Sarıgül'den İnönü'ye, "Şişli'nin ışıklarını söndürdün" eleştirisi!

Türkiye 31 Mart yerel seçimlerine giderken şu sıralar adından en çok söz ettiren isimlerinden Mustafa Sarıgül, Neşe Berber'e önemli açıklamalarda bulundu.

Mustafa Sarıgül üç dönem yöneticilik yaptığı Şişli'de yeniden iddialı.. 'CHP adayı olacak mı, olmayacak mı?' sorusuna cevabını ise tek kelimeyle veriyor: Vefa.

Neşe Berber YeniBirlik Gazetesinde yaptığı röportajda Mustafa Sarıgül ile merak edilenleri konuştu.

Beş yıl önce İstanbul’da büyükşehir yarışında CHP’nin tarihindeki en yüksek oyunu aldığını ifade eden Sarıgül, bu kez kendi ilçesinde rekordan söz ediyor. ‘Benim evim, benim kalbim, yürüdüğüm yol’ olarak tanımladığı Şişli için duygularını, "Ben de artık Şişli’yi ve Şişlili yurttaşlarımızı yalnız bırakamam." diyerek özetliyor.

‘VEFA DERİM’

CHP ile aranız nasıl?

CHP’nin ben büyükşehir belediye başkan adayıyım. yüzde 41 oy aldım. Takdir kamuoyunun. Siz beş sene önce belediye başkan adayı yaptığınız bir insan için ne demeniz gerekir. İstanbul en kıymetli, en güçlü, en ekonomik olarak bütçesi büyük olan bir ili konuşuyoruz. Siz bu ilin belediye başkanlığını benim en kıymetli, en değerli adayım en iyi aktörüm diye Sarıgül’e beş sene evvel emanet ediyorsunuz, şimdi ne diyebilirim, vefa derim..

CHP sizi aday gösterecek mi?

İlk defa böyle bir soru ile karşılaşıyorum. Ben böyle bir şeyi düşünmek dahi istemiyorum. Bunu CHP Genel Merkezine sormanız lazım.

Kızgın mısınız?

Siyasette ben çok vefalıyım, vefalı olmayı da isterim. Beni getirene hayatım boyunca nankörlük yapmadım. Nankör insanlarıda tarih affetmez.

Sarıgül'den İnönü'ye, "Şişli'nin ışıklarını söndürdün" eleştirisi!

“TARİH İHANET EDENLERİ ASLA AFFETMEZ”

Tarih kimleri affetmez biliyor musunuz? Tarih ihanet edenleri asla ve asla affetmez. Bana bir adım gelene ben on adım gittim. Benim hayat felsefem incinsende incitme, geriye bakmam, tekrar ileriye bakıyorum. Arkadaşlarımla birlikte Şişli’yi şahlandırmam lazım, Şişli’nin sönen ışıklarını yakmamız lazım. Sessizliğe bürünen Şişli’yi tekrar marka yapacağım.

Beş yıldır yoktunuz, neler yaptınız bu süreçte?

Beş yıldır aslında sadece televizyon ve gazetelerde yoktum ama halkın içinde vardım. Bu süreçte Şişli’deydim. Şişli’nin dışında sadece Şişli’de oturan ama memleketleri farklı yerler olan vatandaşlarımızın şehirlerine gittim. Toplamda on dört ile gittim. Bunların arasında Sinop, Kastamonu, Trabzon, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan, Sivas, Ordu, Amasya, Tokat, Siirt, Bingöl ve Ardahan illeri var. Şişli’de oturanların yüzün üzerinde köyü var. Ve buraları dolaştım. Oralardaki Şişlili seçmenler ile dolaştım. 600 arkadaşımla 54 aydır hazırlanıyoruz. Her bir arkadaşımızın görevi 100 kişi ile ilgilenmek. Biz birebir çalışma yaptık. Yaklaşık 60 bin seçmenimize birebir ulaştık. Binlerce ev ziyareti yaptık.

“ÖTEKİMİZ OLMADI”

Şişli’de yaşayan arkadaşlarımızın düğünlerinde, pikniklerinde hep yanında olduk. Asla asla ötekimiz olmadı. Bazen medyada olmaktansa çalışarak vatandaşlarımızın gönlünü yapmak daha önemli.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığınızın size kazandırdıkları nelerdir?

Son derece başarılı olduk. 1 milyon 350 bin oy yükselttik. Yüzde 41 oy aldık. Cumhuriyet Halk Partisi tarihinin en yüksek oyunu aldık. Hiç üzülmedim kazanamadık diye, büyük bir başarı elde ettik.

Şimdi geri dönüp baktığınızda ne görüyorsunuz?

Muhalefet partileri adaylarının en az bir yıl önceden açıklaması lazım ki koşsunlar, çalışsınlar, görsünler projelerini, anlatabilsinler. Kesinlikle böyle olmalı nedeni ise şu: İktidar 25 yıldır İstanbul’da zaten devam ediyor. Ama muhalefet partileri ve adaylarının altmış günde, yüz seksen günde açıklaması çok az, zaman olarak yeterli değil.

Bizim adaylığımız bir yıl önce açıklansaydı, ilçe belediye başkanları adaylarını bilgili, becerikli daha yetenekli toplumsal çevresi olan, hemşehri çevresi olan bir kitleye dayanan, sonuçta büyükşehir belediye başkan adayını kim kazandıracak, elbette ki güçlü ilçe belediye başkan adayları kazandıracak.

“BELEDİYE BAŞKANLARI TEK BAŞINA BİRŞEY YAPAMAZLAR”

Siz futbol maçını yönetiyorsunuz. Takım kaptanı çok iyi olabilir. Ama kaleci, müdafa, orta saha iyi olmazsa takım kaptanı tek başına ne yapabilir ki. O nedenle ilçe belediye başkan adayları da önceden açıklanmalı, her alanda çok iyi takımlar kurmalılar ki başarılı olsunlar.

Siz tekrar Şişli’ye aday olacağınızı biliyor muydunuz?

Kesinlikle biliyordum, ben İBB seçminden altı ay sonra kararımı verdim. Çünkü Şişli’de işler iyi gitmiyordu. Beni buna karar vermeye iten Şişlili vatandaşlarımız oldu. Beni her gören ‘niye bıraktın, niye gittin, Şişli’nin ışığı söndü Şişli yalnız kaldı’ diyerek benim karşıma çıktılar. Bıraktığım için adeta sitem ettiler. Yapılan anketlerde yurttaşlarımızın yüzde 70’i Sarıgül göreve yeniden dönsün dedi. Beni yurttaşlarım istedi.

Şimdi neden yeniden Şişli?

Bunun cevabı bende değil, Şişli’li yurttaşlarımda. Aylardır sokakları dolaşıyorum, vatandaşlarla dertleşiyorum. Görüyorum ki Şişli’nin ışığı sönmüş. Görüyorum ki burada insanlar mutsuz, bize sitem ediyorlar. “Neden bırakıp gittin” diyorlar. Yaptığımız hizmetlerin devamını istiyorlar. Bizden talepte bulunuyorlar. Derneklerin, sivil toplum kuruluşlarının davetlerine katılıyorum. Gittiğim her sokakta binlerce kişi toplanıyor her ziyaretimiz bir mitinge dönüşüyor.

Peki bu insanlar niye toplanıyor?

Çünkü dertleri var. Yani burada bir talep var, bir özlem var. Gittiğiniz yerde vatandaş yoksa, sevgi yoksa, isteseniz de bir tek adım atamazsınız. “Ben adayım” demek kolay, bunu herkes yapabilir. Ama bu talebinizin vatandaşta karşılığı yoksa, sadece aday olursunuz. Gerçekte bu talebi oluşturan halktır. Vatandaş size nerede görmek istiyor; önemli olan vatandaşın sesine kulak vermektir. Ben de yeniden aday olurken, bu sese kulak verdim. Ben ve arkadaşlarımı yeniden yollara düşüren, yeniden Şişli dedirten, halkın talebi ve isteğidir. Ben bu talebe asla kayıtsız kalamam. Bunun için yeniden Şişli diyoruz ve yeni Şişli diyoruz.

“ŞİŞLİ BENİM KALBİM”

Şişli benim evim, Şişli benim kalbim, Şişli yürüdüğüm yol. Ben de artık Şişlili yurttaşlarımızı yalnız bırakamam.

Özlediniz mi?

Çok özledim. Ben yurttaşlarımı, benim bıraktığım eserleri özledim. Şişli çok yalnız, şu anda okullar çok yalnız, öğrenciler, öğretmenler, burs bulamayan öğrenciler, iş bulamayan gençler çok yalnız. Emekliler, Edirne Selimiye camisine, Konya Mevlana’ya, Anıtkabir’e gidemiyor ben herşeyi görüyorum.

“BENİM DÖNEMİMDE ŞİŞLİ DÜNYA MARKASIYDI”

Bıraktığınız Şişli ile bugünkü Şişli arasındaki fark nedir?

Bunları bizim yurttaşlarımız görüyor, şunu söylemek isterim. Şişli’ye, Nişantaşı’na 6.5 milyon insan gelirdi. Yurttaşlarımız eğlenirdi, keyif yapardı. Şişli o zaman dünya markası olmuştu.

Yurtdışında televizyonlarda Hong Kong, New York, Londra Piccadilly ve Şişli, Nişantaşı gösterilirdi. Şişli esnafı üç ayda sekiz aylık cirosunu yapardı. Şişli’nin ışığı söndü, tekrar ışığı yakmaya geliyorum.

“TAKLİTLER ASLINI YAŞATIR”

‘Sarıgül Modeli Belediyecilik” CHP’li belediye başkanları sizi taklit ettiler. Bu sizin hoşunuza gitti mi?

Ben bizim projelerimizin yararlı olduğunu gördükleri için uygulandığını gördüm. Ama siz binalar yaparsınız, ama vatandaşın gönlünü yapmazsanız olmaz. Binayı yaparsınız ama içine sevgi koymazsanız hiçbir anlamı olmaz. Ama unutmasınlar ki, taklitler aslını yaşatır.

AK Parti’nin gönül belediyeciliği modeli mi bu yaptığınız?

Yıllarca sevgi kazanacak dedik, sevgi emek ister dedik biz yollardaydık, gönülleri kazanmak güzel bir şey. Gönülleri kazanmak hangi parti olursa olsun çok güzel. Gönülleri kazandık mı millet karar veriyor.

Neden yeniden aday?

Şişli’de daha önce görev yaptığım süre içerisinde her defasında rekor sayılacak bir oyla seçimi kazandık. Bu süre içerisinde Şişli’ye çok sayıda kalıcı eser kazandırdık. Bazılarını burada hatırlatmak isterim: 16 derslikle hizmet veren 27 okulumuzu yıkarak, yerlerine her biri 50 derslikli, depreme dayanıklı, teknolojiyle donatılmış okullar inşa ettik. Türkiye’de ilk emekliler evini yaparak hizmete açtık. Anadolu kökenli yurttaşlarımızın cenazelerini memleketlerine ulaştırmak için ilk uygulamayı başlattık. Binlerce çocuğumuzu liderlik kamplarına götürdük. Engelli derneklerimizle dayanışma içinde olduk, sivil toplum kuruluşlarıyla ortak projeler gerçekleştirdik. Gururla söylüyorum; bu ilçenin her köşesinde bir eserimiz var, emeğimiz var. Mevcut yasalara göre belediyelerin görevi olmayan bir çok ihtiyacı da görev bildik ve karşıladık. Bunların çoğu, zaman içerisinde diğer belediyelere örnek oldu.

‘YENİ PROJELERLE GELİYORUZ’

48 aydır sokaklardayız, 48 aydır çalışıyoruz. Siyasi hayatım boyunca hiçbir zaman seçimden seçime sokağa çıkmadım. Ben seçimi kazandığım günün ertesinde yeniden çalışmaya başlarım. Sabah 06’dan itibaren sokaktayız. Ekonomik sıkıntılarla boğuşan esnafımızın yanında olmaya çalışıyorum, taksi duraklarımızı ziyaret ediyorum. Sivil toplum örgütlerimizle, mahalle muhtarlarımızla, derneklerimizle bir araya geliyorum. Yeni Şişli için ortak akıl geliştirmeye önem veriyorum. Emeklilerimizi, kadınları dinliyorum. Çünkü sorunlara birlikte çözüm bulacağız. Akşamları düğünlerde, gençlerimizin sevincine ortak oluyorum. Bunu yaparken, yurttaşlarımızı cenazelerinde de yalnız bırakmamaya çalışıyorum. Kapı kapı dolaşıyoruz. Bizzat kendim, her gün bir mahallemizde tek tek ev ziyaretlerine gidiyorum. İlk günkü heyecanla sahadayım. Hafta sonları derneklerimizi ziyaret ediyoruz. Gittiğimiz yerler bir miting alanına dönüşüyor. Bu ziyaretlerde bir özlemi, bir bekleyişi görüyorum. Gece yarılarına kadar yoğun bir tempoda devam ediyoruz. Önümüzdeki günlerde Şişli için hazırladığımız yeni projeleri kamuoyu ile paylaşacağız.

‘ŞİŞLİ ÖRNEK MODEL OLACAK’

Heyecan yaratacak birçok yeni projeyle dönüyoruz; bunları önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacağız. Burada birkaçından ana hatlarıyla söz edebilirim. Eğitim ve sağlık yine en başta ele alacağımız alanlar olacak. Gençlerimizin istihdamına yönelik projelerimiz var. Çünkü işsizlik en büyük sorun. Çalışma hayatına başlayacak olan gençlerimizi, bölgemizdeki işyerleri, holdingler, bankalar, fabrikalar ve diğer sektörlerle buluşturacak projeler hazırlıyoruz. Esnafımızın yüzünü gülmüyor, moral motivasyonunu düşük. Böylesi dönemlerde, daha önce yaptığımız “Bu ülke için seve seve; ister bir simit al ister bir otomobil” kampanyası gibi toplumsal dayanışma projelerini hayata geçireceğiz. Önümüzdeki süreçte yine emekli yurttaşlarımıza yeni sosyal tesisler açmaya devam edeceğiz. Kentsel dönüşüm yerine kentsel gelişim olarak adlandırdığımız, kentin çehresini değiştirecek ve yeşil alanları artıracak uygulamalarımız olacak. Bunlar Şişli’nin sosyo-kültürel ve ekonomik değerini yükseltecek. Özellikle Nişantaşı ve Teşvikiye bölgeleri geçmişte İstanbul’a gelen turistin en fazla vakit ayırdığı, alışveriş yaptığı ve döviz bıraktığı semtlerdi. Bir süredir canlılığını yitirdi. Buralara yeniden eski prestijini kazandıracağız ve çekim merkezi yapacağız. Kadınlarımıza çok önem veriyorum. Buradan onlara müjde vermek istiyorum; Türkiye’nin en modern, en donanımlı kadın sağlığı ve doğum hastanesini Şişli’de yaparak hizmete açacağız. Bu hastane sosyal güvencesi olmayan yurttaşlarımıza tamamen ücretsiz hizmet verecek. Seçimden hemen sonra temelini atmayı planlıyoruz.

Kısacası Şişli geçmişte nasıl tüm Türkiye’nin örnek aldığı bir yerel yönetim modeli olduysa, şimdi bu modeli daha da geliştirerek Şişli’yi yeniden marka yapacağız. 24 saat aralıksız çalışan bir belediye olacağız, Şişli halkının yararına olmayan hiçbir projeye imza atmayacağız.

Sarıgül'den İnönü'ye, "Şişli'nin ışıklarını söndürdün" eleştirisi! ile ilgili etiketler Şişli Neşe Berber Mustafa Sarıgül
GÜNÜN VİDEOSU

Diyarbakır'da üzücü olay: Yolda yürürken bir anda yere yığıldı! Gerçek sonradan ortaya çıktı...

Diyarbakır'da bir vatandaş, kaldırımda yürüdüğü sırada kalp krizi geçirerek yola yığıldı. Hastaneye kaldırılan vatandaş, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.