Prof. Dr. Şükrü Ersoy, bir bölge için uyardı; 8 şiddetli depremden etkilenebilir
Akdeniz'de son günlerde sıkça yaşanan depremleri değerlendiren Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "Türkiye'yi ilgilendiren bu kuşak, 8.0'den büyük depremler oluşturabilecek kapasiteye sahip” dedi.
Yunanistan'ın Girit Adası'nın olduğu ve Akdeniz’de yaşanan sarsıntıların etkisi sürüyor. Bölgede etkisini sürdüren deprem sarsıntılarının ardından Prof. Dr. Şükrü Ersoy değerlendirmelerde bulundu.Rodos Adası’ndan Fethiye’ye doğru giden derin çukur olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Akdeniz'deki depremlere şöyle bakmak lazım, sadece Girit Adası için düşünmek doğru değil. Burada bir alan var. Bu hat için konuşmak gerekir. Batı'da İyonya Denizi'nde başlıyor bu hat, güneyde Girit, Kerpe ve Rodos Adası oralardan Fethiye'ye doğru giden derin bir çukur var” dedi.
"8.0'DEN BÜYÜK DEPREMLER OLABİLİR"
Söz konusu deprem kuşağının Türkiye’yi ilgilendirdiğini ve 8.0 büyüklüğünde büyük deprem oluşturacak kapasiteye sahip olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Ersoy, “Burasını dünyadaki yerlere benzetmek gerekirse Japonya, Şili ve Endonezya deprem mekanizmasına benzetebiliriz. Yani dünyanın en tehlikeli yerlerine benzetebiliriz. Dolayısıyla Türkiye'yi ilgilendiren bu kuşak, 8.0'den büyük depremler oluşturabilecek kapasiteye sahip. 365 yılı depremi 8.6 büyüklüğündeki bu depremde Hitit Adası'nın batısında gerçekleşiyor ve adayı 9 metre havaya yükseliyor. Bu saydığımız bölge özellikle Girit civarı, üçlü tehlikeli ile karşı karşıya deprem tsunami ve volkanizma bunun üçünü de aynı anda üretebilir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Deprem Girit Adası bölgesini daha etkiler ama bizi de dolaylı yönden ciddi şekilde etkileyebilir. Fethiye'de 1957 depremi var. Bizde de çok etkisiz kalmaz. Yunan adalarını daha çok etkiler ama bu zonun Ege Denizi'ne doğru kısmında Muğla Gökova, Istanköy, İncirli gibi yerler var yakınlarımızda oralarda da deprem onla ilgili""Bu hattaki depremlerin mekanizması birbiri ile ilintili. Depremin gelecekte olabileceğini kabul edip tedbirlerimizi ona göre hazırlamamız gerekir"