Şenol Güneş bırakıyor mu? Beşiktaş son kulübü mü?
Kara Kartal'ın Partizan'ı 3-0 yenip Avrupa Ligi'nde gruplara kaldığı maçın ardından teknik direktör Şenol Güneş, hem Beşiktaş'ın son durumu hem de transfer hakkında konuştu. Şenol Güneş teknik direktörlüğü bırakıyor mu? Beşiktaş son kulübü mü? Milli takım çalıştıracak mı? Detaylar bu haberde...
Beşiktaş - Partizan maçının ardından açıklamalarda bulunan Teknik Direktör Şenol Güneş takımla ve kariyeriyle ilgili soruları yanıtladı. Şenol Güneş teknik direktörlüğü bırakıyor mu? Beşiktaş son kulübü mü? Milli takım çalıştırmak istiyor mu? Tecrübeli spor adamının açıklamaları ve detaylı bilgileri haberimizde okuyabilirsiniz.
Beşiktaş'ın Partizan'ı 3-0 yenip Avrupa Ligi'nde gruplara kaldığı maçın ardından teknik direktör Şenol Güneş, hem Beşiktaş'ın son durumu hem de transfer hakkında konuştu.
''ZATEN 6 FORVET VAR, EĞER GELECEKSE...''
''Zaten 6 tane forvetimiz var. Onlardan daha iyi bir forvet almak için paraya önce dönüştürmek lazım. Negredo da formda. Vagner iyi bir oyuncu ama sıra gelmiyor. Bizimle başladı sezona ama gidecek gibi görünüyor. Bazı mevkilerde zamana ihtiyacımız var. Eğer hepsinin üstünde olacaksa iyi olur.''
ADEM LJAJIC
"Ljajic iyi bir oyuncu ama benim yapabilecek bir şey yok. Bunlar yönetimin vereceği kararlar ama Ljajic beğendiğim bir oyuncu..."
"BEŞİKTAŞ'TAN SONRA DÜŞÜNMÜYORUM"
Sırp basın mensubunun "Sırbistan'da bir takım ya da milli takımı çalıştırmak ister misiniz?" sorusuna yanıt veren Şenol Güneş, Beşiktaş'ın görev alacağı son kulüp olacağını söyledi.
Şenol Güneş soruyu "Kulüp takımı olarak değil ama milli takım olarak inşallah yaşım yeterse... Kulüp takımı olarak Beşiktaş'tan sonra çalıştırmayı düşünmüyorum. Söz veremiyorum ama duygu olarak söyledim." ifadeleriyle yanıtladı.
''TARAFTARA TEŞEKKÜR EDİYORUM''
''Maçta avantajlı skorumuz vardı. Orada da kazanabilirdik. Düşündüğümüz oyun sahaya yansıdı. Rakibin hücumdaki yetenekli oyuncularını kontrol ettik, düşündüğümüz gibi oldu. Gol yemedik. Taraftara da teşekkür ediyorum, iyi destek oldular.''
''GİDECEK VE GELECEKLER BELLİ DEĞİL''
''Antalya maçında daha fazla pozisyona girdik ama gol atamadık. Elimizdeki forvetlerin fazla olması, gidecek ve geleceklerin belli olmaması takım kadrosunun oturmasını etkiliyor.''
''TRANSFERE BAĞLI DALGALANMALAR''
''Hücumda transfere bağlı dalgalanmalar oluyor. Babel iyi bir oyuncu ama son haftalarda biraz dikkat dağınıklığı var. Orta saha, forvet, defans... Defansta biz UEFA'ya Fatih ve Necip ile başladık. Dolayısıyla takımın oturması kolay değil. Sahamızda 3 gün önce hak etmediğimiz bir mağlubiyet aldık ama futbolda böyle şeyler var.''
''ANTALYA MAÇINI DA KAZANABİLİRDİK''
''Bizim hedefimiz her maçı kazanmak. Antalya maçını da kazanabilirdik. O maçı kaybettik, bu maçı kazandık. Ama oyun olarak niyetimi her zaman pozitif.''
ŞENOL GÜNEŞ
Şenol Güneş 1 Haziran 1952 doğumlu Türk teknik direktör, kaleci mevkinde forma giymiş eski millî futbolcudur. 2015 yılından beri Süper Lig ekiplerinden Beşiktaş'ın teknik direktörüdür.
Futbolculuğa Akçaabat Sebatspor'da başladıktan sonra, yaklaşık 15 yıl Trabzonspor'da kalecilik yaptı. 1974 yılında 2. Lig şampiyonu olarak Trabzonspor'u ilk kez 1. Lig'e çıkaran takımda yer aldı. Trabzonspor'da 1975-1984 arasında altı şampiyonluk yaşadı. 1978-79 sezonunda 1110 dakika gol yemeyen Şenol Güneş, Türkiye rekoru kırdı, dünyada ise 17. oldu[1]. 1987'de futbolu bıraktı.
Şenol Güneş, 1988 yılından beri teknik direktörlük yapmaktadır. Dört farklı dönem Trabzonspor'u yöneten Güneş, dört kez Türkiye ikinciliği yaşadı. 2011-12 sezonunda Trabzonspor'un tarihindeki ilk UEFA Şampiyonlar Ligi grup maçlarında takımın başındaki isimdi. Güneş, ayrıca yurtdışında teknik direktörlük yapan ender Türk teknik direktörlerden biri oldu. 2007-09 arasında Güney Kore ekibi FC Seoul'u yöneten teknik direktör, burada da bir lig ikinciliği yaşadı.
2015'te Beşiktaş JK teknik direktörlüğüne geçen Güneş, ilk sezonunda kariyerinde ilk kez Süper Lig şampiyonluğu yaşadı. UEFA Avrupa Ligi'nde çeyrek final gördüğü 2015-16 sezonunda da şampiyonluk yaşayan Güneş, Beşiktaş'ı üst üste şampiyon yapan ilk Türk teknik adam oldu.
2000-2004 yılları arasında Türkiye millî futbol takımını yönetti. 2002 yılında Türkiye'yi 1954'ten sonra ilk kez FIFA Dünya Kupası'na götürdü. 2002 FIFA Dünya Kupası'nde bronz madalya kazandırarak Türkiye'ye tarihindeki en büyük başarıyı yaşattı. 2003 Konfederasyonlar Kupası'nda da aynı başarıyı tekrarladı.
Kulüp kariyeri
İlk yıllar
Mahalle aralarında limon kabuğu çöpleriyle futbol oynamaya başladı. Basketbola merakı vardı. Ve basketbol takımlarını o kurardı.
Ama Trabzon'da en büyük tutku futbol olduğu için basketbol oynayacak adam bulamazdı. Trabzonspor'un ilk kurulduğu yıllara denk gelen bu dönemde, Şenol Güneş Vefaspor'u tuttu. Çünkü kendi oynadığı mahalle takımının renkleriyle bu takımın renkleri aynıydı. Amatör maçlarda kaleye geçerdi ama mahalle maçlarında santrafor olarak önde oynardı.İlk yıllarında kaleci olmaktan hoşnut değildi. Ama bir süre sonra kalecilik görevi onun üzerine kaldı. Şenol Güneş futbol kariyerine Erdoğdu Gençlik'te başladı. 17 yaşındayken Trabzonspor'un amatör takımına geçtikten sonra, buradan da Sebat Gençlik’e transfer olarak profesyonel futbolculuğa ilk adımını atıp,burada ilk büyük çıkışını yaptı. Bu süreler içinde öğrenimine devam etti. 1972 yılında Trabzonspor'a geri transfer oldu.20 yaşındaydı ve bir yandan da Eğitim Enstitüsüne devam etti. Öğle aralarında Turgay Semercioğlu ile yemek yemeyerek ya da hemen yiyerek öğle aralarında koşu antrenmanları yapardı. Gençlik yıllarında radyolarda büyük futbolcuları dinlerken hayalleri şekillendi. Kendi sözleriyle "...Bende onlar gibi ve daha iyisi olmak isterdim. Örneğin bir kaleci top kurtarmışsa, gol yemişse. Hiç gol yemeyen bir kaleci olma hayalim vardı". Kaleciliği sevmediniz mi soruna cevaben şöyle der; "severek oynamadım ama oynarken gereğini yaptım.Yani başlangıcım severek, isteyerek, planlanmış bir şey değildi. Ama oynadığım zaman işimin gereğini çok iyi profesyonel olarak yaptım."
Trabzonspor
2. Lig'den 1. Lig'e
1972-73 sezonuna kaleci İlhan İkican'ın yedeği olarak başladı. 23 Eylül 1972'de İstanbulspor ile oynanan maçta 22. dakikada İkican'ın yerine oyuna dahil olarak ilk kez Trabzonspor forması giydi. 4 Mart 1973'te Bandırmaspor ile oynanan maçta ilk kez 11'de sahaya çıktı ve 90 dakika forma giydi. Maçı gol yemeden tamamladı. İlk sezonunda 10 maçta forma giyen kaleci, bunların yedisinde gol yememe başarısı gösterdi. Trabzonspor, birinci Kayserispor'un averajla gerisine düşüp, 1. Lig'e çıkamadı. Bir sonraki sezon ise 18 maçta forma giydi ve Trabzonspor'un grup birincisi olarak 1. Lig'e çıkmasına büyük katkıda bulundu. Güneş, 18 maçta sadece dört gol yedi. Türkiye Kupası'nda da çeyrek finale çıkma başarısı gösterdiler ancak Fenerbahçe'ye elendiler.
8 Eylül 1974'te Fenerbahçe ile oynanan maçta 90 dakika kaleyi koruyarak ilk Süper Lig maçına çıktı. İlk sezonunda 26 maça çıktı. Trabzonspor, ligi dokuzuncu bitirirken yediği 17 golle ligin en az gol yiyen takımı oldu. Türkiye Kupası'nı finalde Beşiktaş'a, Başbakanlık Kupası'nı ise Galatasaray'a kaybetti.
Şampiyonluk dönemi
1975-76 sezonunda bir önceki sezon olduğu gibi takımının birinci kaleciliğini sürdürdü. Çok başarılı bir performans gösteren Trabzonspor, sezonu birinci olarak bitirerek İstanbul dışından çıkan ilk Türkiye şampiyonu oldu. Ligde en az gol yiyen takım Trabzonspor olurken, Güneş de oynadığı 24 maçta sadece 10 gol yiyerek çok iyi bir performans gösterdi. Güneş, ayrıca Türkiye Kupası, Başbakanlık Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası finallerinin hepsinde takımının kalesini korudu ve penaltılarla kaybedilen Türkiye Kupası dışındakileri kazandılar.
1976-77 sezonunda Güneş, ilk kez Avrupa sahnesine çıktı ve UEFA Şampiyon Kulüpler Kupası 1. turunda İzlanda ekibi ÍB Akraness karşısında takımının kalesini korudu. Rakibini eleyen Trabzonspor, 2. turda İngiltere şampiyonu Liverpool FC ile karşılaştılar. 20 Ekim 1976'da Trabzon'da oynanan maçta Güneş, Liverpool karşısında da kalesini gole kapadı ve Trabzonspor maçı 1-0 kazandı. Deplasmanda ise 3-0 galip gelen Liverpool, o sene kupayı kazanan takım oldu. Türkiye'de de muhteşem performansına devam eden takım, üç büyük kupanın da sahibi oldu. Ligin yine en az gol yiyen takımı Trabzonspor'un kalecisi Güneş, 28 maçta 10 gol yiyerek kişisel rekorunu bir kez daha kırdı.
1977-78 sezonunda Trabzonspor, son haftalara kadar Fenerbahçe ile çekişti ancak ligi ikinci olarak tamamladılar. Güneş ise Trabzonspor'un bir kez daha en az gol yiyen takım olmasını sağlayan en önemli etkenlerden oldu. Lig dışındaki bütün kupaların ise sahibi oldular. 1978-79 sezonunda ise Trabzonspor üçüncü şampiyonluğunu yaşadı. Güneş ise hem maç sayısı hem yediği gol sayısı bakımından kişisel rekorunu kırdı. 30 maçın hepsinde 90 dakika forma giyen futbolcu, kalesinde ise sadece 7 gol gördü. Bu sırada Türk spor tarihinde birinci ligde 1112 dakika süreyle kalesinde gol görmeyerek en uzun süre gol yememe rekorunu kendi adına yazdırdı. 17 Eylül 1978'de Fenerbahçe'den 80. dakikada gol yedikten sonra 18 Şubat 1979'da Adana Demirspor maçının 20. dakikasına kadar gol yemedi. Takım, Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı da o sezon müzesine götürdü. Trabzonspor, 1980 ve 1981 yıllarında da şampiyon olarak üst üstüne üç şampiyonluk elde etti.
1981-82 sezonu Trabzonspor'un uzun bir aradan sonra kupasız geçirdiği ilk sezon oldu. Güneş, 31 maçta sadece 8 gol yiyerek yine çok başarılı bir performans gösterdi. 1983-84 sezonunda Trabzonspor ve Güneş, altıncı şampiyonluklarına erişti. 14 Eylül 1983'te İtalya şampiyonu Inter'e kalesini kapattığı ve Trabzonspor'un 1-0 galibiyeti ile biten maç Güneş'in futbolculuk kariyerinin unutulmazları arasına girdi.
Son yılları
1984-85 sezonunda Dnipro karşısında son kez Avrupa maçlarına çıktı. Türkiye Kupası'nı Galatasaray'a kaptırırlarken, Güneş cezalı olduğu için Trabzonspor'un yenildiği ilk maçta forma giyemedi. Sezonun tesellisi Başbakanlık Kupası oldu. Bu kupa Şenol Güneş'in futbolculuk kariyerinin son kupası oldu. 1986-87 sezonu Güneş'in son sezonuydu. Trabzonspor ligi dördüncü bitirirken bir kez daha ligin en az gol yiyen takımı oldu. 16 Mayıs 1987'de Antalyaspor'u 1-0 yendikleri maçta Güneş son kez Trabzonspor forması giydi.
Jübilesi
1986-87 sezonu sonunda Güneş, futbolu bırakma kararı aldı. Güneş'in jübilesi için iki maç düzenlendi. Önce 1 Ağustos 1987'de Fenerbahçe Stadı'nda Trabzonspor ile Beşiktaş arasında oynanan bir maç oynandı. Bu maçı Beşiktaş 4-1 kazandı. 9 Ağustos 1987'de ise bu sefer Hüseyin Avni Aker Stadı'nda taraftarının karşısına son kez çıktı ve beşinci dakikada oyundan alındı. Trabzonspor, bu maçta Samsunspor'u 2-0 yendi.
Millî takım kariyeri
Türk millî takımının formasını ilk kez 31 Ekim 1976 tarihinde Malta'ya karşı giyen Güneş, toplam 31 kez (beşini kaptan olarak) forma giydi. FIFA Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası elemelerinde forma şansı bulsa da hiçbir önemli turnuvaya katılamadılar. 25 Mart 1987'de Türkiye'nin Doğu Almanya'yı 3-1 yendiği maç de Güneş'in millî formayı giydiği son maç oldu.
Teknik direktörlük kariyeri
İki dil bilen Şenol Güneş, futbol hayatındaki başarısını teknik direktörlük kariyerinde de sürdürmüştür. Özellikle Trabzonspor'un başında bulunduğu yıllar içerisinde lig sıralamasında uzun yıllardan sonra Trabzonsporu ikincilikle tanıştırmıştır. A millî takımın başında bulunduğu yıllar içerisinde büyük başarılar kazanan Şenol Güneş, 2002 FIFA Dünya Kupası üçüncülüğüyle Türk millî takımının aldığı en büyük başarıya imza atmıştır. Bu başarıyla UEFA tarafından 2002 senesinin en iyi teknik direktörü seçildi.
Trabzonspor (1. Dönem)
1985-86 sezonu sürerken Trabzonspor teknik direktörü Jürgen Sundermann, Denizlispor mağlubiyetinden sonra izinsiz olarak kafileyi terk edince görevine son verildi. 11 Mart 1986'da ise takımı bir sonraki maça Trabzonspor'da kalecilik yapan Şenol Güneş'in çalıştıracağı açıklandı. 16 Mart 1986'da Kayserispor ile oynanan maçı Trabzonspor, 4-2 kazandı. Bir gün sonra ise Trabzonspor'un başına efsane hocası Ahmet Suat Özyazıcı geçti, Güneş de kaleciliğe devam etti.
Ocak 1988'de Şenol Güneş, Trabzonspor teknik direktörü Metin Türel'in yardımcılığına getirilerek antrenörlük hayatına başladı. Eylül 1988'de Alman teknik adam Werner Biskup'un istifasından sonra Şenol Güneş, Trabzonspor'un başına geçerek teknik direktörlük kariyerine adımını attı. 18 Eylül 1988'de çıktığı ilk maçında Boluspor'u 3-0 mağlup etti. Trabzonspor, o sezon ligi beşinci sırada tamamladı. Bir sonraki sezona da Güneş ile devam etme kararı verildi. Ancak takımın Hollanda kampında Güneş ile Trabzonspor'un yeni transferi Belçikalı kaleci Jean-Marie Pfaff arasında çıkan anlaşma çözümlenemeyince, Güneş ve yardımcısı Sadi Tekelioğlu 17 Ağustos 1989'da görevlerinden istifa ettiler. Trabzonspor ise yola bir başka Belçikalı Urbain Braems ile devam etme kararı aldı.
Boluspor
Güneş, 1989-1990 sezonunun yedinci haftasında Boluspor'u çalıştırmaya başladı. 29 Ekim 1989'da çıktığı ilk maçında Sakaryaspor'u 3-2 yenerek takımına sezonun ilk galibiyetini kazandırdı ve daha sonrasında yedi maç üst üste yenilmedi. Galatasaray ve Fenerbahçe'yi birer kez mağlup ettiği sezonda takımını ligde tutmayı başardı. Sezon sonunda yönetimle anlaşamayarak takımdan ayrılsa da Boluspor'un aldığı kötü sonuçlar nedeniyle 1990-1991 sezonunun sekizinci haftası itibarıyla takımın tekrar başına geçti. Güneş, 1991-1992 sezonu sonuna kadar Boluspor'u çalıştırmaya devam etti. Ancak o sezonun sonunda Boluspor'un küme düşünce, Şenol Güneş takımdan ayrıldı.
İstanbulspor
1992-1993 sezonunun onuncu haftasında 2. Lig'de mücadele eden İstanbulspor'un başına geçti. Takımı bir üst lige çıkarmayı başaramayınca sezon sonunda görevinden ayrıldı.
Trabzonspor (2. Dönem)
1993-1994 sezonuna iyi başlayamayan Trabzonspor, dördüncü haftanın sonunda Georges Leekens'i gönderip, Güneş'i tekrar takımın başına getirdi. İyi bir sezon geçiren Güneş, Trabzonspor'la ligi üçüncü olarak bitirirlerken, Türkiye Kupası'nda ise yarı finale çıktı. Sezon sonunda Fenerbahçe ile Başbakanlık Kupası finaline çıkıp, rakibini 4-3 yenerek Trabzonspor'da ilk kupasını kazandı. Bir sonraki sezonda da Güneş başarılı performasını sürdürdü. UEFA Kupası'nda Dinamo Bükreş ve Aston Villa'yı eleyip üçüncü tura çıktılar ancak Lazio'ya iki maçta da 2-1 yenilerek elendiler. Ligde ise son haftalara kadar Beşiktaş ile şampiyonluk mücadelesi verdiler. Ligin son 12 maçında mağlubiyet görmeseler de ligin 32. haftasında Galatasaray ile 2-2 berabere kalan Trabzonspor, şampiyonluğu kaybetti ve ligi ikinci olarak bitirdiler. Türkiye Kupası'nda ise finale çıkan takım Galatasaray'ı 3-2 ve 1-0 yenerek kupayı müzelerine götürdü. Sezon sonunda Beşiktaş ile Cumhurbaşkanlığı Kupası finaline çıkan Trabzonspor, bu maçı 2-0 kazanarak kupayı kazandı. Böylece Güneş, Trabzonspor'daki ikinci sezonunun sonunda Türkiye'de kazanabilecek dört resmi kupanın üçünü kazanmış oldu.
1995-96 sezonunda da Güneşli Trabzonspor ligde şampiyonluk mücadelesi verdi. Takım, sezonun ilk 14 haftasında sadece iki beraberlik aldı. Bu seri Fenerbahçe karşısında alınan 3-1'lik yenilgi ile bozulsa da, takım ligin ilk yarısını sadece bir yenilgi ile, Fenerbahçe'nin 2 puan önünde bitirdi. 22. hafta Beşiktaş yenilgisi ile ikinci duruma düşen Trabzonspor, dört hafta sonra liderliği averajla geri aldı. Ligin 32. haftasına girilirken Trabzonspor, ikinci Fenerbahçe'nin bir puan önündeydi ve rakibini kendi sahasında ağırlıyordu. Maçın ilk yarısını 1-0 önde bitiren Trabzonspor, ikinci yarıda yediği iki golle maçı 2-1 kaybetti. Son iki hafta rakibinin puan kaybetmesini bekleyen Trabzonspor, Fenerbahçe'nin iki maçını da kazanmasıyla şampiyonluk özlemine son veremedi ve ligi ikinci bitirdi. Beklentilerin yükseldiği sonraki sezonun 20. haftasında alınan Beşiktaş mağlubiyeti ve takımın dördüncü sıraya düşmesi nedeniyle Trabzonspor'dan ayrıldı.
Antalyaspor
1997-1998 sezonu başında Antalyaspor'un başına geçti. Sezonun ilk 14 haftasını deplasmanda geçiren takım küme düşmeme mücadelesi veriyordu. Ancak takımın kendi sahasına dönmesiyle sonuçlar nispeten düzeldi ve takım ligi 12. bitirdi. Ancak sezon sonunda yönetim ile anlaşamayan Güneş göreve devam etmedi.
Sakaryaspor
Eylül 1998'de Güneş, ilk dört hafta galibiyet yüzü göremeyen Sakaryaspor'un başına geçti. Ancak o da çıktığı ilk dört maçta galibiyet alamadı. 10 maçta sonunda Sakaryaspor sadece 2 galibiyet alınca, Güneş 16. sıradaki Sakaryaspor'dan istifa etti. Sakaryaspor, sezon sonunda küme düştü. Öte yandan Türkiye Kupası'naki üç maçını da kazanan takımı çeyrek finale çıkarmıştı.
Türkiye
16 Ağustos 2000 tarihinde Türkiye millî futbol takımının başına getirildi. İlk maçı, 16 Ağustos 2000'de Bosna Hersek ile oynanan ve 2-0 kaybedilen hazırlık maçıydı. Eylül ayında 2002 FIFA Dünya Kupası elemeleri başladı. Güneşli millî takım, 10 maçta sadece son dakikalarda yediği gollerle grup birincisi İsveç'e yenildi. Grup ikincisi olarak play-off'lara kalan Türkiye, Avusturya'yı 1-0 ve 5-0'lık galibiyetlerle geçerek, 48 yıl aradan sonra ilk kez bir FIFA Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandı. Japonya ve Güney Kore'de düzenlenen turnuvada sadece dünya şampiyonu olan Brezilya'ya iki kez yenilen Türkiye, tarihinin en iyi derecesi olan dünya üçüncülüğünü kazandı. Güneş, UEFA’nın resmî internet sitesinde düzenlenen ankette 2002 yılının en iyi teknik adamı seçildi.[4] 2003'ün Haziran ayında Fransa’da yapılan 2003 FIFA Konfederasyonlar Kupası’nda da Türkiye'yi üçüncülüğe taşıdı. Türkiye, 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde de sadece bir kez (grubunun birincisi olan İngiltere'ye) yenilerek, İngiltere'nin bir puan arkasında grup ikincisi oldu. Play-off'larda pek şans verilmeyen Letonya ile eşleşen Türkiye, sürpriz bir şekilde rakibine elendi. Güneş, bu mağlubiyetin ardından 6 Mart 2004'te görevinden ayrıldı. Güneş, millî takım performansı ile UEFA Yılın Takımına teknik direktör olarak seçilen ilk Türk ve dünya klasmanında millî takımı en yüksek sıralamasına (7. sıra) ulaştıran isim olarak Türk futbol tarihine geçti.
Trabzonspor (3. Dönem)
Trabzonspor, 2005'in Ocak ayında Şenol Güneş'i üç buçuk yıllık bir anlaşmayla teknik direktörlüğe geri getirdi. Lider Fenerbahçe'nin 6 puan gerisinde olan takıma beş hafta üst üste galibiyet kazandırdı ve takımını ikinciliğe yükseltti. Takımını son haftalara kadar şampiyonluk yarışında tutan Güneş'in Trabzonspor'u ligi şampiyon Fenerbahçe'nin üç puan gerisinde ikinci olarak bitirdi. Trabzonspor, ayrıca Türkiye Kupası'nda yarı finale çıktı ancak Galatasaray'a penaltılarla kaybettiler.
2005-06 sezonuna UEFA Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Anorthosis'e elenerek start verdiler. Bu çalkantı sezonun devamında da devam etti. Sadece yedinci hafta sonunda üst üste alınan iki mağlubiyetten sonra Güneş, görevinden istifa etti.
FC Seoul
Güney Kore'deki FIFA Dünya Kupası performansı ile tanınan Güneş, 8 Aralık 2006'da bu ülke takımlarından FC Seoul'da kariyerine devam etti. 2007 sezonuna üç galibiyet ile başlayarak dikkat çeken takım, 26 maçta sadece 5 maç kaybetse de 13 beraberlik alması ile normal sezonu averaj ile yedinci bitirip, play-off'ları az farkla kaçırdı. Lig Kupası'nda finale çıkan takım Ulsan Hyundai FC'ye 2-1 kaybederek kupayı kazanamadı.
Bir sonraki sezon ise Güneş, FC Seoul'ü 2. yaparak play-off'lara çıkardı. Takım normal sezonda sadece iki kez yenilse de yine fazla beraberlik sayısı yüzünden birinci Suwon Samsung Bluewings'ten üç eksik averajda kalarak ikinci olmuştu. Finale çıkan FC Seoul, Suwon Samsung ile ilk maçta berabere kalsa da rövanş maçını deplasmanda 2-1 kaybederek sezonu da ikinci olarak bitirdi. Ancak takım 2009 AFC Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkı kazandı.
2009 sezonunda Seoul averaj ile ikinciliği kaçırsa da bir kez daha play-off'lara kalmayı başardı. Ancak ilk turda Chunnam Dragons'a penaltılarla elendiler. Yeni formatında ilk kez mücadele ettikleri Şampiyonlar Ligi'nde ise çeyrek finale kadar çıkan takım Katar ekibi Umm Salal'a elendiler. Sezon sonunda Güneş, Türkiye'ye dönmeye karar verdi. Birden fazla final oynayarak ve kıtanın en iyi turnuvasında mücadele ederek iyi bir performans gösteren Güneş, Kore kariyerini kupasız kapamak zorunda kaldı.
Trabzonspor (4. Dönem)
Trabzonspor yönetimi, Hugo Broos'tan boşalan teknik direktörlük koltuğu için Şenol Güneş'le görüşmelere başlamış, prensipte anlaşma sağladı. 1 Aralık 2009'da Trabzon'a gelip tekrar imza atrı.[5][6] Yarım sezonun sonunda gruplardan aldığı Trabzonspor'u Türkiye Kupası finaline çıkardı. 5 Mayıs 2010'da Fenerbahçe'yi 3-1 yenen Trabzonspor, kupayı müzesine götürdü. Ligde ise takımı sekizinci sıradan beşinci sıraya çıkararak takımına Avrupa Ligi bileti kazandırdı.
2010-11 sezonuna Bursaspor'u 3-0 yenip Süper Kupa'yı müzelerine götürerek başladılar. Lige de Ankaragücü ve Fenerbahçe galibiyetleri ile başladılar. UEFA Avrupa Ligi'nde de güçlü rakipleri Liverpool ile mücadele verdiler. İlk maçı İngiltere'de 0-1 kaybeden takım, Trabzon'da maçı dördüncü dakikadan itibaren 1-0 götürseler de 83. ve 88. dakikada yedikleri goller nedeniyle 1-2 kaybedip elendiler. Trabzonspor, ligin ilk yarısını Bursaspor'un 5, Fenerbahçe'nin ise 9 puan önünde lider bitirdi. Ancak ikinci yarının ilk üç maçında sadece iki puan alan takım, hem puan farkını koruyamadı hem de ikili averajı rakipleri Fenerbahçe'ye kaptırdılar. Geri kalan 14 maçta 12 galibiyet 2 beraberlik alsalar da Fenerbahçe aynı periyotta 13 galibiyet 1 beraberlik aldı ve puanları eşitledi. Trabzonspor, sezonu 82 puanla tamamlasa da ikili averaj nedeniyle sezonu ikinci bitirdi.
2011-12 sezonuna iyi bir başlangıç yapamadılar ve ilk üç hafta sadece iki puan aldılar. Bu dönemde UEFA Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Benfica'ya elendiler. UEFA Avrupa Ligi için Athletic Bilbao ile mücadele ederken ikinci maç oynanamadan 2011 Türk futbolu şike davası nedeniyle Fenerbahçe'nin adı UEFA'ya bildirilmeyince otomatikman UEFA Şampiyonlar Ligi gruplarına kaldılar. Güneş'li Trabzonspor, FC Internazionale Milano'yu Milano'da 1-0 yenerek tarihindeki ilk Şampiyonlar Ligi macerasına etkileyici bir başlangıç yaptı. 7 puan toplayan takım üçüncü olarak Avrupa Ligi'ne devam etme hakkı kazandı ancak PSV'ye iki maçta da yenilerek elendiler. Normal ligi üçüncü bitiren Trabzonspor, sadece o sezon uygulanan Süper Final'e kaldı ve burada da üçüncülüğünü korudu.
2012-2013 sezonu başında en önemli silahı Burak Yılmaz'ı Galatasaray'a kaptıran Trabzonspor, lige iyi bir başlangıç yapamazken Avrupa'da da Videoton FC'ye penaltılarla sürpriz bir biçimde elendi. Ligde de 14. ve 19. haftalarda beş maç üst üste galibiyet yüzü görmeyip yarıştan koptular. Şenol Güneş, Süper Lig'in 19. haftanın sonunda Elazığspor karşısında alınan mağlubiyetin ardından 27 Ocak 2013'te istifa etti.
Bursaspor
2014-2015
29 Mayıs 2014 tarihinde Bursaspor ile 1 yıllık sözleşme imzaladı ve 2014-2015 sezonu için Bursaspor'un başında göreve başladı. Sezona UEFA Avrupa Ligi ön elemelerinde Chikhura Sachkhere 'ye pemnaltılarla elenerek kötü bir başlangıç yaptılar. Ligdeki 34 maçta 16 galibiyet alarak ligi altıncı bitirdiler. Güneş'in Bursaspor'u 69 gol atarak ligin en golcü takımıydı. Bursaspor, yarı finalde Fenerbahçe'yi eleyerek Türkiye Kupası finaline çıktı. Ancak finalde Galatasaray'a 3-2 mağlup oldular. Bir yıllık görev süresinin dolması ile birlikte sözleşme yenilemeyen Şenol Hoca, Türkiye Kupası maçı ertesi gün, kulübe ve taraftarlara veda ederek Bursa'dan ayrıldı.
Beşiktaş JK
11 Haziran 2015 tarihinde Beşiktaş ile 2+1 yıllık sözleşme imzalayarak Beşiktaş'ın teknik direktörü oldu. 16 Ağustos 2015'te Mersin İdman Yurdu'nu 5-2 yenerek Beşiktaş ile iyi bir başlangıç yaptı. 11 Nisan 2016'da Beşiktaş'ın Vodafone Arena'da çıktığı ilk maçta takımı yöneterek adını tarihe yazdırdı. O maçta eski takımı Bursaspor'u 3-2 yendileri. Beşiktaş, 33. hafta kendi evinde Osmanlıspor'u 3-1 mağlup ederek şampiyonluğunu ilan etti. Böylece Güneş, başarılı kariyerine Türkiye Lig Şampiyonluğu'nu eklemiş oldu. O sezon Türkiye Kupası'nda çeyrek final oynadılar, UEFA Avrupa Ligi'nde ise son maçta gruplardan çıkamadılar.
Şenol Güneş Yönetimindeki Beşiktaş, UEFA Şampiyonlar Ligi kura çekimi sonucunda B grubunda SL Benfica, SSC Napoli ve FK Dinamo Kyiv ile eşleşti. Şampiyonlar Ligi ilk maçında, Benfica ile 13 Eylül 2016 tarihinde Estádio Da Luz stadyumunda karşılaştı. Beşiktaş ile SL Benfica 1-1 berabere kaldı. 29 Eylül 2016 tarihinde, FK Dinamo Kyiv ile Vodafone Arena stadyumunda karşılaştı.Beşiktaş JK ile FK Dinamo Kyiv 1-1 berabere kaldı. Vodafone Arena'daki ilk UEFA Şampiyonlar Ligi maçına çıkan teknik direktör olan Şenol Güneş tarihe geçti. UEFA Şampiyonlar Ligi 3.maçında, 20 Ekim 2016 tarihinde, Napoli ile San Paolo stadyumunda karşılaştı. Beşiktaş JK, SSC Napoli'yi deplasmanda 3-2 mağlup etti. Beşiktaş, SSC Napoli takımının, 18 maçlık yenilmezlik unvanına son verdi. 1 Kasım 2016 tarihinde, SSC Napoli ile rövanş maçında İstanbulda, Vodafone Arena stadyumunda karşılaştı.Beşiktaş ile SSC Napoli 1-1 berabere kaldı. UEFA Şampiyonlar Ligi 5.maçında, 23 Kasım 2016 tarihinde, SL Benfica ile Vodafone Arena stadyumunda karşılaştı. Beşiktaş ile SL Benfica 3-3 berabere kaldı. Beşiktaş, Türk ekipleri arasında Şampiyonlar Ligi gruplarında ilk 5 maçta mağlubiyet yaşamayan ilk takım oldu. Beşiktaş - Benfica maçı %46 oy ile haftanın maçı seçildi.Beşiktaş 6 Aralık 2016 tarihinde, FK Dinamo Kyiv ile Kiev Olimpiyat stadyumunda karşılaştı. Beşiktaş'ın galibiyette grup lideri olarak tur atlaması mümkündü. Beşiktaş JK, FK Dinamo Kyiv takımına 6-0 mağlup oldu.UEFA Şampiyonlar Liginden 7 puan ile grup 3.sü olarak elendi. UEFA Avrupa Ligine, seri başı olarak gitmeye hak kazandı.
UEFA Şampiyonlar Liginde basın toplantısında, Teknik Direktör Şenol Güneş, hakem yönetimlerine dikkat çekti. B Grubu 1.maçı Benfica ile oynanan maçta Talisca'ya yapılan müdahele penaltıydı, hakem Milorad Mazic penaltıyı vermedi. B Grubu 2.maçı Dinamo Kiev , kaleci rudko, Beşiktaşlı Taliscaya kontrolsüz şekilde son adam olarak indirdi. Penaltı ve kırmızı kart olan pozisyon, korner olarak değerlendirildi. Talisca pozisyonda sakatlanarak 1 hafta sahalardan uzak kaldı. B grubu 3.maçında Napoli takımından Mertens kendini yere atarak, hakem Sergey Karasev'den 2 tane penaltı kazandı.B grubu 4.maçında Beşiktaş 1-0 öndeyken, Napoli'de mertens elle oynadı. Hakem Mark Clattenburg devam ettirdi. Devamında Marek Hamsik golü attı.B grubu 5.maçı Benfica ile oynandı. Vincent Aboubakar'ın attığı net gol, ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Elle oynama varken hakem Damir Skomina devam ettirdi.Beşiktaş golü yedi. B Grubu 6.maçı Dinamo Kiev ile oynandı.Hakem Croig Thomson Maçın başında penaltı olmayan bir pozisyonda, penaltı ve Andreas Beck’e kırmızı kart gösterdi. Yan hakem, Kevin Clancy'den yardım alarak verdiği karar sonrasında aynı yan hakem, ofsayttan gol kararı verdi. Maçı Beşiktaş kazanmaması için ne gerekiyorsa yaptı.
2017-18 sezonu başında TFF başkanı Yıldırım Demirören, 2018 FIFA Dünya Kupası elemelerinin son dört maçında millî takımı yönetmesi için Şenol Güneş ile görüştü. Ancak daha sonra Beşiktaş kulübü resmi sitesinden yaptığı açıklama ile Güneş'in takımın başında kalacağını açıkladı. Güneş, yeni sezona bir kez daha Türkiye Süper Kupa finali ile başladı. 13 Eylül 2017'de FC Porto ile oynanan maçta Beşiktaş ile ikinci Şampiyonlar Ligi macerasına başladı. Şenol Güneş Beşiktaş'ın başında 25 Avrupa maçına çıktı ve Güneş, daha önceden Mircea Lucescu'ya ait olan Beşiktaş'ı Avrupa kupalarında en fazla yöneten teknik direktör unvanına sahip oldu.[12] Şenol Güneş Beşiktaşı bu sezonki Şampiyonlar Ligi performansı takım tarihinin en iyi performansı oldu. Şenol Güneş'li Beşiktaş, beşinci maçlar sonunda mağlubiyet yüzü görmeden grubunu birinci bitiren ilk Türk takımı oldu ve son 16'ya yükseldi. Şampiyonlar Ligi grup aşamasında 6 maç sonunda 11 gol atarak, 5 gol yiyerek, 4 galibiyetle ve 2 beraberlik aldı.