Piyasaların beklediği haber geldi! Çinli şirket Evergrande temerrüte düşmekten kurtuldu

Borç krizindeki çinli şirket Evergrande'den piyasaların beklediği haber geldi. Yaklaşık 305 milyar dolar borcu olan dev şirket, vadesi geldiği halde ödeyemediği dış borç tahvillerinin faizini 30 günlük hoşgörü süresi dolmadan ödeyerek temerrüde düşmekten kurtuldu.

Çinli gayrimenkul şirketi Evergrande temerrüde düşmekten kurtuldu. ABD'li ekonomi haberleri ajansı Bloomberg, Çin medya kuruluşu Cailianshe ve New York Times gazetesi, konuyla ilgili haberlerinde, şirketin borçlulara ödemelerini yaptığını bildirdi.

Şirketin, 12 Ekim vadeli üç dış borç tahvilinden kaynaklanan 148,1 milyon dolarlık faiz borcunu ödemesi için hoşgörü süresi 10 Kasım'da doluyordu.

Bloomberg, bir uluslararası takas kurumuna dayandırdığı haberde, her üç tahvil için de borç yükümlülüklerinin yerine getirildiğini bildirdi.

Takas kurumu Clearstream, ajansa yaptığı açıklamada, müşterilerine vadesi dolan üç dolar tahvili için faiz ödemelerinin yapıldığını belirtti.

Çin medya kuruluşu Cailienşı da bazı yatırımcıların vadesi geçen ay dolan faiz ödemelerini hoşgörü süresi dolmadan aldığını duyurdu.

New York Times'a konuşan bir tahvil sahibi de şirketin 2022 ve 2023 tarihli dolara endeksli iki tahvil için faiz ödemelerini yaptığını açıkladı.

Söz konusu haberler, şirketin borç faizlerini ödeyerek temerrüde düşmekten kaçındığına işaret ediyor.

148,1 MİLYON DOLARLIK FAİZ BORCUNU ÖDEYEMEMİŞTİ

Çin’in en büyük şirketlerinden ve inşaat ile gayrimenkul alanında dünyanın en büyük yatırımcılarından olan Evergrande şirketler grubu, eylül ve ekimde vadesi gelen yurt dışı borç tahvillerinin faizini ödemede başarısız olmuştu.

Grup, yurt dışındaki yatırımcılara 23 Eylül'de vadesi gelen borç tahvilleri için 35,9 milyon dolar faiz ödeyebilirken 83,5 milyon dolarlık faiz ödemesini yapamamıştı.

Ayrıca 29 Eylül’de vadesi gelen dolara endeksli tahviller için yapması gereken 47,5 milyon dolarlık faiz ödemesini de gerçekleştirmemişti.

Şirket, 12 Ekim'de dolara endeksli üç dış borç tahvilinden kaynaklanan 148,1 milyon dolarlık faiz borcunu ödeyememişti.

Öte yandan şirket, 20 Ekim'de, 23 Eylül'de vadesi gelen tahviller için gereken 83,5 milyon dolarlık faiz ödemesini yaparak temerrüde düşmekten kurtulmuştu.

ÇİN’İN GSYH’SİNİN YÜZDE 2’Sİ KADAR BORCU VAR

Toplam varlıkları 2,38 trilyon yuan (yaklaşık 370 milyar dolar) olan grubun, Çin’in Gayrisafi Yurtiçi Hasılası'nın (GSYH) yaklaşık yüzde 2’sine ulaşan, 1,97 trilyon yuanlık (yaklaşık 305 milyar dolar) borç yükümlülüğü bulunuyor.

Bu büyüklükteki bir şirketin cüzi boyuttaki dış faiz ödemelerinde dahi sıkıntıya girmesi, daha geniş ölçekli bir borç krizinin kapıda olduğunun işareti olarak değerlendiriliyor.

Çin'de 171 banka ve 121 finans kurumuna borcu bulunan grubun ödeme sıkıntısına düşmesinin ülke genelinde kredi sıkışmasına yol açabileceğinden endişe ediliyor.

Hükümet, kamuya ait ve kamu destekli inşaat şirketlerini, Evergrande'nin borç yükümlülüklerine karşılık bazı varlıklarını satın almaya teşvik ederek iç borç risklerini azaltmaya çalışıyor.

Evergrande, 29 Eylül’de yaptığı açıklamada, Liaoning eyaletinde ortağı olduğu Şıncing Bankası'ndaki hisselerini yaklaşık 10 milyar yuana (1,5 milyar dolar) kamuya ait bir varlık yönetim şirketine sattığını bildirmişti. Aynı zamanda şirketin en büyük kreditörlerinden olan banka, tüm gelirin şirketin kredi borçlarının kapatılması için kullanılacağını belirtmişti.

4 Ekim'de Guandong merkezli Hopson İnşaat Holding'in, Evergrande grubuna ait ve Hong Kong Borsası'nda işlem gören Evergrande Emlak Hizmetleri şirketinin hisselerinin yüzde 51’ini 40 milyar Hong Kong dolarına (yaklaşık 5,1 milyar ABD doları) satın almak için görüşmeler yürüttüğü açıklanmıştı.

Şirketin gelecek aylarda diğer varlıklarıyla ilgili de satın alma ve devir adımları atması bekleniyor.

GÜNÜN VİDEOSU

Tarihi görüntüler! Bakan Fidan ve Suriye Lideri Ahmed El Şara Şam'ı seyrederek kahve içti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye lideri Ahmed El Şara ile Şam'da Kasiyun Dağı'nda buluşarak şehir manzarasını seyretti. Bu tarihi an, iki ülke arasındaki diplomatik yakınlaşma ve bölgesel istikrar için yeni bir dönemi işaret etti.