Sait Faik'in Abasıyanık kitabı videosu nedir? Video izle!

Sosyal medyada da her geçen gün yeni bir video ile şaşırmaya devam ediyoruz. O videolara bir yenisi daha eklendi. İnternet'te kullanıcılar tarafından izlenen video izleyenleri hayrete düşürdü. Videoda bir gencin Türk Edebiyatı'nın usta kalemi Sait Faik Abasıyanık'ın adını tam olarak bilmediği ortaya çıktı. İzleyenleri şaşırtan Saif Faik'in Abasıyanık kitabı videosu nedir? Merak edilen soruların cevapları detayları ile haberimizde...

İnternet ile birlikte gelişen sosyal medya birçok kişi tarafından takip edilmektedir. Sosyal medyanın pek çok uygulaması ile çeşitli etkinlikler yapılabiliyor. Onlardan biri ise video izlenebilmesi ve paylaşılmasıdır. Paylaşılan gönderiler zaman zaman internette çok büyük yankılar uyandırıyor. Sosyal medyada yer alan videoların birinde ise; bir gencin Türk Edebiyatı'nın yapı taşlarından biri olan Sait Faik Abasınayık'ı tam olarak bilmemesi gündem yarattı. Peki Sosyal medyada gündem yaratan Saif Faik'in Abasıyanık kitabı videosu nedir? Videoyu izle...

sait_faik

Eserleri ile ölümünden sonrada adından her daim söz ettiren usta isim Sait Faik Abasıyanık bu sefer bir gencin çektiği video ile gündeme geldi.Gencin çektiği videoda Sait Faik Abasıyanık'ı tanımayıp adını da yanlış söylemesi şok etkisi yarattı.

SAİT FAİK ABASIYANIK

Sait Faik Abasıyanık, Türk öykü ve roman yazarı, şair. Türk hikâyeciliğinin önde gelen yazarlarından olan Abasıyanık, çağdaş hikâyeciliğe yaptığı katkılarla Türk edebiyatında bir dönüm noktası sayılır.

Modern Türk hikâyeciliğinin öncülerinden olan Sait Faik, getirdiği yeniliklerle "kökü kendisinde olan" bir yazar olarak kabul edilir. Klasik öykü tekniğini yıkarak doğayı ve insanları basit, samimi, hem iyi hem kötü taraflarıyla oldukları gibi fakat şiirsel ve usta bir dille anlattı.Bunu yaparken diğer çoğu Cumhuriyet sonrası sanatçısı gibi Batı'daki gelişmelere bağlı kalmadı, hiçbir edebî anlayışın etkisinde hareket etmedi ve belli bir tarzın takipçisi olmadı.

Toplumun problemlerine değil bireyin toplum içindeki sorunlarına yönelen yazar, öykülerinde çoğunlukla kendisinden yola çıkıp bireyler hakkında yazarak insan gerçeğini anlamaya çalıştı.Çoğunlukla şehirli alt sınıfın hayatını yazan Abasıyanık, balıkçı, işsiz, kıraathane sahibi gibi karakterleri anlattı.İnsanların yaşama biçimlerini, isteklerini, tasalarını, korkularını ve sevinçlerini irdeleyerek, toplum meselelerinden çok "insanı ele alan sanatçılar" sınıfında yer aldı.

1930'larda başladığı yazı hayatı boyunca "sorumlu avare", "gözlemci balıkçı", "çakırkeyf sirozlu", "küfürbaz şair", "müflis tacir", "züğürt yazar", "hamdolsun diyemeyen rantiye", "anadan doğma çevreci" gibi sıfatlarla anılan Abasıyanık'ın tüm yazdıkları bir şair duyarlılığı içerdi. Hikâye, roman, şiir yazan, çeviriler ve röportajlar yapan sanatçı bütün bu türleri kendine özgü tarzı ile kaynaştırdı.Yazarın, anlık heyecanlarını yansıtan izlenimci ve fovist ressamların üslubunu anımsatan bir tarzı olduğu söylenmiştir.

Kendi özgün dilini oluştururken André Gide, Comte de Lautréamont, Jean Genet gibi isimlerden etkilenen Abasıyanık, kendisinden sonra gelen Ferit Edgü, Adalet Ağaoğlu, Demir Özlü gibi pek çok yazara da öncülük etti.Ölümünün ardından Burgaz Adası'ndaki evi müzeye dönüştürülen yazar adına her sene öykü ödülü de verilmektedir.

İLK KİTAPLARI VE İSTANBUL'DAKİ YAŞAMI

Yazar, 1934 yılında İstanbul'a döndükten sonra, Halıcıoğlu'ndaki Ermeni Yetim Mektebi'nde Türkçe öğretmenliği yapmaya başladı. Okula sürekli geç kalan Sait Faik'in ay sonunda gecikmeleri hesaplanıp maaşından düşüldü.Bu yüzden okulda çalıştığı ilk ay eline 13 lira geçti. Öğrenciler üzerinde hakimiyet kuramaması okul idaresi ile tartışmasına yol açıyordu.Hem yaşadığı disiplin problemleri, hem de babası Mehmet Faik'in kendisine bir tahıl alım satım toptancılığı dükkânı açması sebebiyle öğretmenlikten ayrıldı. İleriki günlerde bu durumu "anladım ki öğretmenlik benim harcım değildi" diyerek açıkladı.

Babası, ortaklarından Ali Emali'yi de oğluyla birlikte çalışması için dükkâna yerleştirdi. Sait Faik, işlerle uğraşmadığı için altı ay sonra dükkânı babasına boş olarak teslim etti.O günlerde yazmaya ağırlık verdi. Bunun dışında André Gide'den çeviriler yapıyordu. Fransa anılarından oluşan öyküleri Varlık Dergisi'nde yayınlandıktan sonra, 1936 yılında babasının maddi desteği ile ilk hikâye kitabı Semaver'i Remzi Kitabevi'nden çıkardı. İlk kitabının yayınlanmasından büyük bir sevinç duyan Sait Faik, bu sevincini yıllar sonra Hallaç isimli öyküsünde anlattı. Semaver'in çıkışından sonra yazmaya devam etti fakat bir mektubunda kendisinin söylediği gibi aylaklığı sebebiyle yazdıklarını orada burada unutuyordu.Yazdıklarının fazla ilgi görmemesi sebebiyle küskünlük ve kırgınlık duyuyordu.

O günlerde askere çağrıldı. Asabiye kliniğinden aldığı rapor sayesinde askerlikten muaf tutuldu.Bu raporun varlığını onaylayan Yaşar Nabi konuyla ilgili "Askerlik yapmamıştı. Ruh hastası olduğuna dair asabiyecilerin verdikleri bir rapor askerlikten ihracını temin etmiş. Bir tıbbi gerekçeye mi dayanıyor yoksa hatır için mi verilmiş? bilmiyorum" açıklamasını yaptı. Ayrıca, Sait Faik'in söz konusu raporu bir kavga sırasında cebinden çıkarıp Aziz Nesin'e gösterdiği bilinmektedir.

Eylül 1937'de ikinci kez yurtdışına çıkarak Marsilya'ya gitti. Bu şehirde on sekiz gün kaldıktan sonra İstanbul'a geri döndü. 1938 yılında, babası Burgaz Adası'nda Çayır Sokak 15 numaradaki köşkü satın aldı ve aile bu köşke taşındı. Mehmet Faik Bey, 29 Ekim 1938'de Burgaz Adası'nda bronşit sebebiyle vefat etti. Sait Faik, babasının ölümünden sonra kışları Nişantaşı'ndaki apartmanlarında, yazları ise Burgaz Adası'nda yaşamaya başladı.

Abasıyanık, on altı hikâyeden oluşan ikinci kitabı Sarnıç'ı 1939 yılında Çığır Kitabevi'nden çıkarttı. Bu kitabında da tıpkı ilk kitabı Semaver'de olduğu gibi Adapazarı ve Bursa'da geçirdiği çocukluk günleri ile, hem İstanbul'daki hem de yurtdışındaki yaşamında yaptığı gözlemlere yer verdi.

indir_32

ROMANCILIĞI

Sait Faik'in iki romanı vardır; 18 Temmuz 1940 tarihinde tamamlayıp 1944'te yayımladığı Medarı Maişet Motoru ve 1953 yılında yayımladığı Kayıp Aranıyor.

Yazar, ilk romanının toplatılmasının ardından 11 Kasım 1949'da yaptığı bir konuşmada: "Medarı Maişet isminde bir hikâye kitabı çıkarmıştım. Hayatı toz pembe görmüyorum diye mahkeme parası ödedim, üzüntüsü de caba. Kahramanlarım rahat etmek için hapse giriyorlardı. Bütün sebep bu!" dedi. Fethi Naci, Abasıyanık'ın eserden roman değil hikâye kitabı olarak bahsetmesine dikkat çekip, bu sözün rastgele mi yoksa bilinçli mi olduğunu sorguladı. Çünkü bu ilk roman denemesinde Sait Faik'in başarısı tartışmalıdır.Hikâyeye göre daha uzun soluklu bir tür olan, büyük bir "inşa kabiliyeti" gerektiren, uzun süreli ve sürekli bir çalışma sonucunda ortaya çıkan roman türü için Sait Faik'in mizacı uygun değildi. Yazar, bir konu üzerine uzun süre odaklanamıyordu.

Dört bölüm olarak tasarlanmış Medarı Maişet Motoru'nda bölümler birbirinden bağımsızdır ve romanın yapısı tesadüfi ilişkiler üzerine düzenlenmiştir. Yazarın, dikkat problemine bir diğer örnek de iki bölüm boyunca Fahri olarak geçen roman kahramanının adını üçüncü bölümde Necmi olarak anmasıdır. (Bu hata ikinci baskıdan sonra düzeltildi) Abasıyanık, eserde şekle bağlı kalamayıp olayları yer yer keserek okuyucuyu duyguya çektiği için olay örgüsünde bütünlüğü sağlayamadı.Bu çalışma için Tahir Alangu "Aynı çevreye bağlı, zaman zaman karşılaşan kişilerin kopuk hikâyelerinin bir roman bütünlüğünü vermeyecek kadar zayıf bağlantılarla bir araya getirilmesinden meydana gelmiş bir taslak" yorumunu yaptı.[Vedat Günyol ise "Sait Faik'in 'Medarı Maişet Motoru' isimli romanı yüzünü fazlasıyla ağartacak bir deneme sayılmaz. Roman birbirini ancak tutan sahnelerden kurulu. Roman, kişilerinden Fahri'nin hayatı gibi birtakım kopuk yarım şeritlerden meydana gelmiş." dedi.

Yazarın ikinci romanı Kayıp Aranıyor, roman anlatım özelliği açısından daha başarılı bulundu.Abasıyanık'ın roman kurgusunda daha dikkatli davranması dikkat çekti. Kadın kahraman Nevin'in erkeksi bir yapıya sahip olmasının sebebinin Nevin'in yazarı temsil etmesi olduğu iddia edildi. Bu eser, Sait Faik'in romancılığı açısından bir aşama olarak kabul edilse bile, roman yazmak için tahammülü ve zamanı olmayan Sait Faik'i bu edebî türde çok ileri aşamalara taşıyamamıştır. Bu açıdan da Sait Faik'in roman denemeleri, "hikâyelerinin uzaması" olarak kabul edilir.

Sait Faik'in Abasıyanık kitabı videosu nedir? Video izle! ile ilgili etiketler sait faik abasıyanık kitabı videosu nedir izle
GÜNÜN VİDEOSU

Diyarbakır'da üzücü olay: Yolda yürürken bir anda yere yığıldı! Gerçek sonradan ortaya çıktı...

Diyarbakır'da bir vatandaş, kaldırımda yürüdüğü sırada kalp krizi geçirerek yola yığıldı. Hastaneye kaldırılan vatandaş, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.