FETÖ'NÜN İNGİLTERE YAPILANMASI RAPORU SETA'nın yayınladığı bu rapor, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Birleşik Krallık'taki yapılanmasıyla birlikte eğitim, medya, ekonomi ve sivil toplum alanlarındaki faaliyetlerini incelemekte ve İngiliz devletinin örgüte yönelik tutumunu masaya yatırılıyor. Bu rapor kapsamında yapılan saha araştırması neticesinde 170'e varan ülkede örgütlenen FETÖ'nün Birleşik Krallık'ta da oldukça kapsamlı ve çok boyutlu bir yapılanma içinde bulunduğu görülüyor. Örgüt lideri Fetullah Gülen'in 1993'te Londra'yı ziyaretiyle başlayan yapılanma kısa sürede eğitim kurumlarından lobi örgütlerine, düşünce kuruluşlarından medya ve kültür faaliyetlerine birçok alanda ilerleme kaydettiğinin altı çiziliyor.
SETA'nın raporu FETÖ'nün İngiltere yapılanmasını deşifre etti...
Sabah yazarı Fahrettin Altun bugün yayınlanan "FETÖ'cüleri sarmış bir korku" başlıklı yazısında örgütün İngiltere yapılanmasını deşifre eden SETA'nın son raporunu kaleme aldı. SETA tarafında yayınlanan "FETÖ'nün İngiltere yapılanması" başlıklı raporun, örgütün elebaşlarından Akın İpek'i bunalıma soktuğunun altını çizen Fahrettin Altun "Zira ne kadar kirli çamaşırı varsa çıkmış ortaya. Twitter'dan tehditler savurmaya başlamış. Birbirinden kıymetli araştırmacı arkadaşlarımızı sindirmeye çalışmış." diyor.
Geleneksel olarak Ankara ile iyi ilişkilere sahip ve Brexit sonrasında Türkiye ile daha da yakınlaşan Birleşik Krallık, FETÖ'nün Almanya kadar değilse de hayli geniş bir yapılanmasının bulunduğu bir ülkedir. Birleşik Krallık topraklarında önemli miktarda Türk vatandaşın yaşaması ve bu vatandaşlardan destek elde edilmesi 1993'ten itibaren örgütün hem yapılanmasını kısa sürede tamamlamasına hem de faaliyetlerini eğitimden dini hizmetlere, kültürden lobi çalışmalarına kadar geniş bir alana yaymasına imkan sağlamıştır. Örgütün Türkiye ve 170'e yakın ülkeyi kapsayan yapılanmasında olduğu gibi barışçıl bir STK görünümü ve idealist bir imaj sergileyerek eğitim faaliyetlerini paravan olarak kullanması Birleşik Krallık'ta da kısa sürede genel kabul görmesine ve kimi siyasetçi ile siyasi aktörler tarafından destek bulmasına yol açmıştır. 1993'te örgüt lideri Fetullah Gülen'in Londra'yı ziyaret etmesiyle başlayan FETÖ'nün yapılanma faaliyetleri kısa sürede Birleşik Krallık geneline yayılmıştır. Örgüt kuruluş dönemi olarak nitelendirilen 1990'larda eğitim ve dini hizmetleri ön plana çıkarırken gelişme dönemine karşılık gelen 2000'lerde lobi faaliyetlerine hız vermiş ve çatı örgütlenmelere giderek kurumsal niteliğini kuvvetlendirmeye çalışmıştır. Özellikle bu dönemde New York ve Washington'da yaşanan 11 Eylül ve Londra'da düzenlenen 7 Temmuz saldırıları örgütün "ılımlı İslam" ve "iyi Müslüman"ı temsil etme gibi yeni bir misyona yönelmesine sebep olmuş ve bu dönemdeBirleşik Krallık'ta diyalog merkezleri ve lobi çalışmalarıyla aktif bir şekilde faaliyetyürütmüştür.
FETÖ 29 YILI AŞKIN SÜREDİR İNGİLTERE'DE Örgüt bir taraftan Türkiye'de tevessül ettiği 17-25 Aralık yargı darbesi girişimleri sonrasında Birleşik Krallık'ta başlattığı şeffaflaşma politikasını 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hızlandırırken diğer taraftan vakıf ve kurumlarındaki yöneticileri değiştirerek kamuoyunda daha az görünmeye dayalı sessizlik politikasına yönelerek adeta yer altına inmiştir. Genel olarak Birleşik Krallık'ta yürütülen faaliyetler Türkiye ve diğer ülkelerdekilere benzerlik göstermekte ve Türk diasporası içinde daha fazla destek arayışının yanında birebir markaj yoluyla kimi siyasetçi ve parti temsilcileriyle ilişkileri geliştirme stratejisi izlenmektedir. Özellikle Türkiye'de 250'den fazla vatandaşın şehit edildiği ve 2 bini aşkın kişinin yaralandığı 15 Temmuz darbe girişiminin akabinde Birleşik Krallık hükümetinin darbenin sorumlusunun FETÖolduğuna yönelik açıklamalarına rağmen bazı medya organları, milletvekili ve siyasi parti temsilcileri tarafından örgüte verilen desteğin hala aktif bir şekilde sürdürülmesiFETÖ'nün yirmi yılı aşan Birleşik Krallık yapılanmasında kurduğu bağlantıların boyutunu gözler önüne sermektedir. Birleşik Krallık hükümetinin gerek Brexit kararı sonrası Türkiye ile iyi ilişkilere sahip olma arzusu gerekse 15 Temmuz darbe girişiminin akabinde sergilediği kendine özgü tutum iki ülke ilişkilerinde ivme sağlamış ve uzmanların stratejik bir birlikteliğin doğmakta olduğu şeklinde yorumlar yapmasına yol açmıştır. Fakat FETÖ konusunda hükümetin net tutumu ve Türkiye'yi destekleyen açıklamalarına rağmen kimi siyasi çevrelerin örgüt ile aralarına çizgi çekememesi ilişkilerin selameti açısından risk teşkil etmektedir. Her ne kadar hükümetin FETÖ konusundaki Türk tezlerine yakın tavrı Türkiye karar vericileri ve kamuoyu nezdinde memnuniyet oluştursa da Birleşik Krallık medyasının kahir ekseriyetinin Ankara'nın FETÖ'ye yönelik mücadelesini itibarsızlaştırmaya yönelik yayın politikası sürmektedir. Bunun yanında marjinal milletvekilleri ve siyasi parti temsilcilerininörgütün faaliyetlerine açıktan destek vermeye devam etmesi ikili ilişkiler açısından problemli bir alan olarak dikkat çekmektedir.
iNGİLTERE KAMUYOU FETÖ HAKKINDA ÇOK AZ BİLGİ SAHİBİ Her ne kadar çeşitli yazı, haber ve makaleler yayımlansa da FETÖ'nün Birleşik Krallıkyapılanmasına yönelik kapsamlı bir çalışmanın olmadığı görülmüştür. Bu kapsamda elinizdeki raporun söz konusu alandaki büyük boşluğu doldurmasıhedeflenmektedir. Bu raporun esas amacı olumlu seyreden Türkiye-Birleşik Krallık ilişkilerinde FETÖ'nün gelecekte ilişkilere verebileceği zararı bertaraf etmek için iki ülke kamuoyları ve karar vericilerini örgütün faaliyetleri ve yapılanmasıhakkında bilgilendirmektir. Yapılan saha araştırması ve incelemelerde özellikle Birleşik Krallık kamuoyunun FETÖ konusunda bilgisinin çok zayıf olduğu, bu durumun ise örgüt militanlarına algı oluşturma ve faaliyetlerini sürdürme konularında yardım ettiği görülmüştür. Bu rapor her ne kadar kamuoyunu bilgilendirme saikleriyle hazırlansa da Birleşik Krallık'ta örgütün iç yüzünün anlaşılması ve örgüte daha fazla alan açılmaması amacıyla iş birliği mekanizmalarının devreye sokulması için motivasyon sağlamayı ve ilişkilerde gelecekte muhtemel problemli alanların oluşmamasına yönelik uyarılar sunarak ikili ilişkilere katkı sunmayı amaçlamaktadır.