Sezai Karakoç'un dünya sürgünü bitti! Şair Sezai Karakoç hakkında bilmeniz gereken ilginç 3 bilgi!
Sezai Karakoç 88 yaşında Rahmet-i Rahman'a kavuştu. Şairin ölümü alemin ölümü gibidir derler. Mistik şiirin atası, tevazu ve beyefendiliğin kalesi Sezai Karakoç da arkasında unutulmaz eserler bırakarak dünyadan göçüp gitti. İşte Sezai Karakoç hakkında bilmeniz gereken 3 ilginç bilgi...
Sezai Karakoç'un dünya sürgünü bitti! Şair Sezai Karakoç hakkında bilmeniz gereken ilginç 3 bilgi! 22 Ocak 1933'te Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde doğan Sezai Karakoç düşünür, şair ve yazar olarak hayatını sürdürdü. Yazdığı makale ve şiirleri çeşitli dergilerde yayınlanmış; onlarca kitap yazmış ve Türkiye ile dünyadan çeşitli sanat ödüllerine layık görüldü.
Cemal Süreya Sezai Karakoç hakkında, "Mehmet Akif ile Necip Fazıl karışımı şair" diyordu. Benzetildiği Necip Fazıl'la da kardeşliğe mazhar olmuş Sezai Karakoç Monna Rosa şiiri bir efsane haline geldi.
SEZAİ KARAKOÇ HAKKINDA 3 İLGİNÇ BİLGİ!
İsmi nüfusa yanlışlıkla yazıldı!
Şair doğduğunda Muhammede Sezai ismi nüfusa yanlışlıkla Ahmet Sezai olarak kayıtlara geçti. Annesinin "Gülan" ayında doğduğunu söylediği Karakoç, "Gülan, Mayıs'ın eski adı yani güller, gülün açıldığı ay. Eskiler isim semadan gelir derler. Eğer böyleyse isimlerimiz bize ilahi bir armağandır. Bu yüzdendir ki Kuran-ı Kerim açılarak konmuş ismim. O zamanlar her ismin bir de mahlası olurdu; İsmim Muhammed mahlasımsa Sezai. Doğduğum ev ise Ergani ortasında bir ev. O yıllar çok evimiz varmış, babam ekonomik durumumuz bozuldukça evleri birer birer elden çıkarmış." diyerek bu ilginç hikayeyi okurları ile paylaştı.
Cemal Süreya'ya yazdığı çok sert mektup!
Görev icabı farklı şehirlerde olan Cemal Süreya ile Sezai Karakoç mektup yoluyla birbirlerinden haberdardır. Bir mektubunda yazdığı "Balkon" şiirini Süreya'ya gönderir. Karşılıklı yorumlar ve analizler sonrası Karakoç bir süre sonra bakar ki şiiri Pazar Postası adlı dergide yayınlanır. Bu duruma çok sinirlenen Sezai Karakoç, Cemal Süreya'ya çok sert bir mektup yazar. Ancak sinirden mektup adresini eksik yazar ve Cemal Süreya'ya ulaşmadan geri gelir.
Ardından bir mektup daha yazan Şair, “Sana çok ağır bir mektup yazmıştım, kızgınlıkla adresi eksik yazmışım, mektup geri döndü, bir daha benden habersiz bunu yapma.” der.
Hatay Suriye'nindir!
Bir konferans sırasında öğrencilerden biri Sezai Karakoç'a, "Türkiye, Irak ve Suriye'nin birleşmesi gerektiğini aradaki sınırların suni olduğunu söylüyorsunuz. Ancak Suriye, Hatay üzerinde hak iddia ediyor." der.
Bunun üzerine usta şair çok çarpıcı bir cevap verir. "‘’Elbet deki Hatay Suriye’nindir. Konya’da Suriye’nindir ve hatta İstanbul’da Suriye’nindir. Nasıl Şam bizimse Halep bizimse bu şehirlerde Suriyelilerindir. Suriye halkınındır.'
