Serdar Kesimal: Tolunay Kafkas şizofren!

Fenerbahçe ve Akhisar Belediyespor'un eski oyuncusu Serdar Kesimal, Akhisar Belediyespor'dan nasıl ayrıldığını açıkladı.

Radyospor'da yayınlanan Anadolu Ateşi programında Salim Manav'ın konuğu olan Serdar Kesimal, Akhisar Belediyespor'dan ayrılık sürecini ve Fenerbahçe'de yaşadığı olayları şöyle anlattı:

Çok saçma durum oldu. Hocaya karşı bir saygısızlığım olmadı. Transferin son gününde bana 25 kişilik listede olmadığım belirtildi. Türkiye'de maalesef durum bu. Kulüpler futbolcularına değer vermiyor. Benim durumuma düşen birçok futbolcu var. Futbolcuları değersiz duruma düşürüyorlar. Bir futbolcuyu istemezseniz, yanınıza çağırırsınız ve medeni bir şekilde yollarınızı ayırırsınız. Bana o güne kadar hiçbir şekilde istenmediğim söylenmedi. Yönetim tarafından da bir sıkıntı yoktu. "Hocam bir sıkıntı varsa söyleyin ben gideyim" diyorum. Hoca "Sıkıntı yok biz senin arkandayız, çalışmalara devam et" diyor. Ve transfer dönemi kapanırken ben kadro dışı kalıyorum. Ondan sonra bazı olaylar oluyor. Bu konular halledilmeyecek konular değil aslında. İletişimle halledilecek konular. Fakat insanlar maalesef futbolcuları "Gel gel git git" durumuna düşürüyor. Bana göre Akhisarspor çok düzgün bir kulüp. Ama bana göre başındaki insanın karakterinde büyük sıkıntılar var. Bu insanın zaten bu ilk olayı değil. O kulüpten ayrıldık. Hakkımızda hayırlısı olsun keşke böyle olmasaydı. Ben 28 yaşındayım. Belki 28 yaşında futbolcu bırakacağım. Bırakmak zorundayım daha doğrusu. Maalesef kötü bir imajımız oluştu.

"TÜRKİYE'DE HERKES BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN MODUNDA"

Neyin ne olduğunu herkes biliyor ama bunlar basına yansımıyor. Basında zaten yöneticinin ya da kulübün istediği şekilde olayı yansıtıyor. Futbolu seviyoruz ama futbolda çok saçma kişiler var. Türk Futbolu neden bu halde diyorlar ama önce Türk futbolunda yöneticilerin değişmesi lazım, eğitim anlayışının değişmesi lazım. Futbolcuları savunan bir mekanizma yok. Size şöyle bir örnek vereyim: sezon başı size federasyondan bir yazı geliyor, eğer kulüple bir anlaşmazlık olursa yerel mahkemeye gitme hakkımız elimizden alınıyor. Sadece UÇK'ya gidebiliyorsun UÇK'dan olumsuz bir karar çıktığı halde tahkime gidiyorsun. Tahkime kimin atadığı kimin bünyesinde olduğu belli. Federasyonun bünyesinde ve futbolun hiçbir şekilde hiçbir hakkı savunulmuyor. Futbolcu mahkemeye gittiği anda Futbol Federasyonu futbolcunun lisansını iptal etme hakkına sahip oluyor. Bizde futbolcular olarak buna karşı bir şey yapamıyoruz. Ülkemizde sorumluluk alması gereken çok büyük futbolcular var ama herkes Türkiye'de bana dokunmayan yılan bin yaşasın modunda. Şimdi bir İspanya'yı görüyoruz, hak çiğnendiği zaman gidiliyor. Bizde öyle bir şey yok bizde herkes kendi işine bakıyor. Futbolcular şu duruma düşmüş aynı meslek grubunda çalışan insanlarız diyerek kimsenin sorumluluk aldığı yok. Saçma saçma muhabbetler.

"FUTBOLU BIRAKMAK ZORUNDA KALIRSAM BIRAKIRIM"

Ondan sonra Türk Futbolu neden ilerlemiyor? Dediğim gibi yöneticilerin değişmesi lazım bu ülkede. Baktığın zaman 3-4 kulübü çıkın, Türk Futbolu ne halde görürsünüz. Çoğu zaten başkanlığı neden istiyor? Dediğim gibi 3-4 kulübü çıkın, diğer kulüplerin maddi durumu belli. Bu kulüpleri bu hale getiren futbolcular mıdır? Kulübü yöneten kişiler midir? Yöneten kişilerin çoğu zaten oraya reklam amaçlı geliyor ve bir tane dikili ağacı olmayan adam geliyor ihya olup oradan çekip gidiyor. Ondan sonra gelende aynı şekilde. Futbolu bırakmak zorunda kalırsam, bırakırım. Çok şükür Allah'a şükür bırakırsamda sıkıntı yok. Ama benim durumumda olan bir sürü futbolcu oluyor. Hemde maddi olarak düzenli olmayan insanlar bunlar. Onlar dahada zor duruma düşüyor. Bununla ilgili bir çalışma yapılması lazım ama çalışmayı kim yapar bilmiyorum. Dediğim gibi Türk futbolunu kulüpler yönetiyor ama kulüpler yönetimi istediği şekilde yönetmeye çalışıyor ama onuda yapamıyor. Saçma sapan muhabbetler oluyor. Hakkımızda hayırlısı olsun.

"TOLUNAY KAFKAS'I YABANCI OYUNCULAR İSTEMEDİ"

Tolunay Kafkas'ı takımda yabancı oyuncular tarafından istenmedi. Ve biz yerli oyuncular olarak orada bir duruş sergiledik. Ve bunların başında ben geliyordum. Tolunay hoca olmuş başka hoca olmuş aslında önemli değil. Elin Portekizi'nden adam gelip sırf kendi çıkarı uğruna hocayı istemiyorsa bizimde buna bir tavır koymamız gerekiyordu. Ama sonunda ne oldu? Onu yemeye çalışan insanlarla arası iyi oldu sonrasında arkasında duran adamlarla adamlar demiyim sadece benim ekmeğimle oynadı. Ama Türkiye'de hiç bir işe karışmayacaksın. Ve sen burada 3 maymunu oynayacaksın. Bana son günüm gideceksin denilse yine iyi. Saat akşam 8. Akşam saat 8'de bana kadroda olmadığım tebliğ ediliyorsa, bu büyük bir karaktersizliktir. Çok iyi rol yapıyor kendisi. Ve ertesi gün kadro dışı kalma muhabbetide olmayacaktı aramızda. Geçirdiğimiz 4 buçuk aylık dönemde eksiklerimi gidermem için çalışmam söylendi bana. Birebir iletişime geçemedik zaten. Büyük bir olay yaşadık öyle ayrıldık. Akhisar çok düzgün bir kulüp sadece orada bir adama verilmiş ipler, o adamda istediği gibi yönetiyor. Git dedikleri oyuncu gidiyor.

"FENERBAHÇE'DE KAZANDIĞIM PARAYI HAK ETMEDİM"

Kulüplerin borç batağında saplanmasında yöneticiler suçludur. Bu yabancı statüsünden önce başkanlar feryad ediyordu. Yerli futbolcunun piyasası çok yüksek diye. Bu yabancı statüsünden önce 5-6 futbolcuyu çıkın, ben A milli takımda oynayarak Fenerbahçe'ye gittim biz kazandığımız parayı hak etmiyorduk zaten. Ama bu piyasa o kadar yükseldiyse sonuç olarak ben Fenerbahçe'ye transfer olurken neyi baz alıyorum? Benim pozisyonumda büyük bir takıma transfer olan oyuncuyu baz alıyorum. Bir oyuncunun ne kazandığını az çok kulüpler biliyor. Benim hatalarım yok mu? Tabi ki var. Fakat Akhisar Belediyespor'da ben bir hata yaptığımı düşünmüyorum.

"KADRO DIŞI KALDIĞIMDA YANLIŞ HABERLER YAPILDI"

Fenerbahçe'ye teklif getiriyorum. Kabul edilmiyor. Sonrasında teklif eden kulübün transfer dönemi kapanıyor, bana sonrasında o kulübün teklifi getir git deniyor. Ben bir daha nasıl getireyim bu teklifi? Sonrasında sorunlu futbolcu oluyoruz. Oynamayı değil parayı seçti oluyoruz. Şimdi ben burada konuşuyorum ama Fenerbahçe'deyken bir tane açıklamam dahi yoktur. Neden? Kulüp bize kulüpten habersiz konuşamazsın diyerek belgeler imzalatıyorlar. Ama kulüp istediği gibi haberi çıkartıyor, beni orada istemediğim pozisyonlara düşürüyor biz maalesef futbolcular olarak buna bir şey yapamıyoruz. Bu da biz futbolculardan kaynaklı. Neden? Çünkü biz birlik olmuyoruz. Ben kadro dışı kaldığımda bile yanlış haberler yapıldı. U21 ile idman yapmayı reddetti diye haberler çıktı. Hiçbir oyuncu tek başına idman yapmak istemez. U21'de idman yapmayı reddetmişim öyle bir şey yok. Ben kadro dışı kaldığımda Semih Şentürk ile kadro dışı kalmıştık. İkimizi bile bir araya getirmiyorlardı. Ya o sabah yapıyordu ben akşam, ya da o akşam yapıyordu ben sabah.

"FUTBOLCULAR HAYVAN YERİNE KONUYOR"

İletişim yok bir şey yok, afedersiniz futbolcular hayvan yerine konuyor biz seni istedik aldık, şimdi seni istemiyoruz git. Manavdan domates mi alıyorsun? Veya çürüdü sokağamı atıyorsun? Bu kadar basit olamaz. Sadece ben değil 4 futbolcu. Benim haricimde 2 yerli futbolcu. İsim vermeyeceğim. Kulübe çağrılıyoruz. Kulüpte iki saat bekletiliyoruz görüşme yapılmadan tekrar geri yollanıyoruz. Böyle durumlar gelince iş inada biniyor o zaman. Karşındaki kişiye saygı duyacaksın ki, oda sana saygı duysun. Böyle durumlarda iş inada biner. Ve kesinlikle pişmanlığım yok, Fenerbahçe'de yaşadıklarımla ilgili. Benim dediğim şeyleri yabancı futbolcu dese kabul edilecek şeyler. Ama yerli futbolcu dediği zaman sorun.

"TOLUNAY KAFKAS ŞİZOFREN BAŞKA BİR AÇIKLAMASI YOK"

Akhisar'da zaten ilk yarının yarısını oynamışım. Bana uygun bir zamanda söylesene ben her türlü giderim. Ama böyle bir duruma nasıl düştüm niye düştüm anlamış değilim. Benim tek şuan dediğim o kulübün başındaki Tolunay Kafkas şizoften başka bir açıklaması yok. Çünkü dün bu adam böyle söyleyip, bugün başka bir şey diyorsa bunun bir açıklaması yok.

"FENERBAHÇE'DE ÇÖZÜM: BAŞTAKİ İNSANLARIN DEĞİŞMESİ LAZIM"

Daha büyük takımda daha büyük baskılar oluşuyor. Anadolu kulübünde bir maç kötü oynasan ertesi haftaya kadar bir şey olmuyor. Basında çok önde değilsin. Fenerbahçe'de bir maç kaybetsen Dünya'nın en kötü futbolcusu oluyorsun. Zaten futbolcunun üzerinde bir baskı var. Birde onun üzerinde bu eleştiriler bu baskılar olunca daha kötü oluyor. Anadolu kulüpleri bu konuda daha rahat. Görüştüğüm bir kaç kişi var ama onların söylemesine gerek yok. Evet büyük bir kulüp ama büyük olduğu kadar yanlış yönetilen bir kulüp. Taraftar her sene kulübünün şampiyon olmasını ister. Ama bir sene Fenerbahçe olur, bir sene Galatasaray olur, bir sene Beşiktaş olur. Ama biz bunu hazmedemiyoruz. Biz takımımızın her zaman şampiyon olmasını istiyoruz. Konu her sene şampiyon olmaksa aralarında kararlaştırsınlar bir sene o olsun bir sene bu olsun lig hiç oynanmasın zaten. Taraftaların yaklaşımı doğru değil. Futbolcuların üzerinde müthiş bir baskı var. Kimse rahat değil. Bu da başarısızlığı doğuruyor. Fenerbahçe'de çözüm, baştaki isimlerin değişmesi lazım.Teknik direktör ve oyuncular nasıl değişiyorsa baştaki insanlarda değişmeli.

Kaynak: Ajansspor

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.