Şener o sözleri kaleme aldı: Bir FETÖ gitti bin FETÖ geliyor
SuperHaber programcısı Nedim Şener, Hürriyet'teki köşesinde Marmara Üniversitesi İlahiyat Dekanı Ali Köse'nin FETÖ'ye yönelik uyarılarını kaleme aldı. Şener, o uyarılara gelen iki tepkiyi de köşesine taşıdı.
"Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz 2016 gecesi yaşattığı ihanetin ve Türk milletinin dünya demokrasi tarihine geçen direnişinin dördüncü yılı geride kaldı. Ama ben her 16 Temmuz günü yine FETÖ konusunu yazarım, çünkü bu mücadele süreklilik gerektiriyor. 251 şehidimizin kanlarının yerde kalmaması, 2 bin 193 gazimiz ve milletin fedakârlığının unutulmaması lazım." diyen Nedim Şener, yazısına şöyle devam etti:
"Bugünkü yazım da 15 Temmuz üzerine olacak.
15 Temmuz ilk üç yılda FETÖ’yü, kötülüklerini anlama, örgütün çalışma şekli, darbenin nasıl gerçekleştiği, açılan davalar gibi konularla tartışıldı.
Bu yıl konuşmalarda 15 Temmuz’un yarattığı bilinç öne çıktı. Emperyalizmin FETÖ’yü araç olarak kullanması karşısında Türkiye’ye dost görünen ülkelerin nasıl bir kötülüğün ortağı olduğu tek tek anlatıldı. FETÖ’yü koruyan ve kollayan Amerika ve Avrupa ülkelerinin, demokrasi, hukuk ve insan hakları yalanları artık görünür oldu. Onlara göre FETÖ elebaşı Gülen, kumpasçı gazeteci, savcı, polisler, darbeci askerler insan haklarına layık ama onların katlettiği yüzlerce kişi, kumpas mağdurları, ihanete uğrayan millet değil.
Dolayısıyla 15 Temmuz’un yarattığı bilinç bu yıl öne çıktı.
15 Temmuz darbe girişiminden bir ay sonra PKK’ya yönelik Fırat Kalkanı ve diğer harekâtlar, ABD’nin yaptırım tehditlerine rağmen S-400 alınması, Libya operasyonu, ‘mavi vatan’a sahip çıkılması ve en son Ayasofya Camisi’nin yeniden ibadete açılması bu iradenin, bu bilincin sayesindedir.
Ancak bu yıl çok önemli isimler 15 Temmuz ile ilgili çok önemli açıklama yaptılar: İlahiyatçılar...
ÖNEMLİ UYARI
15 Temmuz ve FETÖ’ye karşı alınması gereken önlemler konusunda her gün düşünen isimlerin başında gelen ve 15 Temmuz Derneği Yönetim Kurulu üyesi olan, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Sayın Ali Köse, uzmanı olduğu alanda, yani FETÖ ve devlete sızmaya çalışan benzeri yapılarla ilgili çok önemli bir uyarıda bulundu.
TRT’de katıldığı programda şunları söyledi: “Allah bu millete bir daha 15 Temmuz’lar yaşatmasın. Dua bizim vazifemiz fakat siz tedbiri almazsanız, akıllı davranmazsanız, o FETÖ denen örgütün yapılanma şeklini aynı yolları kullanarak bugün hâlâ devam eden başka gruplar hakkında gerekli tedbirleri almazsanız Allah size yardımcı olmaz.
Siz vazifenizi yapacaksınız, Allah da size yardımcı olacak. Benim bu konudaki kanaatim 15 Temmuz’dan gerekli dersleri almadığımız yönünde. Ve yeterli önlemleri alınmadığı şeklindedir. Hatta ben bunu, bir ‘FETÖ gitti bin FETÖ geliyor’ diye değerlendiren, sloganlaştıran birisiyim. Bu uyarıyı yapmak benim vazifem. FETÖ ile alakalı sonra bizlere, ilahiyatçılara, ‘Neden bu konuda uyarılar yapmadınız’ diye sitemler oldu. Özellikle akademisyen ilahiyatçılara. Ben bunu alıyorum ve kabul ediyorum. Ve bugün diyorum ki bu konu Türkiye’nin en önemli konusudur, devletin bu konuda gereken tüm önlemleri almazı şarttır, bir vazifedir. Bunun vebalini kimse üstlenemez.”
İLAHİYAT DEKANLARI KONSEYİ UYARISI
İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi de 15 Temmuz ile ilgili yayınladığı mesajda benzeri uyarıyı yaptı:
“Tarihin her döneminde dünyevi çıkarlar uğruna dini istismara kalkışan akımlar hep var olmuştur. Bunlar içerisinde güç devşirme yolunda dini ve dini değerleri kullanmada FETÖ, emsali az görülen bir örnektir. Bu yapı Sünni Müslüman görüntüsü altında en büyük ihaneti ve zararı, Sünni İslam yorumuna vermiştir. Ayrıca Müslümanlar arasında güven sorunu meydana getirmiş, İslam’ın sosyal yardımlaşma biçimi olan ‘infak’ gibi iyilik yapma yollarını tıkamıştır. Çünkü himmet, kurban ve zekât adı altında toplanan paralar, FETÖ hain terör örgütü tarafından bu millete 15 Temmuz 2016’da kurşun olarak geri dönmüştür. Kendisini, ‘ılımlı İslam’ın temsilcisi olarak tanıtan bu yapı, gerçek yüzünü halkın özgür iradesiyle iktidara gelen meşru yönetime karşı darbe girişimiyle göstermiştir.
FETÖ ile güvenlik boyutunun yanı sıra ilmi sahada da mücadele edilmesi gerekir. Eğer tarihin yeniden tekerrür etmesi istenmiyorsa, işin güvenlik boyutuyla birlikte bu yapının dini boyutuyla da ilmi ölçülerde mücadele verilmelidir. Bu tür yapılarla zamanında hukuki ve ilmi mücadele verilmediği takdirde faturası ağır olabilmektedir. Temeli istismara dayalı FETÖ ve benzeri yapılar başta biz ilahiyat ve İslami ilimler fakülteleri olmak üzere, Diyanet İşleri Başkanlığımızın oluşturacağı ilmi araştırma komisyonları marifetiyle bu tür yapıların, din kisvesi altında dine aykırı söylem ve eylemleri hakkında ciddi bilimsel çalışmalar yapılmalıdır.”
DİYANET SESSİZ KALMAMALI
15 Temmuz sonrası FETÖ ile ilgili en çok tartışılan konu inanç yönüydü. Nitekim Diyanet İşleri Başkanlığı, FETÖ’nün dine aykırı söylem ve tutumları hakkında birkaç kitap yayınladı. Konseyin açıklaması, şimdi benzeri tutum içinde olan diğer gruplara dikkat çekiyor. Gerek Ali Köse’nin, gerek konseyin açıklamasındaki özellik, bu tür yapıların inanç dünyasındaki tutumları yanında, devlet içinde örgütlenme amaçlarıdır. Tehlike de buradadır. Varsa böyle bir tehlike, devlet gerekli önlemleri almalı Diyanet bu konuda sessiz kalmamalı...
‘FETÖ’CÜ, BIYIKSIZ, LAİKÇİ, SEKÜLER, EHL-İ DÜNYA’
MARMARA İlahiyat Dekanı Ali Köse’nin açıklaması hakkında iki ilginç isimden tepki geldi. Birincisi, yazar Serdar Tuncer, şöyle bir tweet attı: “FETÖ’cülere dense ki bin metin yazacaksın ve 15 Temmuz günü devlet televizyonunda bir ilahiyat hocası tarafından okunacak, bu kadarını hayal bile edemezlerdi. Ali Köse hoca bir hayalin de ötesini gerçekleştirmiş. Peki neden? Anlayan beri gelsin!”
26’ncı dönem AKP Isparta Milletvekili Said Yüce de ona cevaben, “Bıyıksız ilahiyatçı mı olur? Ben bu yüze nasıl âlim diyebileyim? Seküler, laikçi, ehl-i dünya insanlara benzeyen tefsir, hadis, fıkıh, kelam vb hocası olur mu? Bunları vakit namazında hiç camide gören var mı? Sözünü dinleyip arkasından giden var mı mıdır? Sanmam, çıkmış konuşuyor.”
Ali Köse, devletin içinde FETÖ benzeri yapılar oluşmaması için uyarıyor ve ilahiyat camiası adına da açıklama yapıyor. Bir anda FETÖ’cü iması yapılıyor, ehl-i dünya diye suçlanıyor. Peki Serdar Tuncer ile Said Yüce bundan neden rahatsız oluyor? Ali Köse ilahiyatçılar adına bilimsel çalışma için konuşuyor. Serdar Tuncer ile Said Yüce kim adına konuşuyor onu da bilsek... Sonra, bıyık şart mıdır?
YAZININ ORİJİNAL METNİ İÇİN TIKLAYINIZ