Sabah yazarı Salih Tuna, Soner Yalçın'a neden sitem etti? "Bari sen susmasaydın!"

Sabah yazarı Salih Tuna, bugünkü köşesinde Netflix'in Türk yapımı içeriklerini mercek altına alarak "Türk dizilerinin" ortak özelliğinin Türk'ü aşağılamak olduğunu belirtti. Tuna, Oda TV'nin sahibi Soner Yalçın'ı da bu girişimlere sessiz kalmakla eleştirdi.

Sabah yazarı Salih Tuna bugün köşesinde Netflix'in Türk yapımı içeriklerini mercek altına aldı.

Netflix platformunda yer alan "Türk dizilerinin" ortak özelliğinin Türk'ü aşağılamak olduğunu söyleyen Tuna bu konuda şu örnekleri verdi;

"Birini adını vererek daha evvel bu köşecikte dile getirmiştim: Türkler, 6-7 Eylül 1955'te "durduk yere" sağa sola saldıran, Türk bayrakları altında yakıp yıkan vahşi yaratıklar sürüsü olarak resmedilmişti. "Durduk yere" diyorum, çünkü İngilizlerin kumpasına veya Mustafa Kemal Paşa'nın evi üzerinden Gladyo'nun gerçekleştirdiği provokasyona hiçbir şekilde değinilmemişti.

Söz konusu dizi "Türk yapımı" değil de Yunanistan yapımı olsaydı, "Zalim Müslüman Türkler" propagandası için daha başka ne olabilirdi, doğrusu bilemiyorum.

Aynı mecrada bir başka "Türk yapımı" dizinin ilk sezonunda ise daha eski tarihlere, 1940'lara gidiliyor; Türklerin nasıl ırkçı, soykırımcı, faşist bir "geçmişe" sahip olduğu anlatılıyordu.

Geçen gün de yine aynı platformdan başka bir "Türk dizisinde" korkunç bir sahne tasarımına "denk" geldim:

Mübadelede döneminde, bir Rum anne canını kurtarmak için yalvar yakar bindiği bir Türk ailesinin teknesinde, denizin tam ortasında uyuyakaldığı bir sırada, başına odunla vuran teknenin sahibi "zalim Türk" tarafından denize atılarak boğuluyor!.."

O YÖNETMENLER, YAPIMCILAR RAHATSIZ DEĞİL Mİ?

Netflix eleştirisi yapmak niyetinde olmadığını belirterek "Nihayetinde, kış kışlığını puşt puştluğunu yapar." diye yazan Tuna, eleştiri oklarını Türk yapımı dizilerin yönetmen, yapımcı, aktör ve aktrislerine yöneltti.

Sabah yazarı şöyle devam etti;

""Ünlü sanatçı" diye her biri Türk matbuatının magazin sayfalarını süsleyen bu oyuncu kardeşleriniz, "Türkleri aşağılayan" projelerde yer almayı içlerine nasıl sindiriyorlar?

Yoksa "Biz sanatçıyız, gözettiğimiz sadece sanattır" mı diyorlar?

İyi güzel de, sahici bir "Müslüman Türk" karakterini canlandırmaya sıra gelince neden ipe un seriyorlar?

Hani sadece "sanatı" gözetiyorlardı?

Hayır yani, "sanat" için her şeyi yapıyorlar; yeri geldi mi soyunuyorlar, yeri geldi mi kendi milletini bile söz konusu dizilerde olduğu gibi aşağılıyorlar da, sanat için bir tek "sahici bir Müslüman" karaktere can vermek mi zorlarına gidiyor?

Bu sorular afaki değil, yıllar yılı sektörde toz yutmuş biri olarak soruyorum...

Hele ki anlı şanlı aktrislerimiz neden tarihi filmlerin dışında başörtülü bir karakteri canlandırmak istemiyorlar? (O dizideki gibi "başörtülü hizmetçi" rolleri hariç tabii.)

Peki, yazarçizerlerimizden neden tık yok? Türkleri aşağılayan bu dizilerde yer alan "ünlülere" söyleyecek hiçbir sözleri yok mu?

Merhum Timur Selçuk sırf Sabah Gazetesi'ne söyleşi verdi diye yapmadığınız kepazelik kalmamıştı, neden susuyorsunuz?

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın davetine icabet eden her sanatçıyı aşağılıyorsunuz da, Netflix'te Türkleri aşağılayan projelere can verenlere neden ağzınızı açmıyorsunuz?"

SONER YALÇIN'A DA SİTEM ETTİ

Oda TV'nin sahibi Soner Yalçın'ı da bu gibi girişimlere sessiz kalmakla eleştiren Tuna, "Bari sen susmasaydın "yoldaş" Soner Yalçın?" diye yazdı.

Yalçın'a Atatürkçülük üzerinden yüklenen Salih Tuna yazısını şöyle noktaladı;

"Odatv'nin arşivinde konunun anlam ve önemine uygun İzmir Marşı benzeri bir şey yok mu?

Hadi marşı geçtim, uygun bir "Atatürk sözü" de mi yok?

Ulan sizin bu Atatürkçülükleriniz, üç-beş "ham yobaz kaba softaya" gelince anında şahlanıyor da, sıra "Türk düşmanı propagandasına" gelince neden suspus oluyor?"

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

GÜNÜN VİDEOSU

Palandöken’de çığ düşme anı böyle görüntülendi!

Erzurum Palandöken Dağı'nda yüksek irtifa kampı yapan Judo Milli Takımı Sultan Seki'si bölgesine tırmanırken çığ düştü. Çığ düşme anı kameraya böyle yansıdı.