Sağlık yaşamın tek başına problemleri çözmeyeceğini belirten uzmanlar, "Risk grubunda olanlar 30, olmayanlar ise 40 yaşından itibaren yılda 1 kez muhakkak kontrole gitmeli" diyor.
Serdar Oral'ın ani ölümünün ardından korkutan soru! Yetmiyor mu?
Serdar Oral ve oyuncu eşi Özgü Namal, büyük şehrin stresinden, kirli havasından uzaklaşıp Muğla Köyceğiz’e yerleşmiş, doğayla iç içe bir yaşam kurmuştu. Kariyerlerinin zirvesinde seçtikleri daha huzurlu bu yaşam biçimi birçok kez haber de oldu. Ancak yoga ve nefes terapisti Serdar Oral’ın kalp krizi sonucu ani vefatıyla aile sarsıldı. “Nasıl olur da bir insan böylesi sağlıklı bir yaşam sürerken kalp krizinden vefat eder?” sorusuna uzmanlar yanıt verdi.
Hürriyet gazetesinden Fulya Soybaş'ın haberine göre; Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, “Koroner damar hastalıklarında değiştirilemeyecek 2 faktör var: Biri genetik ikincisi de cinsiyet” diyor. Yani kadınlara oranla erkeklerin kalp krizi geçirme ihtimali daha fazla. Genetik yatkınlık da cabası. Prof. Dr. Sönmez şöyle özetliyor:
“Eğer ailenizde kalp-damar rahatsızlıklarına bağlı erken ölümler varsa, ileride aynı genetiğe sahip olmanızdan dolayı bu hastalığın sizi bulması olası. Bu kişiler normalden 10 kat daha dikkat etmeli.
‘Nasıl olsa sağlıklı yaşıyor, kendime dikkat ediyorum’ demeniz yeterli değildir. Genetik problemi olanlar için kalp-damar rahatsızlıkları maalesef bir anlamda kaderdir ve bazen hiçbir risk faktörü içinde olmayan insanlar da kalp krizi geçirebilirler.”
Beslenme, yaşam tarzı, yoga-spor yapmak, kilo almamak gibi etmenlerin değiştirilebilen faktörler olduğunu belirten Prof. Dr. Sönmez, “İnsan 0 yaşındayken damar yaşı da 0’dır. Ancak hayat boyu bu böyle devam etmez. 25 yaşındaki bir insanın damar yaşı 30-35 olabilir. Yıpranma kat sayısı önemlidir.