Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Fatih Altaylı'ya konuştu
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya aşılamayla ilgili randevuların açılması sonrasI aşı olmadığı için yüzlerce kişinin hastane kapılarından geri dönmek zorunda kalmasıyla ilgili eleştirilerde bulunan gazeteci Fatih Altaylı Bakan Koca ile yaptığı görüşmeyi köşesinde anlattı.
Gazeteci Fatih Altaylı, Sağlık Bakanlığı'nın dördüncü doz koronavirüs aşısı randevularını açması üzerine hastanelere gidenlerin "aşı yok" cevabı alması üzerine sosyal medyasından “Ya aşı bulundurun, ya da randevu vermeyin” diye tepki göstermişti. Bakan Fahrettin Koca'nın bunun üzerine kendisini aradığını “Haklısınız. Durumun farkına vardık. Hemen önlem alıyoruz” dediğini belirtti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı karşısında bulmuşken sağlıkta şiddet, hastanelerde güvenlik önlemi ve randevu alma gibi sorunlarla iligili de sorular soran Altaylı görüşmeyi köşesinde aktardı.
Son zamanlarda çok konuşulan hastanelerde güvenlik önlemleri ve girişlere X-ray cihazının konulmasıyla ilgili konuya başlayan Altaylı Fahrettin Koca'dan şöyle cevap aldı:
X-RAY CİHAZLARI İÇİN 4 AY ÖNCE TALİMAT VERDİM
Bakan Koca, hekimlere yönelik şiddet vakalarının genellikle plansız, anlık öfke ile gelişen olaylar olduğunu, bu yüzden de gerek hastane girişlerinde alınacak önlemlerin, gerekse hastanelerdeki güvenlik elemanlarının anında müdahalesinin kolay olmadığını söyledi.
“Konya’da bizi çok üzen ve pırıl pırıl bir doktorumuzu kaybetmemize neden olan olay mesela. Bu olayı gerçekleştiren kişinin kendisi de bir hastane çalışanı. Hastane güvenlik elemanı” diyerek önlem almanın zorluğunu vurguladı.
Köşesinde belirttiği üzere bu cevaptan tatmin olmayan gazeteci Fatih Altaylı'ya Fahrettin Koca şöyle yanıt verdi:
"EN KISA SÜREDE KOYULACAK AMA BUGÜN SÖYLEYELİM, YARIN TAMAMLANSIN OLMUYOR NE YAZIK Kİ!"
“X-ray cihazları ile ilgili 4 ay önce talimat verdim. Tüm hastanelerde mutlaka tüm girişlere koyulması için. Ancak devlette süreçler var. İhaleye çıkılacak. Sayı çok olduğu için bir anda bulunması, alınması mümkün değil. En kısa zamanda koyulacak ama bugün söyleyelim, yarın tamamlansın olamıyor ne yazık ki!”
Ardından sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusuna değinen Altaylı Fahrettin Koca'nın sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artmasını birkaç nedene bağladığını belirterek Koca'nın sözlerini aktardı:
YOĞUNLUK VE PANDEMİ HEKİMLERİN TAHAMMÜLÜNÜ AZALTTI
“Başta hasta yoğunluğu gibi bir önemli sıkıntı var. Üstüne pandemi sürecinin getirdiği yorgunluk. Hekimlerin tahammülü azaldı. Bu dönemde büyük efor sarf ettiler, büyük gayret gösterdiler. Bunda beklentilerinin karşılanmamış olmasının da etkisi var muhakkak. Kadir bilmezlik olduğunu düşündükleri durum, kırılganlık getirdi. Bu da hasta ile hekim arasındaki gerilimi arttırıyor. Şiddetin artışında bu bir etken. Biz bu süreçte şiddeti önlemeye yönelik 2 yasa çıkardık. Eskiden şiddet uygulayan kişi yargıya götürülüyor ama hakimler serbest bırakıyordu. Biz bunu katalog suçlara aldırdık. Şikayete konu olmadan dava açılmasını sağladık çünkü özellikle sağlık çalışanının şikayeti ile başlayan süreçlerde sağlık çalışanları daha çok hedef oluyordu. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ağır suçlar kategorisine girdi. Cezalar bir bölü altı oranında arttırıldı.”
HEKİM HATASINDA KASIT YOKSA BAKANLIK ÜSTLENECEK
Sağlık Bakanı Koca’ya hekimlerin son zamanlarda kendilerini yalnız hissetikerini dile getirdiğini söyleyen Altaylı Fahrettin Koca'dan şöyle cevap almış:
“Tam aksine. Bakın mesela malpractice davaları vardı. Sağlık sistemimizdeki başarıyı, hekimlerin tedavi başarısını engelleyecek duruma gelmişti. Bunu Batı ülkelerindeki gibi doktorların kendilerini sigorta ettirerek çözmeleri gerektiğini söyleyenler oldu. Biz bunu devlet olarak üstlendik. Hekimlerin üzerindeki baskıyı kaldırmak için gerekli çalışmaları yaptık. Kasıt olmadıkça hekime rücu edilmemeyi sağladık. Bir tazminat var ise bunu devlet ödeyecek ve hekime gidilmeyecek. Kasıtı da mahkeme kararına bağladık. Mahkeme ‘Kasıt vardır’ demedikçe kasıt yoktur şeklinde yönetmelik yaptık. Kurul karar vermeyecek. Ancak mahkeme kasıt ya da görevi kötüye kullanma vardır derse kurul devreye girecek ve kastın ağırlığına kusur durumuna kurul karar verecek.”
EMEKLİ HEKİMLERE EK GÖSTERGE
Bakan Koca’ya doktorların maddi haklarında da önemli kazanımlar sağladıklarını die getirerek sözlerine şöyle devam etmiş:
“Hekimlerin emekliliğinde ek göstergeye geçtik. Bunu yakın zamanda yine arttırdık. Hekimler prim sisteminden çıkarıldı ve ek gösterge sistemine geçildi. SGK’nın prim sistemli esası hekimlere uygulanmayacak. Uzmanlarda 13 bin, pratisyenlerde 11 bin TL’ye çıkarıldı.
Böylelikle bir hekim emekli olduğu zaman en az 25 bin TL maaş alıyormuş gibi emekli olacak. Uzman doktorlarımız profesörün bir altı maaş alacaklar.”
Uzmanlık eğitimi konusunda da Bakan Koca önemli bulduğu yenilikleri şöyle anlatmış:
“Bakanlık kadrosunda olup, Çapa, Cerrahpaşa gibi gözde uzmanlık eğitimi okullarında artık Bakanlık kadrosu ile okuyacak doktorlarımız. Uzmanlık eğitimindeki mecburi hizmeti de diğerlerine uyguladığımız gibi uygulayacağız. Ekstra bir mecburi hizmet yükümlülüğü gelmeyecek bu okullarda uzmanlık eğitimi alan doktorlarımıza.”
EK ÖDEMELER BORDRO İLE PEŞİN
Doktor maaşları ile ilgili soru soran Altaylı'ya Bakan Koca, burada da önemli artışlar olacağını söylemiş.
“60 kişiyle yaptığımız bir toplantı vardı hatırlarsınız. Orada detayını vermeyeceğim bazı rakamlar ifade ettim. Açıkçası doktorlarımızı maddi şeylerle çok ilişkilendirmemek için bunları orta yerde konuşmayı çok doğru bulmuyorum. Ama maaşlar konusunda emekliliği ek göstergeye bağladığımız için planımız şu yönde. Bir ay gecikme ile verilen ek ödemeleri bordroya ilave edeceğiz. Yani önceden alınacak. Ağustos 15 itibarı ile doktorlarımız bunu görecekler. Ek ödeme ise hastanenin gelirinden değil, merkezi bütçeden sağlanacak. Hastanenin kâr zarar durumu hekimin ek ödemesini etkilemeyecek. Merkezi hesap yapılacak.
Tüm sağlık çalışanlarının bir taban ödemesi olacak. Bu taban sabit olacak ve enflasyona bağlı olarak her yıl artacak. Erimesine müsaade etmeyeceğiz.
Buna ilave olarak her hastanenin bir performans değeri olacak.
Randevu süreleri, hasta memnuniyeti gibi kriterler hastanenin performans puanını etkileyecek. Sistemini iyi işleten hastane puan kazanacak. Ve bu puanlar tüm çalışanları etkileyecek.”
Bakan Fahrettin Koca, hastanelerin ekonomik performansına bağlı hesaplamada doktorlara karşı bir adaletsizlik olduğunu ve bunun da böylelikle düzeltileceği görüşmede belirtmiş.
“Mesela sezaryen dışı doğumu teşvik edeceğiz. Robson skorlaması diye bir kriter var. Buna bağlı olarak normal doğum sayısını arttırmak istiyoruz. Bunu da doktorlara ek gelir olarak yansıtacağız.”
RANDEVU HIZI PERFORMANSI ETKİLEYECEK
Bakan’a özellikle radyoloji servislerinde aylar sonrasına randevu verilmeye başlandığını, hastanelerde büyük bir yoğunluk olduğunu aktaran Altaylı'ya Koca durumu bildiğini dile getirerek sözlerine şöyle devam etmiş:
“Radyoloji randevularını hastane performansının bir parçası yapıyoruz. Böylelikle gereksiz radyolojik tetkik talebinin önüne geçerek yoğunluğu normale döndüreceğiz” deyince Altaylı şu şekilde itiraz ediyor:
“Bu kez de gerekli tetkikler yapılmayabilir. Doktor puan düşmesin diye hastadan radyoloji istemeyebilir”
Ardından Koca şöyle cevpa vermiş:
“Bunun için de hasta memnuniyeti kriteri getiriyoruz. Bu zaten bir ölçüde yapılıyor ama bunu kurumsal ve güçlü bir hale getiriyoruz. Kontrol randevusu öncesi 40’a yakın parametre ile bu memnuniyeti ölçeceğiz. Bir anket olacak ve bu anket yapılmadan kontrol randevusu olmayacak. İçinde kontrol soruları da olacak.”
İLAÇ ZAMMI İÇİN ŞUBAT’I BEKLEMEDİK
Altaylı bulunamayan ilaçlar ve artan katkı payı talepleri de bir diğer sorun olduğunu belirtti. Koca'nın cevabı ise:
“Bunun nedeni kur artışı ve fiyatların düşük kalmasıydı. Normalde bu artışlar şubat ayında yapılır ama biz bunu bu ay yaptık. Şubat’ta mahsuplaşırız dedik. Çünkü aksi takdirde ciddi sıkıntı olacaktı. Bu da uzun zamandır ilk kez yapılan bir şey oldu. Bir diğer mesele de ilaç firmaları eczanelerin kâr payını ödemiyordu. Eczane de bunu hastadan talep ediyordu. Şimdi eczacıları ilaç firmalarının vermediği kâr payını bakanlık olarak biz veriyoruz. Baremlerine zam yaptık. Artık katkı payı istenmeyecek. Ya da çok cüzi olacak.”
GEREKİRSE SUÇ DUYURUSUNU BİZ YAPARIZ
Bakan Koca’ya son olarak bir imamın minberden hekimlere yönelik şiddeti körükleyeci bir konuşma yapması rezaletini soran Altaylı'ya Koca'nın cevabı:
“Olayı duyar duymaz hemen Diyanet İşleri Başkanı’nı aradım. Hac’da, Arafat’da idi. Buna rağmen aradım. Gün içinde iki kez aradım üstelik. Hemen bir müfettiş görevlendireceğini ve Konya’ya yollayacağını söyledi.
Ardından Konya Valisi’ne aradım. O da içeriden bir soruşturma açtırdığını söyledi. Bence soruşturma yürürken hemen açığa alınması gerekir.”
Bakan Koca’ya “Bu çok açık bir şekilde toplumda kin ve düşmanlığı tahrik suçu. Toplumun bir kesimini hedef gösterme suçu. Müfettişe değil, savcılığa şikayet etmek gerekmez mi? Bakanlığınızın müdahil olması gerekmez mi?” diye sorulunca Koca cevap olarak şunları söylemiş:
“Fatih Bey, Konya’da şehit edilen doktor kardeşimiz bir kahraman. 8 çocuklu, fakir bir ailenin evladı. Bin bir zorlukla yetiştirilmiş bir hekim. Ailesini ziyaret ettim. Hekime yönelik şiddetin acısını en derin şekilde yaşıyoruz, görüyoruz. Bu konularda en ufak bir şüpheniz olmasın. Dediğim gibi ben soruşturmanın açığa alınarak sürdürülmesinden yanayım. Savcılığa Bakanlık olarak suç duyurusunda bulunma konusunu gidişata göre değerlendireceğim. Yani gereğinin yapıldığı konusunda şüphe duyarsak biz devreye gireriz.”