nin birkaç gözdesi tarafından takılmış, fakat yine efsaneye göre, elması takmış olan gözdelerinin her birinin hayatı trajik ve menfi bir surette sona ermişti.
XV. Louis'den sonra gelen XVI. Louis kendisine intikal eden bu elması karısı Marie Antoinette'e hediye etmişti. Ancak XVI. Louis ve kraliçesi, yaşanan terör hadiseleri sırasında canlarından edilmişti. 1792’de baş gösteren karışıklıklar sırasında elmas da bir süreliğine gözlerden kaybolmuştu.
1830'da elması Londralı bir kuyumcu satın almıştı. Ancak Daniel Eliason’un belirttiğine göre elmas bir Paris mafyası tarafından Fransa'nın kraliyet hazinelerinden çalınmıştı. Amsterdamlı kuyumcu William Fals da elmasın boyutlarında değişiklik yapmıştı.
Daniel Eliason iflas etmeden önce taşı bir Londra bankacısı olan Henry Thomas Hope'a satmıştı. Bu satış sırasında, pırlanta için o zamana kadar ödenen bir paranın ilk defa kaydı tutulmuştu. Bu tarihten sonra ise bu taşın adı, alıcısının ismi ile adlandırılıp, Ümit Elması (Hope Diamond) diye anılmaya başlanmıştı.
Hope, 1861’de VI. Newcastle Dükü ile evlendiğinde elması kızına hediye etmişti. 1892'de ise elmas, bir güldürü aktrisi olan May Yohe ile evlenmiş olan Newcastle Dükü’nün torunu, Lord Francis Hope’a intikal etmişti. May Yohe, kocasını terk edip, Putnam Bradlee Strong’a kaçmıştı. Ancak eşinin işleri bozulunca ondan da boşanıp ayrılmak zorunda kalmıştı.
Francis Hope, muhtemelen Ümit elmasını New Yorklu bir kuyumcu olan Joseph Frankel'e satmıştı.
Ümit Elması 44.1 karatlık menekşe mavisi muhteşem surette bir taştı.
Sonraki tarihlerde ise bu uğursuz elması, Sultan İkinci Abdülhamid adına hareket ettiği söylenen, İranlı Selim Habid satın almıştı. Fakat Habip de bu kıymetli ama uğursuz elması 1909'da Paris'te bir başka şahsa pazarlamıştı. Selim Habid’in akıbeti de kötü sonlanmış, Çin denizinde sulara gömülen Seyne adlı gemideki yolculardan birisi olmuştu. Abdülhamid ise 31 Mart hadisesi neticesi tahtından edilmişti.
Nihayet bu kıymetli ama uğursuz taşa P.C. Cartier sahip olmuştu. Taşın en son Evelyn Walsh McLean'e satıldığı duyurulmuş, ancak elmas satıştan sonra davalık olup konu adliyeye intikal ettirilmişti.
Washington'lu Edwad Beale Mclean bu elması, multimilyoner Thomas F. Walsh'un kızı olan karısı için satın aldığını açıklamıştı. Ancak Edwad B. Mclean bu uğursuz Hope elmasını daha fazla istemediğini de ifade etmişti.
180.000 dolara satılmış olan Ümit elmasının son hikâyesi, Pierre Cartier’in sahip olduğu Cartier New York Kuyumcu Firması ile McLean arasında çıkan anlaşmazlık nedeniyle adliyeye intikal ettiği ve davalık olduğu şeklinde hatırlarda kalmıştı.