Moda tasarımcısı Hatice Gökçe’nin ressam Ergin İnan’ın eserleriyle tasarladığı, giyilebilir sanat koleksiyonu Canvas Art Fashion 14 - 23 Ekim tarihleri arasında antikavesanat.com online müzayede sitesinde ilk kez satışa sunulacak. Her biri Canvas Art Fashion tarafından sertifikalanan sanat ürünü giysiler yalnızca 10’ar adet üretilecek ve bu giysilerin 1/10 numaralı edisyonları bu müzayedede sanat ve moda takipçilerine sunulacak.
Sanat eseri kıyafetler müzayedeye çıkıyor
Ressam Ergin İnan’ın unique sanat eserleri Hatice Gökçe’nin tasarımlarıyla artık giyilebilecek. Canvas Art Fashion tarafından yalnızca 10’ar adet üretilen giyilebilir sanat eserleri alıcılarına benzersiz bir moda deneyimi sunacak.Bu eşsiz yapıtlara sahip olmak isteyenler antikavesanat.com’un Türkiye’de tasarım alanında 14 Ekim – 23 Ekim arasında bir ilki gerçekleştireceği moda müzayedesine online katılabilecek.
KOLEKSİYONUN HİKAYESİ
Tuval bezini bedene giydirmek ya da kanvasa terzi elinden çıkmış ipek kumaş geçirmek mümkün mü? Canvas Art Fashion aracılığıyla tetiklenen bir buluşma bu sorunun karşılığını arıyor. Ressam Ergin İnan ve moda tasarımcısı Hatice Gökçe, Canvas Art Fashion koleksiyonunda tuvalde biriken bir sanat deneyimini, bedeni kaplayan kalıplara sığdırıyor. İnan’ın tablolarını referans alan Gökçe, 60’lardan beri süregiden “giyilebilir sanat” kavramına “buralı” bir karşılık verirken resim çerçevesine bu sefer kendi kumaşını geriyor. Yaratılış, yok oluş, metafizik anlam, madde dünyası gibi evrensel kavramlara Anadolu’ya ait manevi ve kültürel değerlerle ördüğü özgün bir ikonografiyle karşılık veren Ergin İnan, 50 yılı aşkın sanat üretimi boyunca çok farklı malzeme ve tekniklerden yararlanmak konusuna özgürce yaklaşmış bir sanatçı. Keza İnan’ın eserleri görsel gücünü bu hiç bitmeyen biçimsel arayıştan alan ve resmi üç boyuta taşımak isteyen eserler.
İnan’ın biçimsellikle ilgili ustalığından aldığı ilham ve bu resim diline duyduğu saygı ile yola koyulan Hatice Gökçe ise tasarım sürecini derinleştirmek için sürdürdüğü çoğulcu deneyimlerine bir yenisini ekliyor. Gökçe, “giyilebilir sanat” kavramının çağrıştırdığı mesafeleri yerellik duygusu, sürdürülebilirliğe önem veren bir işçilik ve uzun kullanıma yöneltilmiş bir dikkat ile kısaltıyor. Sürdürülebilir modanın yerel üretim içerisinde halihazırda bir ilke olarak yıllardır devam ettiğine inanan Gökçe, ipek böceği üreticilerin elinden çıkma doğal kumaşları kumaşın dokusuna uygun bir biçimde işlerken, tıpkı Osmanlı kaftanları gibi kendi üzerine kapanan ve bedeni kaplayan bir formu, kullanıcısının yaşarken değer vereceği uzun süreli, doğal ve dayanıklı bir işçilikle birleştiriyor.
Ergin İnan eserlerinde tasavvuf ve metafizik arayışların karşılığı olarak merkezi bir yeri bulunan yusufçuk imgesini Hatice Gökçe’nin ipek kumaşlarına taşıyan bu buluşma, kişisel üretim tarihlerinin farklı noktalarında bulunan iki sanatçının çok yönlü bir biçimselliği ve zamansız bir estetiği sahiplenmesini örnekliyor. İnan’ın özgün baskı resimlerinde sanatının başlangıç noktalarından biri olan tasavvuf etkilerini örneklemek ve resmin boyutsal kimliğini açığa çıkarmak için Mevlâna’nın Mesnevisi’nden kompozisyonuna kattığı eski yazı alıntılar, bu buluşmada Hatice Gökçe’nin kumaşına taşınıyor. İnan’ın yıllar önce peşine düştüğü bu boyutsal arayış şimdi daha da genişliyor ve karşılığını tasarım alanında arıyor.