Serdar Kesimal: Fenerbahçe’de tehdit edildim!

Fenerbahçe’den ve Akhisar Belediyespor’dan olaylı bir şekilde ayrılan Serdar Kesimal, yaşadıklarını anlattı. 4 milyon 750 bin Euro bonservis, 1.2 milyon Euro yıllık ücretle ve büyük umutlarla transfer oldu. Ancak 4 yılda yalnızca 38 maça çıktı, hep kadro dışı kaldı. ‘Yattığı yerden para kazandı' leştirilerine hep sessiz kaldı. Sözleşmesi bitince Akhisar'la anlaştı.

Ancak yeşil siyahlı takımdaki macerası da 6 ay sürdü. Tolunay Kafkas'ın kararıyla gönderildiğini öğrenince, ‘Şizofren' açıklamasıyla gündeme damga vuran 28 yaşındaki futbolcu, suskunluğunu bozdu. Fenerbahçe'de yaşadıklarını anlatırken olay ifadeler kullandı. İşte Serdar'ın Fanatik'e verdiği olay röportaj'dan satırbaşları:

"BENİM DE HATAM VAR"

“Kendi hatalarımdan bahsedeyim. Fenerbahçe'ye 22 yaşında geldim. Büyük kulübe geliyorsun, 2-3 maç oynamayınca tribe giriyorsun, bu çok yanlış. Çalış, bekle, sabırlı ol. Örnekler var, adamlar uzun yıllar nasıl oynuyor! Benim en büyük hatam bu.

Zaten ilk senede ayrılmak istediğimi menacerime söyledim. O zaman yönetim, ‘Kesinlikle bırakmayız, daha iyi olacak' dedi. İkinci sene Egemen abi ve Yobo geldi. Bekir abi vardı, ben dördüncü sıradaydım. Oynama şansım yoktu.”

"KAP'A AÇIKLAYAMAZLARMIŞ!"

"Sene sonu kulüp beni istemediğini söyledi. Ben de kiralık gitmeyeceğimi söyledim. Bana dediler ki, ‘3.5 milyon Euro bonservis getireceksin'… Her defasında yüzüme vuruyorlardı zaten, ‘Biz senin bonservisine 4 milyon 750 bin Euro para verdik' diye…

Realist düşüneceksin, ‘Bu paraları beklemeyin, ben kiralık da gitmem' dedim. Rusya'dan 1.5 milyon Euro'luk teklif getirdim. Kabul etmediler. ‘Biz KAP'a nasıl açıklarız bu kadar zararı' dediler. Bir de Türkiye'de bu parayı verebilecek kulüplere de gitmek yok. Yani Trabzon, Galatasaray, Beşiktaş 3.5 verseler bile ‘gidemezsin' diyorlar. Sonra ‘1.5'u getir git' dediler. ‘Ben bu parayı nereden bulacağım' dedim. Kiralık göndermek istediler, ben gitmedim.”

"PSİKOLOJİK BASKI YAPTILAR"

"Verin bonservisimi gideyim, zararın neresinden dönerseniz kardır' dedim kaç defa. Kadro dışı bıraktılar. 6 ay tek başıma çıktım. Basında paralı askerler var. Kulüp ne derse onu yazıyorlar. Benim ağzımdan, ‘Paramı alır yatarım' demişim gibi haberler yaptılar. Semih Şentürk'le aynı dönemde kadro dışı kaldık. Bizi bir araya bile getirmediler. Psikolojik baskı yaptılar. Affedildim sonra, devre arasında Bursaspor'a transferim var.

Ama yatırdılar transferi. Nedeni ise tam skandal. Bursaspor'dan, ‘Serdar Kesimal'i alırsanız, Serdar Aziz'i Galatasaray'a satmayacaksınız' diye yazılı belge istediler. Bursa beni istiyor. Serdar Aziz'in de o dönemde Galatasaray'a gitme durumu var. Bursa da, Fenerbahçe'ye, ‘Biz Serdar Aziz'i sezon sonuna kadar satmayacağız. Ama sezon sonu ne yapacağımıza biz karar veririz' diyorlar. Transferim bu yüzden yattı. Bunu isteyen Aziz Yıldırım.”

"BİAT KÜLTÜRÜNE ALIŞMIŞLAR"

"İlk kadro dışı kaldığımda benim askerliğimi tecil etmediler ya. Böyle bir şey olabilir mi! Bir kulüp askerlik problemi olan oyuncusuna bunu yapabilir mi! ‘Askerliği problem biliyoruz, dik kafalılık yapmasın. İstediğimiz takıma gitsin' diye bana mesaj gönderiyorlar. Böyle olunca ben de dedim ki, ‘Gerekirse askere giderim ama onların dediği takımda oynamam!'… İnada inat o zaman. Dik duramayan çok oyuncu var. Onlar da herkesi öyle sanıyor. Biat kültürü bu.”

"BAKKAL’DAN DOMATES ALIR GİBİ"

"Geçen sene kadro dışı kaldığımı tesadüf eseri öğrendim. Menajerime, ‘Gidin konuşun, kadro dışı kaldığım duyulmadan gideyim başka takıma' dedim. Gelecek sezonki alacaklarımın yarısını istedim karşılığında. O kadar kendilerini akıllı zannediyorlar ki…

Holmen'le aynı garanti parayı alıyoruz. Konyaspor'a kiralık gidiyor. Konya 3'te birini ödüyor. Gerisini kulüp ödüyor. Borsaya nasıl bildirildi, ‘400 bin Euro kiralama bedeli alınmıştı' dediler. Taraftarlar da öyle sanıyor, halbuki 1.1 milyonunu Fenerbahçe ödüyor. Bana bırakın alacaklarımı ödemeyi, bir önceki sezondan kalan paramı da ‘bırak' dediler. ‘Öyle bir dünya yok' dedim, yine kadro dışı kaldım. ‘Bakkaldan domates alır gibi al, sonra çürüdü çöpe at' zihniyetini bıraksınlar.”

"HERKES HAK VERDİ"

"İngiltere, Almanya'yla kıyaslayın. Biz müthiş paralar kazanıyoruz burada. Bu bana göre yanlış. Fenerbahçe'de kazandığım parayı dünyanın hiçbir yerinde kazanamazdım. Yabancılar da öyle, 5-6 futbolcuyu çıkarın kimse bu paraları hak etmiyor. ‘Fenerbahçe'den aldığım parayı hak etmedim' derken bunu söyledim. Fenerbahçe'de oynarken abilerim ‘Git oyna, dik kafalılık yapma' diyordu. Sonra bana hak verdiler hepsi.”

"250 BİN EURO DAHA ALACAĞIM"

"Dizimde tendrit var kadro dışı kaldığım dönemde. Tedavi sürecinde dinlenmek lazım. Suni çimde daha da kötü oldu. Bana sabah, akşam idman yazıyorlar. Sabah Fikirtepe, akşam Dereağzı'na idman yazıyorlar. Valdebağ'da koşuya yolluyorlar.

Bezdirmek için her şeyi yaptılar. Kulüp doktoru 10 gün rapor verdi, ama süründürmeye devam ettiler. Gittim Okmeydanı Devlet Hastanesi'nden raporumu aldım. Heyet 3 ay rapor verdi, istirahat ve tedavi programı verdiler. Kulüp raporu kabul etmedi. Rapora ‘sahte' dediler. İspatlayın dedim. Almanya'da hastaneye gidelim onlar karar versin dedik. Onu da istemediler. Bana 250 bin Euro ceza verdiler. UÇK'yı bekliyoruz. Neyi beklediğimizi de bilmiyorum.”

"AKHİSAR’I YANLIŞ KİŞİNİN ELİNE VERMİŞLER"

"Akhisar çok güzel yönetilen bir kulüp. Ama yanlış kişinin eline vermişler! Gittiğimde, ‘Ben futbolu burada bırakırım' dedim. Çok mutluydum. Ama saçma sapan bir olay oldu. Ben hiçbir farklı yenilgide yoktum. 8 maç oynadım.
5'inde gol yemedik. Beşiktaş ile Osmanlı'ya kaybettim sadece. Tolunay hoca, benim hakkımda, ‘Çok karakterli' falan demiş. Onun demesine ihtiyacım yok. Konuşsa keşke. Suçlu olsam konuşmam ben. Onunla bu dünyada ve öteki dünyada hesaplaşacağız. Futbolu bırakmama neden olsa bile susmam artık. ‘Şizofren' dediğim için arayanlar oldu. Hepsi, ‘Söyleyemediklerimizi söylüyorsun' dediler."

"TRANSFER KAPANINCA SÖYLEDİLER"

"Beni kadro dışı bıraktığını öğrendim. Transfer dönemi bitti, akşam 8'de bana kadroda olmadığımı bildirdiler. 3 gün önce yardımcısı Muzaffer hocayla konuştum. Bana, ‘Yumlu da geldi, çok stoper oldu. Yönetim konuşuyor' dedi. Ben de ‘Bir sorun varsa gideyim, bana söyleyin' dedim. Kesinlikle arkamda olduklarını söylediler. Ancak son gün böyle bir şey olunca ben nereye gideyim. Bunu söylemesem eyvallah. Böyle bir durumda kalmak zoruna gitmez mi insanın! ‘Tamam' dedim eşyalarımı topladım. Herkesle vedalaşıyorum. Yemekhanede bütün hocalarla vedalaştım. Sadece Tolunay Kafkas'a bir şey demeden çıktım."