Postmodern darbe ne demek? 28 Şubat'ta ne oldu?
Türkiye’nin tarihinde “postmodern darbe” olarak bilinen, toplum ile siyaset üzerinde derin izler bırakan 28 Şubat’ın üzerinden 24 yıl geçti. Kadınlar başörtüsü olmadığından okullara alınmazken dini inançlarını yerine getirmek isteyenlerde kamusal alandan silindi. Peki, Postmodern darbe ne demek?
28 Şubat, 1977 yılında Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller hükümetinin silahlı kuvvetler tarafından istifaya zorlanması ile yaşandı. 27 Mart, 27 Mayıs ve 12 Eylül darbelerinin aksine askerler 28 Şubat'ta yönetime el koymadı. Böylece 28 Şubat “postmodern darbe” olarak anıldı.
Necmettin Erbakan'ın genel başkanı olduğu Refah Partisi, tüm medya baskısına rağmen 1995 seçimlerinden birinci parti olarak çıkmıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini Erbakan'a vermemek için uğraş verse de Erbakan'ın Başbakan olmasıyla birlikte Türkiye'de toplu bir cinnet senaryosu sahnelendi.
Refah Partisi’nin kapatılmasından sonra yöneticilerine siyasi yasak konuldu. 28 Şubat sürecinde onlarca banka batırılırken Türkiye milyarlarca dolar zarara uğratıldı. Gayrı safi milli hasılanın üçte biri tamamen uçup gitti.
28 Şubat postmodern darbe nedir? 28 Şubat'ta ne oldu?
Tek istekleri eğitimlerine devam etmek olan imam hatip ve üniversite öğrencilerine okul kapıları birer birer kapanmıştı. 1997 'de Sivas Cumhuriyet Üniversitesi başörtülü hemşirelik bölüm birincisi törene alınmaması da o yıllarda yapılan zulmün sembolü oldu.
28 Şubat'ta okullara girmek isteyen başörtülü öğrenciler adeta terörist muamelesi gördü binlercesi gözaltına alındı okul bahçesine dahi sokulmadı.
İstanbul üniversitesi eşine rastlanmayan bir skandala imza attı. Rektör Kemal Alemdaroğlu ve yardımcısı Nur Serter öğrencileri ikna odalarına soktu ve zorla okula başörtüsüz girmeyeceklerine dair taahhütname imzalattı.
Eylemlerde gözaltına alınan birçok kişi gözaltına alındı. Tutuklandı ve idamla yargılandı. Kız öğrenciler giremedikleri üniversitelerin önlerinde aylarca eylem yaptılar. Polis çemberinde süren bu mücadele devlet tarafından hep kırılmak istendi.. Tazyikli su ve coplarla yapılan müdahalelerde, karnındaki bebeğini düşüren genç annelerin feryadı bile dinlenmedi.
Eğitim hakkı ellerinden alınan öğrencilere 2011 yılında AK Parti döneminde üniversiteye geri dönme hakkı tanındı, 2014 Eylül'de kılık kıyafet düzenlemesinin ardından 5'inci sınıftan itibaren başörtüsü hakkı geri verildi. Bu düzenleme tek eğitim alanıyla sınırlı kalmadı kamuda çalışan kişilere de başörtüsü hakkı verildi.