Putin, Çernobil Nükleer Santrali'ni neden özel olarak işgal etti?
Rus işgali altındaki Çernobil Nükleer Santrali 1986’da feci bir kaza yaşadı, ancak gerçek nükleer silahlar çok daha olası nükleer tehditleri temsil ediyor.
24 Şubat’ta, Ukrayna’ya yönelik, kışkırtılmamış olmasına rağmen uzun süredir hazırlanılan Rus işgalinin başlatılmasının ardından, Rus kuvvetleri, artık kullanılmayan Çernobil nükleer santralini ele geçirdi.
Çernobil’in 4 numaralı reaktörü 1986’daki kaza sonucu eridi. 31 kişiyi öldüren ve tüm Avrupa’ya (ve Türkiye’ye) radyoaktif serpintiler gönderen ve potansiyel olarak binlerce erken ölüme neden olan bir tasarım ve yanlış yönetim felaketiydi bu.
M5'in haberine göre, Çernobil, 2000 yılında aktif bir elektrik üretim sahası olmaktan çıktı. Ancak, kullanılmayan ve kontrol altına alınmış bir tesis olarak bile işgali, Ukrayna’daki nükleer enerji, savaş ve eski altyapı etrafında savaşmanın potansiyel riskleri hakkında biraz fikir veriyor.
Çernobil’in işgali, Rusya’nın Ukrayna’yı dramatik ve şiddetli işgali sırasında gerçekleşti. Perşembe günü öğleden sonra, Başkan Joe Biden ülkedeki olaylar hakkında halka hitap etti. Biden, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Ukrayna’nın egemenliğini savunmak ve işgali engellemek için toplandığı sırada, Putin savaşını ilan etti” dedi ve ekledi: “Birkaç dakika içinde Ukrayna’daki tarihi şehirlere füze saldırıları başladı; ardından hava saldırıları geldi, ardından tanklar ve birlikler içeri girdi.”
Rusya Çernobil’i gerçekte neden ele geçirdi?
Rusya’nın Çernobil’i ele geçirmesi, herhangi spesifik bir radyoaktif hırsla, basit coğrafyayla olduğundan aslında daha az ilgili. Çernobil’e ev sahipliği yapan tahliye edilmiş hayalet bir şehir olan Pripyat, Ukrayna’nın başkenti Kiev’e giden doğrudan bir otoyol üzerinde oturuyor. Çevre ise bataklıklarla çevrili. Nehrin batı yakasında temiz ve güvenilir bir yola sahip olmak, Rusya’nın tanklarını, zırhlı araçlarını ve topçularını bataklıkların çoğunda yutulmadan veya takılmadan pozisyonlarına sürmesine olanak tanıyor.
Rus helikopterleri ve diğer uçaklar havaalanlarını güvence altına almak için ya da en azından Ukrayna ordusunun kullanımına izin vermemek için hızla ilerlerken, daha yavaş hareket eden kara kuvvetleri zorlu araziler arasında güvenli rotalar alıyor ve tutuyor. Çernobil, kötü şöhretine rağmen, daha güvenli bir seyir alanı ve önemli bir rota üzerinde.
Aynı zamanda, Rus güçlerinin oradaki askerleri rehin aldığı da bildiriliyor.
Çernobil’de hangi maddeler var?
Sovyetler Birliği, 1977’de Ukrayna’daki Çernobil nükleer santralinin inşaatını tamamladı. 1986 felaketi, kötü yönetilen bir güvenlik testinden kaynaklandı ve işler o kadar kötü gitti ki, feci bir erime ve patlamayı tetikledi.
Aralık 1986’da, Reaktör 4’ün kalıntılarının üzerine, içindeki malzemeyi tutan ancak yağmur suyunun içeri girmesine izin verecek kadar gözenekli bir çelik ve beton “lahit” inşa edildi.
Sahadaki diğer üç reaktör yıllarca çalışmaya devam etti, sonuncusu Aralık 2000’de kapatıldı. Patlamamış üç reaktör, hala on yıllar alacak bir süreç olan kademeli olarak devreden çıkarma sürecinde.
Bugün Reaktör 4, 2016 yılında tamamlanan Yeni Güvenli Hapishane adı verilen devasa bir çelik ve beton yapısının altında yer almakta. 2018 itibariyle, bu yapının altındaki Reaktör 4’ün enkazında tahmini 200 ton radyoaktif yakıt kalmış durumda.
Yeni Güvenli Hapishane, bir kasırgaya dayanacak şekilde tasarlandı. Bu, savaş doğal olmayan felaketlerle dolu olsa da, içeriği doğal afetlere karşı güvenli hale getirir. Kasıtlı veya kasıtsız olarak bu koruma kalkanına isabet eden bombalardan kaynaklanan patlamalar, muhtemelen çok az askeri fayda sağlamakla birlikte, 2016’da tamamlanan Yeni Güvenli Hapishane’yi tahrip edebilir.
Bunun nedeni, gerçek radyoaktif malzemenin uzun süredir bozunuyor olması. Bu malzemenin çoğu ilk felakette eridi ve yağmurla birlikte aktı, insan tarafından yaratılan uranyum, kum, grafit ve zirkonyum eriyikleri ise daha sonra katılaştı.
ENDİŞELENMEYE GEREK YOK: NÜKLEER TEHDİT SÖZ KONUSU DEĞİL
Los Alamos Ulusal Laboratuvarı’nda çalışan emekli bir nükleer bilim adamı olan Cheryl Rofer, “Dağılan malzemenin çürümesi için otuz yıldan fazla bir süre geçti, bu nedenle geriye kalan tek tehlikeli radyonüklidler Cs-137 ve Sr-90” diye tweet attı. “Patlamalar aslında onları daha da dağıtarak daha az tehlikeli hale getirir.”
Sahada kalan Sezyum-137 ve Stronsiyum-90, diğer kalıntılara bağlı kirlenme var. Büyük miktarlarda Sezyum-137’ye maruz kalmak yanıklara, radyasyon hastalığına ve ölüme neden olabilir. Stronsiyum-90, bireylerde kemik kanserlerine sebep olurken, yutulduğunda ise zehirlidir.
Yutmaktan kaçınılmalıdır, ancak kanserler askeri işgallerinkinden çok uzak bir zaman ölçeğinde çalışır ve aynı şekilde Stronsiyum-90’ın hedeflenen salınımını kötü bir silah seçimi haline getirir. Bunları bombalayarak patlayıcı ile dağıtmak, bir kısmını havaya fırlatır, ancak aynı zamanda radyoaktif kirliliği yayar ve herhangi bir kişinin karşılaştığı konsantrasyon oranını düşürür.
Her iki tarafın da sınırlı silahlara ve çok sayıda hedefe sahip olduğu bir savaşta, onlarca yıl öncesinden kalma bir felaketi tekrarlamak için herhangi bir mühimmat çabası harcamak muhtemelen hiçbir avantaj sağlamaz.
Endişeli Bilim Adamları Birliği’nden Edwin Lyman, Associated Press’e verdiği demeçte, “Çernobil’deki herhangi bir tesisin zarar görmesine izin vermenin Rusya’nın çıkarına nasıl olacağını hayal edemiyorum” dedi.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinde çok daha büyük olan nükleer risk, – ve ABD ve diğer NATO müttefiklerinin müdahale etmemesinin başlıca nedeni, Rusya’nın geniş bir nükleer cephaneye sahip olması.
NATO üyeleri Fransa, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nin de nükleer cephaneliği var ve Amerika Birleşik Devletleri Rusya dışında herhangi bir ülkenin açık ara en fazla nükleer silahına sahip.
Kaynak: M5