Suçlunun derisinden sandalye kılıfı yaptırmak
Aslında bu suçluya değil de arkasında kalanlara yapılan bir işkence. Sisamnes adında bir hakim rüşvet alırken yakalanınca, Kral Darius bu durumu rüşvet almayı düşünen diğer hakimlere gözdağı vermek amacıyla kullanmaya karar veriyor. Sisamnes'in boğazını kestirdikten sonra cellata derisini yüzdürüp şeritler haline getirtiyor, bu deri parçalarını bir sandalyenin üzerine diktiriyor ve bu sandalyeyi kullanması için Sisamnes'in yerine göreve gelen hakime veriyor. Asıl trajik olan durum ise bu yeni hakimin Sisamnes'in oğlu olması. Korkunç.
Perslerin suçlular için verdiği korkunç cezalar!
Perslerin yapılan hataları küçük ya da büyük ayırmadan aynı ciddiyetle cezalandırdıklarının kanıtı olan bu işkenceler ve cezalar daha çok diğer insanlara ibret olsun diye uygulanmış. Sınıf ayırımı yapmamaya çalışmışlar ama bazı noktalarda ipin ucu kaçmış. İşte tüylerinizi diken diken edecek işkence ve cezalar...
Kül havuzunda boğmak
Pers İmparatorluğu'nda vatan hainliği ya da tanrılara karşı işlenen suçlar gibi en büyük suçların cezası külle boğulmaydı. Persler sadece bu işkenceyi uygulamak için 25 metre uzunluğunda içi yarısına kadar külle dolu bir kule bulunduruyorlardı. Cellatlar dışarıdaki çarkları çevirdikçe içerdeki küller hareket ediyor ve suçluyu yavaşça içine çekiyordu. Böylelikle kulenin dibine doğru çekilen suçlu, külleri soluyarak yavaş yavaş boğuluyor ve en sonunda da ölüyordu.
Boğazından içeri erimiş altın dökmek
Roma İmparatoru Valerien Perslere esir düştüğünde hemen öldürülmemiş, önce imparator Shapur'un kölesi olmuştu. Shapur ata binerken onu tabure gibi kullanıyor, dört ayak üstünde yürütüyor, köpeğiymiş gibi davranıyordu. Tabii bu durum çok uzun sürmedi, Shapur kölesinden sıkıldı ve boğazından aşağı erimiş altın döktürerek onu öldürdü. Daha sonra Valerien'in derisi yüzüldü, samanla dolduruldu ve bir Pers tapınağında uzunca süre sergilendi.
Ağaçları kullanarak insanları parçalamak
Bu ceza yol keserek insanları soyan eşkıya ve hırsızlara uygulanıyordu. İki büyük ağacın uç kısımları mümkün olduğu kadar yaklaştırılarak iple bağlanıyor; daha sonra suçlunun bir ayağı bir ağacın ucuna, diğer ayağı da diğer ağacın ucuna bağlanıyordu. Her şey hazır olduktan sonra iki ağacı birbirine bağlı tutan ip kesiliyor ve ağaçlar birbirinden hızla uzaklaşırken suçluyu da ikiye ayırıyordu. Şeytanın aklına gelmez!