Sayıştay Başkanlığı'ndan açıklama

Sayıştay eski bir Sayıştay denetçisinin bazı internet sitelerinde yar alan iddialarına ilişkin bir açıklama yaptı. Eski Sayıştay denetçisi Kadir Sev, Sayıştay ile ilgili ipe sapa gelmez iddialarda bulunmuştu.

İşte Sayıştay'dan yapılan açıklama:

"Bazı basın yayın organlarında bir eski Sayıştay Denetçisinin ifadelerine dayanılarak, Sayıştay Raporlarındaki bulguların azaltıldığı ve bulgu gereklerinin yerine getirilmediği şeklinde gerçeklerle bağdaşmayan haber ve yorumlara yer verildiği görülmüş olup, aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Söz konusu haberin dayandırıldığı eski Sayıştay Denetçisi 2006 tarihinde Sayıştay’dan ayrılmış olup, 03.12.2010 tarihli 6085 sayılı Sayıştay Kanunu ile başlayan yeni denetim ve yargılama süreçlerini içeren sistemde görev almamış olup, ifadelerinden Sayıştay’ın yeni sistemde öngörülen denetim ve yargılama fonksiyonlarını karıştırdığı anlaşılmaktadır.

1. Sayıştay bir denetim ve hesap yargılaması kurumu olup, Anayasa ve ilgili Kanunlar Sayıştay’a denetim ve yargılama görev ve yetkileri vermektedir.
Denetim görevi kapsamında Sayıştay kamu idarelerinin hesaplarını denetlemek ve sonuçları hakkında TBMM’ye rapor sunmakla görevlidir. Kanunda öngörüldüğü şekilde Sayıştay denetimlerini Uluslararası Sayıştaylar Birliği (INTOSAI) tarafından belirlenen Uluslararası Denetim Standartlarına (ISSAI) göre yürütmektedir. Bu denetimler sonucunda mali denetim bulguları ile performans denetimi bulgularının yer aldığı “Sayıştay Raporu” hazırlanmakta olup, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin denetim raporları TBMM’ye ve mahalli idarelere ilişkin denetim raporları ise meclislerinde görüşülmek üzere mahalli idarelere gönderilmektedir.
Denetimler sırasında, denetçilerce kamu zararı tespiti yapılması halinde, yargılamaya esas rapor düzenlemekte ve bu raporlar hesap yargılaması kapsamında Sayıştay yargılama daireleri (Sayıştay Mahkemeleri) tarafından hükme bağlanmaktadır. Anayasa’nın 138 inci maddesi ve ilgili mevzuat çerçevesinde yargılama daireleri görevlerini bağımsız olarak yerine getirirler.
Sayıştay’ın bu iki fonksiyonu, söz konusu haber ve yorumlarda birbirine karıştırılarak, maksatlı bir şekilde algı oluşturulma gayreti içine girilmiştir. İlgili kişi yıllar önce Sayıştay’dan ayrılmış olmakla birlikte, bunu gizlemek suretiyle “içeriden birisiymiş” gibi mesnetsiz ifadelerini kıymetlendirmeye çalışmakta, ancak kurumun saygınlığını zedelemektedir.

2. Söz konusu haberlerde, “eskiden daha fazla bilgi veriliyormuş ve raporlama yapılıyormuş” gibi gerçekle bağdaşmayan bir izlenim oluşturulmaya çalışılmıştır. Oysa ki, 2010 yılında kabul edilen 6085 sayılı Sayıştay Kanununa kadar olan dönemde, denetim faaliyetleri sadece yargılamaya esas raporlara dönüşmekte ve yargı kararları olarak sonuç doğurmakta iken, bu tarihten itibaren yargısal faaliyetlerin yanında yeni bir raporlama şekli getirilmiştir. Bu şekilde her yıl yaklaşık 500 civarında denetim raporu TBMM’ye ve ilgili kamu idarelerine gönderilmekte ve yıllar itibarıyla bütün denetim raporları Sayıştay internet sitesine konulmak suretiyle kamunun erişimine açılmaktadır.

3. Anayasanın 165’inci maddesi, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) denetiminin TBMM tarafından yapılacağını öngörmüş olup bu denetimin esasları 3364 sayılı Kanun ile düzenlenmiştir. Sayıştay’ın KİT’ler üzerindeki denetimi, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunu denetimine yardımcı olmaktan ibaret olup nihai denetim ve raporlama KİT Komisyonunun yetkisindedir. Sayıştay tarafından KİT Komisyonunun denetim faaliyetlerine yardımcı olmak üzere Komisyona gönderilen rapor hazırlık niteliğinde olup, KİT Komisyonunun denetimi bundan sonra başlayacaktır. Bu nedenle, söz konusu raporların Sayıştay tarafından kamuoyuna açıklanması mümkün değildir. Ancak bu durum söz konusu raporların gizli olduğu anlamına gelmemektedir, zira KİT Komisyonu bu raporları milletvekillerinin istifadesine sunmaktadır.

4. Diğer taraftan, haber ve yorumlarda tamamen gerçek dışı olarak “suç teşkil eden hususların savcılıklara gönderilmediğinden” bahsedilmektedir. Sayıştay Kanunu çerçevesinde denetimler sırasında ceza kanunlarına göre suç teşkil ettiği düşünülen hususlara ilişkin denetim ekibi tarafından bir müzekkere hazırlanarak ilgili yargılama dairesine gönderilir. “Suç Duyurusu Kararı” ilgili yargılama dairesi tarafından verilir ve bu karar Cumhuriyet savcılıklarına gönderilir. Yargılama Dairelerince suç duyurusu kararı verilip de Cumhuriyet savcılıklarına gönderilmemiş bir örnek mevcut değildir.

5. Diğer taraftan ceza kanunlarına göre “suç işlendiğini gördüğü halde bildirmemek” de suçtur. Herkesin vatandaşlık görevi olduğu gibi, habere konu olan “eski Sayıştay denetçisinin” de suç ihbarında bulunmak gibi bir vatandaşlık görevi vardır. Esasen gördüğü halde ihbar etmemiş olması suç teşkil etmektedir.

Yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde, şahsi gayelerle, bilgisizlik ve zihin karışıklığı içeren haber ve yorumlar gerçeklerle bağdaşmadığı gibi kurumumuzun itibarını zedelemekte ve denetim ve yargılama görevleriyle “kamu yönetiminde hesap verebilirliğin artırılması ve kamu yönetiminin geliştirilmesine katkı sağlama” fonksiyonuna zarar vermektedir. Öte yandan, Sayıştay’dan ayrıldıktan yıllar sonra bir takım şahsi amaçlarla sarfedilen ifadelerle söz konusu maksatlı haberlere ilişkin olarak her türlü kanuni yola başvurulacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

 

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.