"PKK hasat etse değeri tam 6 milyar dolardı! PKK'nın kaçak sütyen geliri bile..."
Güvenlik ve terör uzmanı Abdullah Ağar, son Lice operasyonunda imha edilen uyuşturucuya ilişkin sonuçları değerlendiren bir yazı kaleme aldı... Sadece bir operasyonda 20 milyar lira başka deyişle de 6 milyar dolar tutarında uyuşturucunun imha edildiğine dikkat çeken Ağar, PKK'nın sadece markalı sütyenden 100 milyon dolar kazandığını belirtiyor... Kaçak sigaranın terör örgütünün en büyük gelir kaynağı olduğuna işaret eden Abdullah Ağar, bunun engellenmesi ile PKK'nın gelirinin yüzde 80 önüne geçilebileceğini ifade ediyor.. Haraçlar, hava paraları, ihalelerden alınan paylar ve sözde vergilerden büyük gelir elde eden PKK'nın bu para ile çok sayıda örgütü, uluslararası lobileri ve istihbarat örgütlerini beslediğini söylüyor...
Güvenlik ve terör uzmanı Abdullah Ağar, son Lice operasyonunda imha edilen uyuşturucuya ilişkin sonuçları değerlendiren bir yazı kaleme aldı... Sadece bir operasyonda 20 milyar lira başka deyişle de 6 milyar dolar tutarında uyuşturucunun imha edildiğine dikkat çeken Ağar, PKK'nın sadece markalı sütyenden 100 milyon dolar kazandığını belirtiyor...
Kaçak sigaranın terör örgütünün en büyük gelir kaynağı olduğuna işaret eden Abdullah Ağar, bunun engellenmesi ile PKK'nın gelirinin yüzde 80 önüne geçilebileceğini ifade ediyor.. Haraçlar, hava paraları, ihalelerden alınan paylar ve sözde vergilerden büyük gelir elde eden PKK'nın bu para ile çok sayıda örgütü, uluslararası lobileri ve istihbarat örgütlerini beslediğini söylüyor...
İşte Ağar'ın "Korkunç Rakamlarla NARKO-TERÖR" başlıklı yazısı...
Korkunç Rakamlarla NARKO-TERÖR
TSK, Diyarbakır Lice bölgesinde en son yaptığı operasyonun uyuşturucuya dair sonuçlarını dün açıkladı.
20 Haziran günü ele geçen: 3.511,5 kg toz esrar, 1.007 kg kubar esrar ve 402.758 kök kenevirle birlikte operasyon boyunca toplam ele geçen: TOZ ESRAR 8.039,5 kg’a, KUBAR ESRAR: 2.829,05 kg’a ve HİNT KENEVİR’i de 3 milyon 977 bin 156 köke ulaştı.
Bütün bunlar yapılan son Lice operasyonuna ait veriler. Türkiye sınırları içinde PKK’nın esrar, kubar esrar ve esrar yapımında kullanılan kök Hint keneviri yetiştirme ve üretim alanı Diyarbakır Lice-Hazro-Kulp-Kocaköy bölgesi. Bölgenin iklim, arazi ve pazarlama (nakliye) koşulları PKK’nın burasını ana üretim bölgesi olarak kullanmasına neden oluyor.
Daha önceki zamanlarda da bölgeye yapılan her operasyonda benzer verilere ve rakamlara ulaşılmıştı.
Bununla birlikte PKK’nın uyuşturucu gelirleri bundan ibaret değil. Özellikle Afganistan ve Pakistan’da üretilip İran üzerinden Türkiye’ye giren uyuşturucu, buradan Batı ülkelerine ve Türkiye’nin diğer şehirlerine pazarlıyor.
PKK, Kıta Avrupa’sının uyuşturucu ihtiyacının yüzde 75-80’ini karşılıyor.
*
Şimdi son Lice operasyonunda ele geçirilen esrar ve kök kenevirlerin ekonomik değerlerine bakalım.
Ve yorumlamaya çalışalım:
Önce sokağın verileri: Sokaktaki fişeklik esrar ortalama fiyatı 20 TL. Bu, bir içimlik fişeğin içinde en fazla 3-4 gr. esrar var. Yani gramı 5 TL.
Toz esrar ve kubar esrarın kilosu piyasada 5.000 ila 15.000 TL. arasında değişiyor. Yani ortalama 10.000 TL, ya da kilosu ortalama 3.000 USD
Bu verilere bağlı olarak sadece son Lice operasyonunda ele geçen esrar ve kubar esrarın ekonomik değeri kabaca 110 milyon lira ya da 31 milyon dolar.
(8.039 kg toz esrar + 2.829 kg kubar esrar= 10.868 kg)
(10.868 kg * 10.000 TL = 108.680.000 TL = 31 milyon dolar)
Bir operasyonda ele geçen uyuşturucu için sıkı rakamlar değil mi?
Ama!
Asıl şimdi sıkı durun!
Bu rakamlar sadece ele geçen işlenmiş olanlarla ilgili...
Peki operasyonda ele geçen ve imha edilen Hint Keneviri kaç taneydi?
Tam 3 milyon 977 bin 156 kök!
Yuvarlak hesap 4 milyon kök.
Peki bir kökten ne kadar esrar elde ediliyor?
Doğru toprak, doğru iklim, doğru ışık, doğru sulama, doğru bitki eğitimi, doğru besleme; KÖK BAŞINA YARIM KİLO ESRAR ÜRETMEK DEMEK!
Yani?
Yani PKK, güvenlik güçleri bunları ele geçiremeden hasadını yapabilmiş olsaydı, kabaca 2 milyon kilo esrar üretimi yapabilecekti.
İşlenmiş haliyle ekonomik değeriyse?
Asıl şimdi sıkı durun!
Tam 20 milyar lira.
Ya da kabaca 6 milyar dolar!
Hadi biraz zorlayalım, çeşitli nedenlerle yüzde 75 fire versinler, rakamlar yine dehşet verici... 5 milyar TL ya da 1,5 milyar dolar.
Ve bütün bunlar bir tek operasyonla ele geçirilenlerle ilgili veriler.
Peki ya ele geçirilemeyenler?
Ya da diğer uyuşturucu üretim ve ticaret rakamları?
Peki ya kaçakçılık? Sigara, çay, hayvan, mazot, elektronik eşya, markalı sahte ürünler. Geçenlerde gündeme gelen markalı iç çamaşırı örneğin... Sadece kaçak sutyen ticaretinden PKK’nın Türkiye’de yıllık cirosu 100 milyon dolar!
Bir de haraçlar, hava paraları, ihalelerden alınan paylar, sözde vergiler var.
Yerel kaynaklar, Şırnak bölgesinde PKK’nın sadece sigara kaçakçılığının önüne geçilse, o bölgedeki gelir kaynağının ve etkinliğinin yüzde 80 önüne geçilebileceği söylüyorlar.
Ve tabii bütün bunların ötesinde bir de sınır ötesindeki uyuşturucu üretim ve güzergahları var. PKK boşuna Suriye üzerinden Akdeniz’e açılmak istemiyor. İşin içinde bir de uyuşturucu güzergahları var.
*
Bölücü örgütün uyuşturucudan elde ettiği bu korkunç kirli parayla sadece Türkiye’deki terörünü fonladığını düşünmeyin sakın. PKK / KCK bu leş paralarla Suriye, Irak ve İran’daki varlığı, etkisi, terörü ile diğer ülke faaliyetlerini fonluyor. (HPG, YPG, PYD, PJAK, YRK ve diğer KCK/PKK türevleri.) Ayrıca yasadışı silahlı sol terör örgütlerini de bu paralarla değişik şekillerde besliyor, donatıyor ve destekliyor. (Yaklaşık 10 YDSlhSol örgütten oluşan ‘sözde’ HBDH örneğin.)
Ve BİR DİĞER ASIL VE ÇOK ÖNEMLİ SORUN:
BU PARA PKK’nın HİMAYE EDİLMESİNDE, KORUNMASINDA, KOLLANMASINDA, LOBİ VE MEDYA FAALİYETLERİNDE ASIL UNSUR.
BU PARA PAYLAŞILIYOR!
Sadece terör ve uyuşturucu baronlarıyla da değil.
ASIL İSTİHBARAT SERVİSLERİYLE!
Malum, PKK’nın uyuşturucudan elde ettiği bu para envantere giren bir para değil.
İlgili kişi ve servislerin PKK’nın bu parasını sadece kullanmaları değil, ceplerini dolduruyor olmaları da büyük olasılık.
Burada insanın aklına (Kasım 1986 İran-Contra) İran’a İsrail üzerinden satılan TOW güdümlü tanksavarından elde edilen para ile Nikaragua’daki komünist hükümet karşıtı Sandinista gerillalarının fonlanması gibi konular geliveriyor.
Aslında bütün bu veriler, PKK’nın neden kullanıldığının, neden korunup kollandığının, neden cazibe merkezine dönüştüğünün ve dönüştürüldüğünün de GİZLİ PAYDASINI oluşturuyor.
*
PKK uyuşturucusunun topluma yansıyan yüzü ise çok daha acımasız ve ürkütücü.
Türkiye geçmişte geçiş güzergahıydı. Şimdi ise Batı ile birlikte HEDEF ÜLKE.
PKK ‘elde edebilir fiyat stratejisiyle’ gençliğimizi zehirliyor.
Esrar aynı zamanda bir geçiş (ara) uyuşturucu. PKK’nın buradan çok büyük para hortumladığı yetmezmiş gibi, esrarla yola çıkan, kimyasal uyuşturuculara transfer oluyor. PKK yine devrede. Burada da onun arzı uyuşturucular var.
Kimyasal bağımlılığın erken evrelerde gençlerin karşısına çakma Bonzai’nin çıkması da bir başka gerçek. Yavşan ya da damiana otlarına ucuz parfüm, aseton, sinek ilacı gibi kimyasalların püskürtülmesiyle elde edilen bu uyuşturucular ise son derece riskli.
Önce ‘Zombi’leşiyor, sonra da ölüveriyorlar.
Ve bu acı gerçeğin yanında çarpıcı sonuç!
Gençlerimizi kaybettiğimiz yetmezmiş gibi, PKK’nın cebine girmek üzere uyuşturucuya giden parayla, TERÖRÜ BİZZAT KENDİ ELLERİMİZLE FONLUYORUZ.
*
Artık yeni bir yaklaşıma, terörle ve uyuşturucuyla ORTAK MÜCADELE DE yeni bir yapılanmaya ihtiyaç var.
Bunun bende ki adı da NARKO-TERÖR!
Bu isim zaten konulmuş durumda.
Daha sert, daha etkin, daha organize bir oluşum.
TMK’sı (Teşkilat-Malzeme ve Kadrosuyla) terör ve uyuşturucuyla ortak ve organize mücadele etmeye uygun bir yapılanmaya elzem ihtiyaç var.
STRATEJİK BİR RİSKLE KARŞI KARŞIYAYIZ.
BU ÜLKENİN GELECEĞİ ADINA, TERÖRLE GERÇEK BİR MÜCADELE İÇİN, BAŞTA UYUŞTURUCU VE BARONLARI OLMAK ÜZERE TERÖRÜN BÜTÜN GELİR KAYNAKLARIYLA VE HAMİLERİYLE SONUNA DEK MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ.