Bence ikinci yarıdaki taktik savaşı değil. Futbolda belki abartılı olacak ama bazı teknik direktörlerin farklı karakterleri vardır. Yeni ve farklı bir farklı bir teknik direktörle tanışıyoruz. Çılgın Jesus mu, nasıl bir Jesus? Biz hep çılgın Jesus'u gördük. Ama bu maçta futbolun rakibe göre oynandığını da bilen bir Jesus gördük.
Rıdvan Dilmen, gecenin maçını yorumladı: Fenerbahçe, yavaş yavaş 'ligin favorisiyiz' diyor
Fenerbahçe, Süper Lig'in 11. haftasında sahasında Başakşehir'i konuk etti. Haftanın kritik maçında sarı-lacivertliler, 3 puana Rossi'nin harika plasesi ile ulaştı. Karşılaşma sonrası Rıdvan Dilmen de maçı TV8,5 ekranlarında yorumladı. İşte Dilmen'in açıklamaları...
Fenerbahçeli arkadaşları gördüğümde '4-1 yener miyiz?' diyorlardı. Jesus da buna alıştırdı. Ancak Jesus 1-0'a oynadı. Öncelikle rakibe saygıyla başlar. Başakşehir'i izliyor. Zaaflarına, avantajlarına bakıyor. Hocanın Başakşehir üzerinden zaaflarından çok artılarından gitmiş. Alışılagelmişin dışında Fenerbahçe'nin çok koşan orta saha oyuncularından üçünü de oynattı. İsmail, Crespo, İrfan'ı da orta saha oynattı.
"Zorlu bir maç, iyi de gidiyorum, fakat dolduruşa gelmem. Eğer ben Başakşehir'e çok oynama imkanı verirsem emniyetli olmaz" dedi. Herkesin beklentisi Başakşehir'in pasla çıkması. Aslında ilk yarıda kafa kafaya giden zamanda Traore bunu yaptı. Doğru oyun, doğru strateji 1-0'dı. Jesus'un maçı dakika dakika yaşadığını gördüm. Dizilişler geldi. "Hoca 1-0'a oynuyor" dedim. Şundan dolayı dedim. Futbolda artık 1-0'a oynamak var. Bunu da Jesus getirdi.
Fenerbahçe'yi biz 3-4-3 görüyoruz. Normalde İsmail ile Crespo yan yana oynar. Önlerinde İrfan oyanr. Ama "Ben orta sahayı beşleyeceğim" dedi. Alışılagelmiş gol rekoruna giden Fenerbahçe'den farklı bir oyun. Hakikaten çok zeki bir teknik adam. Bu maçın kora kor olacağını biliyor. Kendine güveni olan bir takıma karşı oynuyor. Hoca da bunu biliyor. "Eğer rakibe orta sahayı verirsem oyun inisiyatifi Başakşehir'e geçer" diye düşünmüş. "Bu riski alacağım ama pozisyon vermeden" diye düşünmüş.