Sabah yazarından Tüpraş'a ağır suçlamalar!
Türkiye’nin en büyük sanayi şirketi konumundaki Tüpraş'a Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör'den çok ağır suçlamalar geldi. Güngör, Koç Ailesi'ne ait şirketin haksız kazanç elde etmek için hileli yollara başvurduğunu savunarak Rekabet Kurumu'nu göreve çağırdı...
Rafineri alanında piyasanın iki özel şirket kontrolünde olduğunu hatırlatan Güngör, Türkiye Varlık Fonu'nun, Adana Ceyhan'da 10 milyar dolar yatırımla rafineri ve petrokimya tesisi kurmayı planladığını, ancak bunun zaman alacağını belirtti.
Sabah yazarı, petrol fiyatlarına yansıyan zamlar konusunda ise Tüpraş'a çok ağır bazı suçlamalar yönetti.
"Önce yüklü bir zam yapıyorlar, arkasından daha az bir indirim geliyor. Sanki, 'zamdan indirim' oluyor!" diye yazan Dilek Güngör, Tüpraş'ın petrolü zamlı fiyattan verebilmek için çeşitli oyunlara başvurduğunu öne sürdü.
Güngör yazısına, "Bu iddiaların rekabet hukuku açısından incelenmesi gerekir." notunu düşmeyi de ihmal etmedi.
İşte o yazı;
- Akaryakıtta indirim oyunu!
Günlerdir düşünüyorum. Karadeniz'de gazı bulduğumuz gibi yarın öbür gün Doğu Akdeniz'den petrol müjdesini duyarsak…
Malum, petrolü işleyecek iki şirket var. Biri Star Rafinerisi, diğeri Tüpraş… Socar'ın Star Rafinerisi Azerbaycan petrolünü işliyor. Koç'un şirketi Tüpraş'ın Batman, İzmit, İzmir ve Kırıkkale'de rafinerileri var. Pazarın hakimi… Star rafinerisine göre işleme kapasiteleri oldukça büyük… Hemen hemen her tür petrol ve türevlerini işleyebiliyorlar.
***
Farkındaysanız, ikisi de özel sektör şirketi… (Türkiye Varlık Fonu, Adana Ceyhan'da 10 milyar dolar yatırımla rafineri ve petrokimya tesisi kurmayı planlıyor. Ama bu rafinerinin kurulması en az 5 yıl gibi bir zaman alabilir)
Ne zararı var demeyin.
Anlatacaklarımı dinleyin.
Biliyorsunuz, petrol küresel piyasalarda düştükçe ya da yükseldikçe Türkiye'deki rafinelerde fiyatlar yeniden belirleniyor. Akdeniz piyasası baz alınarak, 3 günlük ortalama petrol fiyatı ve dolar kuruna göre, belirli bir formül dahilinde oluşturulan fiyatlara diyeceğim yok.
Ama misal, önce yüklü bir zam yapıyorlar, arkasından daha az bir indirim geliyor. Sanki, 'zamdan indirim' oluyor! Şirketler kendilerini "Akdeniz piyasasında üçer günlük ortalamaları alıyoruz" falan diye savunabilir. Fakat bakıyorsunuz, petrol ve dolarda aşırı bir hareket yokken bile benzin fiyatları artabiliyor.
***
Üstelik, daha da vahim bir durum var.
Bunu piyasadaki aktörler anlatıyor.
6-7 aydır Tüpraş'ın benzin fiyatlarına zam geleceği gün dağıtım şirketlerine kota uyguladığı iddia ediliyor. Şöyle ki, zammın geleceği gün Tüpraş'ın 'dolum limiti doldu, tank değiştiriyoruz, teknik arıza var' diyerek sudan bahanelerle dağıtım şirketlerine ve bayilere zammın geçerli olacağı saat olan 24:00'e kadar petrol verilmediği belirtiliyor.
Bu iddiaların rekabet hukuku açısından incelenmesi gerekir.
Zira, milli enerji kaynaklarını bulduğumuza sevinirken, özel sektör şirketlerinin kâr hırsına kurban gitmeyelim! Hani derler ya, kurda kuzuyu teslim etmeyelim.