Sevilay Yılman'dan Polat Yağcı'ya "fatura" itirazı

Pandemi sürecinde "İstanbul Yeditepe Konserleri" adı altında başlatılan konser serisi "fatura" polemiğine neden oldu. Gazeteci Sevilay Yılman ile organizatör Polat Yağcı konser serisi nedeniyle karşı karşıya geldi...

Koronavirüs ile mücadele kapsamında alınan tedbirler nedeniyle evde kalmak zorunda olunan dönemde başlatılan konser etkinlikleri vatandaşlardan büyük ilgi gördü.

İletişim Başkanlığı koordinasyonunda 23 Nisan'da "7 Tepeden 7 Kıtaya" konseriyle başlayan, 19-26 Mayıs'ta "Türkiye'nin Kültür Hazineleri Sahnesinde Evde Bayram Konserleri" ile devam eden programa son olarak "İstanbul Yeditepe Konserleri" adı altında yeni bir konser serisi eklendi.

"İstanbul Yeditepe Konserleri"nde Ajda Pekkan, Sibel Can, Ümit Besen, Cengiz Kurtoğlu, Muazzez Ersoy ve Zekai Tunca gibi önemli sanatçılar sahne aldı.

SEVİLAY YILMAN'IN "FATURA" İTİRAZI

Söz konusu konserlere Habertürk yazarı Sevilay Yılman ise maliyet konusunda yaklaşarak bazı itirazlarını dile getirdi.

Polat Yağcı’nın sahibi olduğu Poll Production'ın düzenlediği organizasyonu eleştiren Habertürk yazarı Sevilay Yılman, konserlere harcanan bütçeyi tartışmaya açtı.

Sevilay Yılman şu ifadeleri kullandı;

"Sosyal medyada bu konserler için harcanan paranın 30 milyon yani eski parayla 30 trilyon olduğu yazıldı filan ama ben yazımda herhangi bir rakam telaffuz etmedim.

Benim dediğim şudur; “Çok zor bir süreçten geçtik, geçiyoruz da hâlâ… Bu zor süreçte Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen “BizBize Yeteriz” bağış kampanyasının amacının yardıma gerçekten ihtiyaç duyan vatandaşımıza destek sanıyorduk."

Polat Yağcı'ya bir çağrı yapan Yılman, "Bu arada organizasyonu yapan şirketin sahibi Polat Yağcı’dan bir ricam var… Madem konserlerin ortada dolaşan maliyeti afakiymiş… Ve bundan da çok rahatsız oluyormuş kendisi. O zaman döksün tüm faturaları kamuoyunun önüne!" dedi.

İşte o köşe yazısı;

- Madem öyle gösterin faturalarınızı!

Cumhurbaşkanlığı tarafından organize edilen “İstanbul Yeditepe Konserleri” organizasyonunu eleştirenlerden biriydim...

Sonradan öğrendim…

Meğer bu organizasyonu düzenleyen şirket Poll Production adlı şirketmiş.

Sahibi Polat Yağcı’yı tanırım.

İş davetlerinde birkaç kez karşılaşmışlığımız vardır...

Bir de ortak yakın arkadaşlarımız...

Niye bilmiyorum... Telefon numaram da kendisinde olmasına rağmen beni değil işte o ortak yakın arkadaşlarımdan birini aramış Polat Yağcı ve yazdıklarım için onlara serzenişte bulunmuş...

Demiş ki; ”Rakamlar doğru değil, abartılı... Sevilay yazmadan evvel sorsaydı eğer konserlerin maliyetini söylerdim...”

Bir kere baştan şunu söyleyeyim…

Evet… Sosyal medyada bu konserler için harcanan paranın 30 milyon yani eski parayla 30 trilyon olduğu yazıldı filan ama ben yazımda herhangi bir rakam telaffuz etmedim.

Benim dediğim şudur; “Çok zor bir süreçten geçtik, geçiyoruz da hâlâ… Bu zor süreçte Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen “BizBize Yeteriz” bağış kampanyasının amacının yardıma gerçekten ihtiyaç duyan vatandaşımıza destek sanıyorduk.

Peki hal böyleyken...

Bizzat Sayın Cumhurbaşkanı tarafından canlı yayında verilen İBAN’a yapılan bağışların amacı ekonomik olarak güçlük çeken vatandaşı nispeten rahatlatmakken...

Nereden çıktı şimdi bu Ajda Pekkan, Demet Akalın, Coşkun Sabah ve diğer ses sanatçılarını memnun etme ihtiyacı?”

Neyse…

Hâlâ aynı noktadayım onun altını çizeyim kalın kalın...

Elbette ki bu süreçte müzik sektörünün emektarları da çok zor günler geçirdiler ekonomik olarak ama herhalde Ajda Pekkan, Demet Akalın, Sibel Can ya da Coşkun Sabah bu emektarlarla aynı güçlüğü yaşamamışlardır...

Eğer bu konserlerle tek amaç memleket karantinada olduğu için ses sanatçılarının arkasında sazıyla eşlik eden müzisyenlere destek olmaktıysa o zaman 15 trilyonluk gayrimenkulu olduğunu açık açık beyan eden Coşkun Sabah’a ödeme yapmak niye?

Ya da altındaki arabası arkasında saz çalan bir müzisyenin bir yılda kazandığına denk gelen Ajda Pekkan’a...

Yok eğer gaye Covid-19 nedeniyle evde bunalan vatandaşı memleketin birbirinden ünlü ses sanatçılarıyla buluşturmak ise o zaman bu organizasyonlara ne gerek vardı!

Hemen hepsinin arşivlerde yüzlerce konseri var zaten.

İsteyen vatandaş internet üzerinden tek bir tuşla dilediği konseri dilediği kadar izlerdi!

Cumhurbaşkanlığı onların linkini verseydi daha mantıklı olurdu.

Bence zamanlama açısından yanlış oldu bu sanal konserler...

Ha ayrıca böyle düşünen sadece ben de değilim.

Milyonlarca insan var benimle aynı görüşe sahip...

O nedenle bu tepkileri biraz daha makul ve anlayışlı karşılamak lazım diye düşünüyorum...

Bu arada organizasyonu yapan şirketin sahibi Polat Yağcı’dan bir ricam var…

Madem konserlerin ortada dolaşan maliyeti afakiymiş…

Ve bundan da çok rahatsız oluyormuş kendisi.

O zaman döksün tüm faturaları kamuoyunun önüne!

Hangi ses sanatçısına, hangi orkestraya ne kadar ödendi Cumhurbaşkanlığı tarafından ve şirketi ne kadar gelir elde etti?

Tek tek göstersin kamuoyuna...

Bakalım ihtiyaç sahibi gibi muameleye tutulan hepsi birbirinden ünlü ses sanatçılarımız ne kazanmışlar bu organizasyondan ve verilen paralar ihtiyaçlarını gidermeye yeterli olmuş mu görelim hep beraber!

 

 

 

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.