Selde kurtarılan üçüzler dehşet anlarını anlattı: Kıyamet kopuyor sandık

Selin en çok etkilediği Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde oturdukları binadan çıkamayan 17 yaşındaki üçüzler Beyza, Ceyda ve Derya Binkaat, uzun süre çatıda bekledikten sonra 2'nci kata inip iş makinesinin kepçesi ile kurtarıldı. Yaşadıkları dehşet anları anlatan üçüzlerden Beyza Binkaat, "Biz gerçekten kıyamet kopuyor sandık. O an öleceğiz sandık" dedi.

Karadeniz'de geçtiğimiz hafta yaşanan sel fekaletinin yankıları sürüyor. Binkaat ailesi, yaşanan afet sırasında Ersin Ateş Caddesi üzerinde oturdukları apartmanda mahsur kaldı. Ailenin üçüzleri Beyza, Ceyda ve Derya Binkaat, sel sularının her dakika yükselmesiyle büyük korku yaşadı. O anları cep telefonu kamerası ile kaydeden üçüzler, bir ara sel sularının binanın içine kadar girip yükselmesi üzerine büyük panik yaşadı. Üçüzler ve binada oturanlar panik içinde üst katlara kaçtı. Üçüzler ve ailesi, uzun süre çatıda bekledikten sonra 2'nci kattaki evlerinin penceresinde iş makinesinin kepçesi ile kurtarıldı.

'YAŞADIKLARIMIZ KORKUNÇTU'

Üçüzler yaşadıklarını anlattı. Beyza Binkaat, "İnsanlar bir o tarafa, bir bu tarafa gidiyordu. Mahşer yeri gibiydi. Biz, bir yer patladı ya da trafik kazası oldu sandık. Sonra dedemle birlikte dışarıya çıktık. Bir baktık ki her yeri sel götürüyor. Binanın önü deniz gibi olmuştu. Asla çıkma şansımız yoktu. Sonra evin içerisine tekrar girmek zorunda kaldık. Evde mahsur duruma geldik.

Selde kurtarılan üçüzler dehşet anlarını anlattı: Kıyamet kopuyor sandık

Evimiz ikinci katta; ama biz çatıya çıkmak zorunda kaldık. Neredeyse bizim evimize kadar geliyordu, 3-4 basamak kalmıştı. Yaklaşık 5-6 saat sonra ekipler geldi. Bizi kepçeyle aldılar, kepçeye binmek zorunda kaldık. Yaşadıklarımız çok korkunçtu. Allah’a şükür atlattık" dedi.

'KIYAMET KOPUYOR SANDIK'

Derya Binkaat ise "Hepimiz yan yanaydık, birbirimize destek vermek zorunda kaldık. Annem evde panik atak geçirdi. Ona destek olduk. Gerçekten kıyamet kopuyor sandık. Kesin öleceğimizi düşündük. ‘İşimiz bitti’ dedik. Çok korktuk. Şu an hala psikolojimiz bozuk. Yağmur yağınca korkuyoruz. Memleketimiz gitti. Çok şükür ki, canımıza bir şey olmadı. 5 dakika önce dışarı çıkmak için hazırlanıyorduk. Zaten o arada gördük insanları, çıksaydık sel bizi kesin alıp götürürdü. Saniyelerle, dakikalarla kurtulduk. Allah bizi korudu" diye konuştu.

Derya Binkaat, arama kurtarma ekiplerinin yaklaşımından çok etkilendiklerini anlatarak, "Bizi kepçeyle aldıktan sonra çok korktuğum için titreyerek ağabeye 'Ne olacak? Düşecek miyiz? Sele mi kapılacağız?' dedim. Hiç tanımadığım bir ağabeye yardım etmesi için koluna sarıldım. Hüzünlü bir andı. Ağabey bana teselli verdi; 'korkma kızım, korkma yavrum' dedi. 'Sanki lunaparktaymış gibi hissedin' dedi. Bizi orada motive ettiler. Altımız dere gibiydi ve onlar da ölebilirdi. Bizim için canlarını hiçe saydılar. O ağabeylere çok teşekkür etmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

GÜNÜN VİDEOSU

Zalim ordusu saldırıyor! İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu

Gazze’nin Han Yunus şehrinde, İsrail işgal güçleri sivillerin sığındığı çadırları hedef aldı. Bombardımanda çok sayıda masum sivil hayatını kaybederken, yaralıların durumu kritik.