Rektör Bulu: LGBT kulübünden PKK materyali çıktı!
Boğaziçi Üniversitesi'ne atanmasıyla eleştirilerin odağına yerleşen Prof. Dr. Melih Bulu, son günlerde alevlenen protesto gösterileri ve üniversitede Kabe'ye yapılan saygısızlığı değerlendirdi. İstifayı asla düşünmediğini belirten Rektör Bulu, "LGBT son olaylar sonrası aday kulüp üyelikleri sonlandırılınca rektörlüğü ablukaya almaya kalktı." dedi.
Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan ve öğrenciler tarafından protesto edilen Prof. Dr. Melih Bulu, yaşanan son gelişmelerle ilgili Habertürk yazarı Nagehan Alçı'ya konuştu.
Rektörlük binasının ablukaya alınması olayının detaylarını anlatan Rektör Bulu, istifa çağrılarına da "Asla istifa etmeyeceğim" şeklinde yanıt verdi.
Pazartesi akşamı Bulu'yu aradığını ve olayları sorduğunda "Nagehan Hanım maalesef LGBT son olaylar sonrası aday kulüp üyelikleri sonlandırılınca rektörlüğü ablukaya almaya kalktı." cevabını aldığını belirten Alçı, "Ben bir avuç LGBT kulüp üyesi öğrencinin böyle hedefe konmasını ve günah keçisi haline getirilmesini açıkçası doğru bulmuyorum." dedi.
Bunun Boğaziçililer tarafından da yalanlandığını ifade eden Alçı, Rektör Bulu'ya ilk olarak bu soruyu sordu ve şu cevabı aldı:
"Nagehan Hanım öncelikle şunu söyleyeyim: Burada LGBT kimliği hedef alınıyor gibi bir yaklaşım yok, Boğaziçi kurumsal olarak her kimliğe saygılıdır. Benim LGBT bireylere yönelik asla bir tepkim söz konusu değil. Ben de LGBT bireylerin haklarını ve özgürlüklerini savunan bir insanım. Ancak bu üniversitede kulüpleşmek için önce aday kulüp statüsü alınıyor siz de biliyorsunuzdur, 2 senelik bir izleme süresi oluyor. LGBT aday kulüptü, henüz kulüpleşmemişti."
PKK BAĞLANTISI ÇIKINCA ADAYLIĞI İPTAL EDİLDİ
"2 seneyi doldurup ne zaman kulüpleşecekti" soru sorulan Rektör Bulu, şunları söyledi:
"Açıkçası süre aşımı vardı, bizden önceki yönetim işi uzatmış, 6 ay kadar önce dolmuş süre. Bu infiale yol açan serginin materyalleri LGBT kulüp odasından çıkınca, bir de üzerine PKK ile ilgili bir materyel de yine aynı odada bulununca kulüp adaylığı iptal edildi. Öğrenciler bunun üzerine rektörlük binasını ablukaya aldılar."
"PKK ile ilgili materyele takıldım. Ne bulunmuş kulüp odasında? Kanıt var mı?" ifadesini kullanan Nagehan Alçı, yazısını şöyle sürdürdü:
"Tutanağa ulaştım. Gözaltı ve ardından gelen 2 tutuklamaya konu olan tutanakta KONGRAGEL üst başlıklı Kürdistan Halk Kongresi Demokratik Kuruluş Belgeleri isimli bir kitabın söz konusu kulüp odasında bulunduğu kayda geçmiş.
Arkadaşlar doğru mu bu? Böyle bir doküman çıktı mı kulüp odasından?
"BİR EKİP KURUP GELİN KONUŞALIM, DEDİM, KABUL ETMEDİLER"
Melih Bulu göreve başladığı ilk gün kendisini protesto eden öğrencilerin yanına gitmiş, onları ikna etmeye çalışmıştı.
Pazartesi akşamı ise Mezunlar Derneği Başkanı Önder Şahin’in anlatımına göre "Bana dokunmak devlete dokunmak olur" deyip öğrencilerin yanına gitmeyi reddetmiş.
Bu diyalog kanallarının kapandığını kabul ettiği ve vazgeçtiği anlamına mı geliyor? Yoksa strateji mi değiştiriyor?
Sordum.
"İlk gün ne diyorsam aynısını demeye devam ediyorum Nagehan Hanım. Bakın dün daha önce olmayan bir şey oldu, rektörlük binasının tüm kapılarını tuttular. Benim dışarı çıkmamı engellemeye çalıştılar."
"Neden çocuklarla görüşmeyi denemediniz?"
"Denedim, onlara aranızdan bir ekip seçin, gelin konuşalım, dedim, kabul etmediler, benim onların yanına gitmemi istediler. Ancak çok kalabalıktı, bunu emniyet ve benim koruma polisim güvenlik açısından riskli buldu, sizi koruyamayız dediler. Sonuçta abluka bitmedi. Defalarca çağrı yapmamıza rağmen bitmedi. Ben eve gidemediğim için polisin müdahalesi şart oldu."
Polisin öğrencilere dışarıda yürürlerken çok sert bir şekilde "Aşağı bak" dediği ileri sürüldü, sonra Emniyet Genel Müdürlüğü kalabalığı engellemek için "'Aşağı bak’ değil ‘aşağıdan’ diyordu söz konusu memur" açıklaması yaptı.
Bulu bu tartışmaya yorum yapmadı, olayı görmediğini ve herkes gibi uzaktan izlediğini söyledi.
"İSTİFAYI ASLA DÜŞÜNMÜYORUM"
Melih Bulu’ya tartışmalı resmin açıldığı sergiyi sordum.
"Bakın gösteri elbette yapılabilir, sergi düzenlenebilir ancak izinsiz olmaz. Bu sergi için hiçbir izin alınmamış. Üstelik bir gece önceden güvenlik görevlileri o resmi görüp uyarmışlar, öğrenciler ısrar etmiş."
Ben Nagehan Alçı olarak bu kadar kırılgan bir sürecin ortasında patlayan bu resim dalgasında bir provokasyon kokusu var mı diye sormadan edemiyorum.
Ancak Melih Bulu kendisine bunu söyleyince "Nagehan Hanım organizasyonu yapan 2 öğrenci tutuklandı, ikisi de sonuna kadar resmi ve sergiyi savunuyorlar. Sonuçta kimin yaptığı belli" dedi.
Peki bunca tartışma, muhalefetten gelen ‘terk et’ çağrıları…
Ne olacak bu işin sonu? Ben Boğaziçi’ne zarar verir bir noktaya gelen bu olaylar karşısında açıkçası Bulu için istifa daha doğru mu olur diye düşünmeye başladım ama o zaman bu, diğer üniversitelerde önü alınmayacak bir kapı da açabilir. Çok zor ve hassas bir karar.
Melih Bey’e istifayı düşünüp düşünmediğini ve bundan sonra ne yapmayı planladığını sordum.
"Asla istifayı düşünmüyorum. Başta bu krizin 6 ay içinde biteceğini öngörmüştüm, öyle de olacak" dedi.
"Peki ama bitme emaresi var gibi görünmüyor. Üstelik 6 ay çok uzun bir süre, böyle karmakarışık bir 6 ay geçer mi?" sorusunu yöneltince…
"Elbette böyle sert geçecek bir 6 ay değil. Tansiyon düşecek ancak 6 ay içinde kriz tamamen biter" yanıtını verdi.
Geldiğinden beri 100 kadar akademisyenle konuşmuş. Yeni rektörün iddiasına göre 20 kadar hoca mahalle baskısı uygulayarak işi bloke ediyor."
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ