Risk iştahı arttı! Merkez Bankası ne zaman faiz indirimi yapacak?
Küresel mali piyasalar dün günü iyimser bir seyir izleyerek tamamladı. FED'in istihdam piyasasından yaşanan gelişmelerden yaşadığı rahatsızlığa karşı ölçülü bir adım yerine gevşeme döngüsüne büyük faiz indirimi ile başlaması, hem içeride hem de dışarıda alımları destekledi. İşte detaylar...
Fed Başkanı Powell'ın FED'in attığı adımı "geç kalma" ya da "geride kalma" risklerini bertaraf ederek tanımlaması sonrasında artan risk iştahının yardımı ile hisse senetleri, değerli metaller, kripto paralar alımlara sahne olurken, ABD Doları küresel bazda değer kaybetti. Küresel faiz indirimi kararları sonrası gözler TCMB’nin ne zaman faizi indireceğine çevrildi. Dünkü PPK kararında bir kere artık faiz artırımının yapılmayacağının altı çizildi. Asıl soru indirimin ne zaman olacağı… Bazı ekonomistler, 2025 derken kimisi de bu yılın sonuna doğru kademeli indirimin geleceği yönünde… İşte detaylar…
Uzun bir süredir bundan sonrası için dolar zayıflığı ana tema olacak. FED'in işaret fişeğini ateşlemesi ardından dün içeride TCMB dışarıda ise İngiltere Merkez Bankası'nın faiz kararları açıklandı. TCMB beklenildiği üzere politika faizini %50 seviyesinde sabit bırakırken, karar metninde anlamlı sayılabilecek bir değişiklik göremedik.
Kıbrıs İktisat Bankası analizinde, “FED sonrası dünyada esen olumlu rüzgârdan içeride hisse senetleri de nasiplendi. BİST100 endeksi günü %2,1 yükselişle tamamlarken, TCMB'nin sıkı duruş söyleminin de yardımı ile USDTRY kuru 34 seviyesinin etrafında bulunan dar banttan den pek de uzaklaşmadı. Borsa cephesinde yükselişi memnuniyetle karşılasak da, psikolojik 10 bin seviyesinin henüz geçilememesi bizleri düşündürmeye devam etti. Hisse senetleri cephesinde 5 Ağustos Kara Pazartesi günü yaşanan sert düşüş ile grafiklerde açılan boşluğun henüz dolmadığını, eğer bir yükselişten söz edeceksek önce 10,440 seviyesinin hedeflenmesi gerektiğini düşünüyoruz” denildi. Deutsche Bank'ın hafta başı kaleme aldığı raporunda Türk tahvilleri için önümüzdeki altı aylık süreçte güçlü ralli beklediğini belirtmesi ardından TL tahvillerde iyimser bir görünümün hâkim oldu. Yabancı yatırımcının Türkiye indinden risklerini yansıtan 5 yıl vadeli CDS risk primi ise 250 baz puana yaklaşarak pandemi döneminden bu yana en düşük seviyeye geriledi.
YIL BİTMEDEN İNDİRİM GELEBİLİR
Bankanın Hazine Müdürü Emre Değirmencioğlu, “TCMB'nin sene bitmeden bebek adımları ile de olsa faiz indirime başlayacağı görüşümüzden hareketle, kısa vadeli özellikle de sabit faizli tahvillerde önemli bir potansiyel görüyoruz” dedi. Değirmencioğlu, iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi hâlen daha %42 seviyelerinde olduğunu belirterek, “Bizler de tahvil portföyümüz gözden geçirerek güçlendirmeyi değerlendireceğiz. Her hafta Perşembe günü açıklanan haftalık TCMB verilerine göre, 13 Eylül haftasında yabancı yatırımcıların menkul kıymet portföyü 1,6 milyar dolar daha artarken, hisse senedi portföyü ise 0,3 milyar dolar azaldı. Böylelikle, yabancının devlet tahvili âşkı, yılbaşına göre kesintisiz bir şekilde 12,9 milyar dolar artış kaydederken, hisse senetlerine yönelik küskünlük de aynı şekilde hız kesmeden devam etti: yılbaşına göre yabancının hisse senedi portföyü 2,7 milyar dolar küçüldü” dedi.
13 Eylül ile biten haftada yabancı para mevduatlar 2,1 milyar dolar düşüşle 197,1 milyar dolar seviyesine geriledi. KKM cephesinde son bir yıldır devam eden düşüş devam etse de, son açıklanan veriler son ayların en düşük çıkışının gerçekleştiğini gösterdi. Böylelikle, TL'nin toplam mevduat havuzu içindeki payı yaklaşık %53,50 seviyesine yükselirken, DTH %37,8 ; KKM ise %8,70 seviyesine geriledi. KKM'nin de bir nevi döviz enstrümanı olduğu düşünülürse, DTH ve KKM'nin toplam mevduat havuzundaki payı Haziran 2022'de %72 seviyesinden son verilere göre %46 seviyesine gerilerken, dolarizasyon eğiliminin de oldukça azaldığını not etmek gerekiyor. Öte yandan, TCMB'nin brüt döviz ve altın rezervleri 6,8 milyar dolar artışla yeniden 153,5 milyar dolar seviyesine yükselirken, swap ve kamu dövizleri hâriç net döviz pozisyonu ise +20,7 milyar dolar seviyesinde ve son yılların zirvesinde yer aldı.
