Sabunlu sıcak suyla gargara koronaya iyi gelir mi?
Koronavirüs salgınında ortaya çıkan bulgulardan birinin de tat ve koku alma duyularının kaybı olduğu belirtilmişti... Kulak Burun Boğaz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan bu konuda yaptıkları incelemenin sonucunda ulaştıkları verileri paylaştı. Programda sosyal medya üzerinden gelen "sıcak sabunlu su ile gargaranın faydası var mı?" sorusunu yanıtlayan Özturan, vatandaşlara tedbirlere uyun tavsiyesinde ve "Allah sıralı hastalık versin!" dileğinde bulundu...
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve geçtiğimiz 4 ayda dünya genelinde 800 binin üzerinde insana bulaşan ve 40 bini aşkın kişinin de ölümüne yol açan yeni tip koronavirüs Kovid-19 ile ilgili her gün yeni bir bilgi ortaya çıkıyor.
Son bulgulardan biri de hastalığın semptomları (belirtileri) arasında gösterilen tat ve koku alma duyusu kaybı olduğu.
CNN Türk'te Başak Şengül'ün hazırlayıp sunduğu Akıl Çemberi programında bu yeni semptom Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan'a soruldu.
Özturan zatürresi olan vakalarda sinüslere baktıklarını belirterek, "Enteresan şekilde, beyinle burun arasındaki çatıda ayrımı yapan kemikte alışılmışın dışında incelme gördük. Şimdi hastalık inceltmiyor bunu. Ama muhtemelen koku alması bozuk olan kişilerde bu incelme söz konusu. Bu nedenle sinüslerinin tomogrofilerini çekip niye bunlarda oluyor da başkalarında olmuyor diye bir yaklaşımımız var. Muhtemelen ince olan hastalarda bu ortaya çıkıyor." dedi.
Türkiye'nin sağlıklı, huzurlu ve etkin bir sağlık sistemi olduğunu vurgulayan Prof. Özturan, "Bunun yükünü artırmamalıyız. Bunun da bir tek yolu var uzak duracağız. Virüsten kaçma şansımız yok. Şansımız bedeni sağlam tutmak. Yani konak olarak bizim bedenimizi sağlam tutacağız. İyi uyuyacağız, iyi besleneceğiz, bol sıvı alacağız, temizliğimize dikkat edeceğiz. İnsanlarla pek fazla bir araya gelmeyeceğiz. Nerede? Her yerde. Ne kadar? Mümkün olduğu kadar uzak duracağız." uyarısında bulundu.
Doktor bir arkadaşının koronaya yakalandığını ve iyileşip taburcu olduğunu belirten Özturan, arkadaşına "Ne kadar ballısın" dediğini belirttikten sonra bunu neden söylediğini şu sözlerle açıkladı:
"Çünkü hastaneler uygun. Yoğun bakıma ihtiyacı olmadı. Temiz bir ortamda tedavi oldu. Derdimiz bu bizim. Biz sabahtan akşama kadar bir tek şeyin peşindeyiz. Diyoruz ki korona hepimiz olacağız. Ama bir kısmı ayakta geçirecek, bir kısmı hastanede geçirecek, bir kısmı evde geçirecek, bir kısmı yoğun bakımda geçirecek. Ne olur o yoğun bakımın önünü doldurmayalım"
Özturan "Sıcak sabunlu, bol köpüklü gargaranın faydası var mı yok mu?" sorusu üzerine biraz da ironi yaparak, "Dünya Sağlık Örgütü bundan bahsetmiyor. Sağlık Bakanlığı da bahsetmiyor. Biz de duymadık. Böyle bir şey varsa ve faydası varsa başkasına denetmesin bekleyelim bir süre ne oluyor. Bakın boğazınızdaki, burnunuzdaki virüs temizlemediğiniz için olmadı. Orada bir mukus var zaten. Bir örtü var. Ağzınızdaki virüsten kurtulmak için bu kadar sabunlu sulara, gargaralara falan ihtiyacınız yok. Alın suyunuzu güzel güzel için yutun. Şunu da unutmayın, hepimiz virüsü alacağız. Yapmamız gereken şey hazırlıklı olmak. Bedenimizi sağlıklı tutacağız. Neyle? Hurafelerle, sumaklarla, depo vitaminlerle, ilaçlarla değil uyku ile. Bedenin en çok ihtiyaç duyduğu şey uyku, dengeli beslenme ve spor. Şimdi spor için bebek parkında dolaşmanıza gerek yok. Evinizin içinde yürüyün. Niye biz sokağa çıkma yasağını bu kadar ciddiye alıyoruz. İnsanların nereden geçtiğini bilmiyoruz. Hiçbir korona pozitif hastanın alnında yazmıyor bu. Herkesten şunu rica ediyorum: Herkesi korona pozitif kabul edin" diye konuştu.
"Olacaksam ben şimdi olayım" dediğini ifade eden Prof. Dr. Özturan, "Hiç kimsenin bir İtalya, bir İspanya gibi olma temennisi yok. Ama hazırlıklı olmak zorundayız. Hazırlıklı olmanın yolu bir tane. Ne ağızı sabunlu köpüklü suyla doldurmaktan geçiyor, ne sumaktan geçiyor, ne alkolden geçiyor. Saf alkolden insanlar öldü. Korku bunu yaptırır. Korku insana saf alkol içirir, korku insana köpüklü sabun gargarası yaptırır. Uzak durun. Bedeninize iyi bakın. Ne kadar geç hastalanırsanız o kadar iyi. Dünya da öğrenecek, biz de öğreneceğiz, herkes öğrenecek. Diyoruz ki sağlık sistemini kilitlemeyin. korona hastalık değildir. Koronayla karşılaşmamanız mümkün değildir. Siz isterseniz yatağınızın altında saklanın, isterseniz kendinize nerelerde saraylar kurun." dedi.
Zatürre hastalarını tedavi edip çoğunu da kurtardıklarını belirten Prof. Dr. Dilaver Özturan, "Neyle, yoğun bakımla. Formülü? Ben bilmiyorum. Ne kadar uzak durursak o kadar iyi." ifadesini kullandı ve yoğun bakımlarla ilgili şu gerçeği paylaştı:
"OECD ülkeleri arasında en çok yoğun bakım yatağı olan ülkeyiz. Değiliz. Niye değiliz? Çünkü o yatakların çoğu dolu. Doluydu zaten. Hadi arkadaşlar korona geldi siz gidin... İnmeler vardı, enfaktüs geçirenler vardı. Bir sürü insan var, bize telefon açarlardı 'hocam yoğun bakım yatağı bulamıyoruz ne olur bir torpil yap' yapamazsınız. Yoğun bakımın fişini çekecen, hadi bunu bu odaya alın, bunu bağlayalım. Böyle bir şey yok. Bir tek şey bilelim. Bu işin zenginliği, parası yok. Bedeninizi sağlam tutacaksınız."