Seçim de bitti, şimdi neler olacak?
Seçimler bitti, Türkiye artık yeni bir hükümet modelini işletmeye başlayacak. Cumhurbaşkanı tarafından TBMM üyeleri dışından atanacak Kabine’nin güven oyu almak gibi bir durumu olmayacak. Artık Başbakanlık makamı da, kurumu da olmayacak. Kabinenin başı doğrudan Cumhurbaşkanı.
Memuriyet hayatına Başbakanlık’ta başlayan birisi olarak doğrusu olaya duygusal olarak da bakmıyor değilim, ama genel olarak bakanlıkların teşkilatlanmalarında ve dolayısıyla bürokraside bir sadeleşme yaşanacağı yapılan açıklamalardan anlaşılıyor. Şu ana kadar bildiğimiz gördüğümüz bir çok makam, unvan ortadan kaldırılıyor. Yerlerine nelerin geçeceği birkaç gün içinde netleşecek.
İyi mi olacak, kötü mü olacak tartışmalarına çok fazla girmek istemiyorum lakin, ilk memuriyet yıllarımdan itibaren bu konuların sıklıkla tartışıldığı ve köklü bir reforma gereksinim olduğu her vesile ile her kesimce dile getirilirdi. Nitekim, bendeniz bile zaman zaman çalıştığım alanlarla ilgili öneriler getirmişimdir ve bir kısmı da uygulamaya konulmuştur.
Hal böyle olunca, yapılacak her değişikliğin hayırlara vesile olmasını, ülkemiz, milletimiz ve devletimiz için yararlar sağlamasını dilemek sanırım en güzel yol olacak.
Her yenilik insanları ürkütür, korkutur ve dirençle karşılaşır. Bunun için yapılacak işlerin ve değişikliklerin topluma da kamu görevlilerine de iyi anlatılması gerekmektedir. Maalesef erken seçim ve hemen akabinde uygulama mecburiyeti pek çok konuda işin aceleye getirilmesini mecburi kılmıştır ve dolayısıyla umulanı verme ihtimali düşük olacak hususlarla karşılaşabileceğiz. Böyle durumlarda hızlı bir şekilde düzeltmeye gitmek ve mağduriyetlerin oluşmamasına özen göstermek elzemdir.
Bürokratik yapı küçüleceğine göre, yeni yapı içinde görev verileceklerin en iyilerden seçilmesi ve ehliyet ve liyakat kriterlerinin işletilmesi lazımdır. “Bizden olsun çamurdan olsun” mantığı her yapıyı çamurlaştırmaktadır. Artık bundan büyük bir titizlikle sakınmanın tam zamanıdır. Türkiye artık herhangi bir başarısızlığı kaldıramayacak kadar önemli bir tarihsel dönemi yaşamaktadır.
Anladığım kadarıyla olağanüstü hal dönemi de artık yeniden uzatmaya gidilmeyerek sonlandırılacaktır. Bu da güzel bir gelişmedir. Özellikle yurt dışında konuyu tüm önemine rağmen yabancılara anlatma zorluğu çektiğimizi belirtmeliyim.
Türkiye’nin yabancı sermaye ve yatırıma olan ihtiyacı her geçen yıl biraz daha artarken, Türkler dünyanın dört bir tarafından iş yapıp para kazanmaya çalışırken bu neviden güçlüklerle yüz yüze gelmek artık bedeli ağır bir duruma dönüşmektedir.
Yabancı sermaye de, yatırımcı da bir ülkede huzuru, güvenliği, adaleti ve gelişmeyi gördüğü ölçüde daha çok kalıcı olacak şekilde kendisini ayarlamaktadır. Biz de bu bağlamda yeniden tüm yatırımcılar açısından beklenti alanlarında en iyi olduğumuzu ortaya koyacak şekilde kendimizi düzenlemeliyiz.
Dış politikada yeniden normalleşme yoluna gitmeli, Türkiye’nin batıya açık yüzünü ve vizyonunu yeniden işlevsel kılmalıyız. Türkiye AB ilişkileri ve Türkiye Amerika ilişkileri çok önemlidir. Kuşkusuz ki, Türkiye’nin şu ana kadar uğradığı pek çok haksızlığı unutmak, yok saymak değil önerim, fakat bunların çözümünde diplomasinin yol almasına da imkan vermek gerekmektedir. Diplomasimiz her zaman çok başarılı işler yapmıştır. Güvenip işleri emanet etmek neticeye ulaşmak için yeterli olacaktır.
Arap ülkelerinin neredeyse hepsinin Amerika ve İsrail ile ilişkilerinin çok iyi seyrettiği göz önüne alınırsa, Türkiye’nin de ilişkilerini belli bir düzeyde sürdürmesi kimse tarafından asla yadırganmayacaktır. İsrail ile olan sorunların topyekün bir inanç sistemine düşmanlığa dönüşmesine de asla izin verilmemelidir. İsrail haklı da, Yahudiler de tarih boyunca Türk dostu olmuşlardır. Onların en zor dönemlerinde yardımlarına hep Türkler koşmuştur. Tarihten gelen bu önemli güzel dostluğu bozmamak, aksine geliştirmek Türklerin de Yahudilerin de yararınadır. İsrail’in anlayışsız ve fanatik politikacılarına ilişkileri kurban etmemek lazımdır.
Kısacası Türkiye önümüzdeki süreçte güzel günlere doğru yol alma imkanına sahiptir…