Meşhur kırmızı sevgili yastıklarının tasarımcısı bakın kim çıktı!
“Ölümsüzlük Odası” adlı yeni kitabıyla son günlerin çokça konuşulan sanatçısı Ahmet Güneştekin, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“Ölümsüzlük Odası” adlı yeni eseriyle son günlerde çokça konuşulan sanatçı Ahmet Güneştekin, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Hürriyet'e verdiği röportajda Güneştekin, Sevgililer Günü'nde kırmızı kalp yastıklarının çiziminin kendisine ait olduğunu da belirtti. Güneştekin, "Öyle bir şey tasarlamam lazımdı ki çok adet satın alınsın. Hani 'Sevgililer Günü' için kırmızı kalp yastıklar vardır ya, işte onları ben yaptım, milletin başına bela ettim!" derken, "Birer numuneyle Tahtakale’deki bütün alıcıların kapısını çaldım. Millet atladı. 100-150 bin parça bir haftada sipariş aldım" diye ifade etti.
Güneştekin ayrıca, çok ciddi paralar kazandığını da sözlerine ekledi.
Ahmet Güneştekin ile yapılan röportajın ilgili kısmı şu şekilde:
"- İyi de siz 36 yaşına kadar keşfedilmeyi beklemediniz mi?
ŞEHRE DÖNÜŞ HEYECANI!
Hayır, olur mu? Ben kendimi yetiştirdim. Sonunda da öyle güçlü bir sanat yarattım ki...
- Oooooo! Amma iddialı bir laf!
Ama gerçek bu! 36 yaşındaydım, bunun 32 yılı resim yapmakla geçmişti. Fakat hiç sergi açmamıştım. Kimse benim resim yaptığımı bile bilmiyordu. Sanatçı olmaya karar verdiğimde önce inzivaya çekildim ve kendimi yetiştirdim...
- Bunları yaparken para kazanmıyor musunuz peki? O kadar yıl Türkiye’yi hangi parayla dolaştınız?
91’de Batman’dan İstanbul’a geldiğimde sanatla para kazanmayacağımı anladım, 6 yıl tekstil ihracatı yaptım. Sonra Türkiye’de kriz oldu, şükürler olsun ki battım! O 6 yıl hep rahatsızlık duymuştum, çünkü dünyaya sanat yapmak için geldiğimi biliyordum. 97’den 2003’e kadar o inziva dediğim o dönemi yaşadım. Ama haklısınız, bu seyahatlerimin finansınını sağlamak için bir yol bulmam gerekiyordu...
- N’aptınız peki?
Tahtakale’de akrabalarım vardı. Çin’den hediyelik ürün getirip satıyorlardı. Onların kapısını çaldım 'Para kazanmam lazım. Bir şeyler tasarlarsam satabilir misiniz?' dedim. 'Satarız. Özel günler için bir şey düşün' dediler. Öyle bir şey tasarlamam lazımdı ki çok adet satın alınsın. Hani 'Sevgililer Günü' için kırmızı kalp yastıklar vardır ya, işte onları ben yaptım, milletin başına bela ettim! Birer numuneyle Tahtakale’deki bütün alıcıların kapısını çaldım. Millet atladı. 100-150 bin parça bir haftada sipariş aldım. Ön ödemelerini de aldım. Hiçbir para koymadan, Zeytinburnu’nda atölye kurdum. Makineler satın aldım, iki de usta koydum başına, valla sonsuza kadar kalpli yastık yaptık. Çok ciddi paralar kazandım. İşte o kazandıklarımla inziva hayatımı finanse ettim..."