Siber zorbalık nedir nasıl korunmalı? / VİDEO
Siber zorbalık nedir? Nasıl engellenebilir? son günlerin en çok aranılan konusu oldu. Türkiye Bilgi Teknolojileri ve İletişim kurumu (BTK) siber zorlama ile ilgili açıklama yaptı. Herkes sosyal medyada siber zorlamaya farkındalık yaratmak için paylaşımda bulunmaya başladı. Gündeme oturan siber zorlama nedir? Siber zorbalık, gençlerin üzerindeki etkisini arttırmaya devam ediyor. Çağın vazgeçilmezleri arasına girmeyi başaran teknolojik iletişim araçları aracılığıyla siber zorbalık ile karşılaşan vatandaşlara dikkat çeken Prof. Dr. Akbulut, savunmasızlık ve yaralanma gibi durumlarda önlem alınmamasının problemlere yol açacağını dile getirdi. Peki, siber zorbalık nedir? Siber Zorbalık nasıl engellenebilir? Risk grubu çocuklar mı? İşte, özellikle çocukların korunması gereken durum hakkında detaylı bilgiler
Siber zorbalık nedir? Nasıl engellenebilir? son günlerin en çok aranılan konusu oldu. Türkiye Bilgi Teknolojileri ve İletişim kurumu (BTK) siber zorlama ile ilgili açıklama yaptı. Herkes sosyal medyada siber zorlamaya farkındalık yaratmak için paylaşımda bulunmaya başladı. Gündeme oturan siber zorlama nedir? Siber zorbalık, gençlerin üzerindeki etkisini arttırmaya devam ediyor. Çağın vazgeçilmezleri arasına girmeyi başaran teknolojik iletişim araçları aracılığıyla siber zorbalık ile karşılaşan vatandaşlara dikkat çeken Prof. Dr. Akbulut, savunmasızlık ve yaralanma gibi durumlarda önlem alınmamasının problemlere yol açacağını dile getirdi. Peki, siber zorbalık nedir? Siber Zorbalık nasıl engellenebilir? Risk grubu çocuklar mı? İşte, özellikle çocukların korunması gereken durum hakkında detaylı bilgiler...
"ÇOCUK VE ERGENLERİ DAHA ÇOK ETKİLEYEN BİR RİSK TÜRÜ"
Konuyla ilgili bilgiler veren Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Akbulut, siber zorbalığa e-posta, cep telefonu, kısa mesaj ile internet ortamındaki paylaşımlar ile maruz kalındığını belirtti. Güncel bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle siber zorbalık için başvurulan araçların çeşitliliği artmakta olduğunu aktaran Prof. Dr. Yavuz Akbulut, "Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Araştırma Projesi raporunda Avrupa’daki kurbanlık ortalaması yüzde 6, Türkiye ortalaması ise yüzde 3 olarak gösterilmişti. Ülkemizde siber zorbalık oranlarının yüzde 20’lerde olduğunu öne süren bazı çalışmalar da yayınlandı. Farklı ülkelerde gerçekleştirilen çalışmalarda yüzde 3’ten yüzde 50’lere kadar değişen oranlarla karşılaşıyoruz. Gerek siber zorbalığın ne olduğuna dair algı ve tanımlardaki farklılıklar, gerekse siber zorbalık oranlarını incelemek için kullanılan yöntem ve ölçeklerin farklılığı bu geniş aralığın nedenlerinden bir tanesi. Ayrıca ülkeler arasındaki altyapı ve erişim farklılıkları siber zorbalık oranlarını etkileyebiliyor. Siber zorbalığa maruz kalma ile depresyon, düşük benlik saygısı, korku, üzüntü, hayal kırıklığı, utanç ve benzeri sorunlar arasında önemli bir ilişki bulunduğu görülüyor. Siber zorbalık sonucu ortaya çıkan savunmasızlık ve yaralanma gibi duygusal sorunlar, yerinde ve zamanında önlemler alınmadığında akademik ve sosyal alanda da ciddi problemlere yol açabiliyor. Örneğin, Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Araştırma Projesi’nde siber zorbalığa maruz kalmanın diğer çevrimiçi risklere nazaran daha az karşılaşılan; ancak çocuk ve ergenleri daha çok etkileyen bir risk türü olduğu belirtiliyor” ifadelerini kullandı.
"SİBER ZORBALIĞA KARŞI ÇOCUK İLE İLETİŞİM ÖNEMİ BÜYÜK"
Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Akbulut, siber zorbalığa maruz kalanlarda kişilik değişimi, içe kapanma, kızgınlık, gerginlik, internet kullanımı sonrası hüzün ya da öfke gibi birçok sonucu olabileceğini söyledi. Akbulut, şunları söyledi;
"Eğitimcilerle ve uzmanlarla bu davranış değişiklikleri hakkında sürekli iletişim halinde olunmasında yarar var. Ailelerin güvenli internet ile ilgili altyapı önlemleri hakkında bilgi sahibi olması gerekiyor. Çocuğun özel hayatını ve bireysel sınırlarını ihlal etmeden, karşılıklı diyalog içerisinde siber dünyadaki paylaşımlarını gözlemlemeye çalışmakta yarar var. Ayrıca çocuk kurban olmasa bile çevresindeki zorbalık örneklerinden haberdar olabiliyor. Bu bağlamda sağlıklı bir etkileşim, bu tatsızlıkların önüne geçmede de büyük önem taşıyor. Bu tür saldırılara maruz kalmadan önce alınacak bazı önlemler var. Sanal âlemde özel bilgilerin paylaşılmaması, tanınmayan kişilerin arkadaş olarak eklenmemesi, profilin herkese açık tutulmaması, provoke edici içeriklerin paylaşılmaması gibi. Eğer bir zorbalık gerçekleşirse saldırganı görmezden gelme, engelleme ya da zorbalığın gerçekleştiği ortamdan kaçınma gibi davranışlar, yaygın olarak başvurulan başa çıkma stratejileri arasında gösteriliyor. Saldırılara karşılık verilmemesi, zorbalık örneklerinin ve kanıtlarının saklanarak velilere ve gerekirse yetkili mercilere bildirilmesi önem taşıyor. Ancak yardım alma ve büyüklerle bu tür sorunları paylaşma bağlamında ciddi eksiklikler var.”
TÜRKİYE’DE SİBER ZORBALIĞA MARUZ KALANLAR
Bir araştırmaya göre öğrencilerin yaklaşık yüzde 90’ının hayatlarının belli bir döneminde, yüzde 50’sinin ise her gün Siber-Zorbalığa maruz kalıyorlar. Benzer şekilde gençler arasında akıllı telefonlarla iletişim kurma yoğunluğunun oldukça fazla olması bu tür saldırılara maruz kaldıklarının altını çiziyor. 300 öğrenci ile yapılan aynı araştırma; siber zorbalığın yaygınlığını merkeze alan taramasında, gençlerin yüzde 12’sinin internet üzerinden başkalarına zorbalık yaptıkları, yüzde 4’ünün buna kurban oldukları ve yüzde 3’ünün hem zorba hem de kurban olduklarını belirtiyor. Araştırma, siber zorbaların saldırdığı yaş sınıfının genellikle 13 yaşın altındaki internet kullanıcılarından oluştuğunu da saptamış.
SİBER ZORBALIK SOSYAL MEDYADA YUVALANIYOR
Siber zorbalığın kaynağı olarak gösterilen sosyal medyada öğrenciler arasında yaşanan bu davranışın temel nedenlerinden biri olarak bozulan arkadaşlık ilişkileri gösteriliyor. Özellikle duygusal ilişki yaşayan gençlerden bir bölümü, ilişkinin bitmesini takip eden zamanlarda intikam almak amacıyla siber zorbalığa başvuruyorlar. Bazı öğrencilerin kıskançlık, bazılarının ise farklı alt kimliklere yönelik sahip oldukları olumsuz önyargılar nedeniyle siber zorbalığa yöneldikleri de bu davranış bozukluğunun temelinde yatan sebepler olarak saptanmışlar.
Bununla birlikte siber zorbaların hedefledikleri kişileri, grup dışına itmek ya da grup içerisinde kendi yerini korumak amacıyla da siber zorbalık davranışı sergiledikleri de bir gerçek. Bu noktada kurbanın sosyal medya üyelikleri hedef alınıyor yalan ve ifşa yöntemlerine başvuruluyor, tehdit ve şantaj gibi çarpık ve ahlak dışı yöntemler kullanılıyor.
SİBER ZORBALIK VE CİNSİYETÇİLİK İLİŞKİSİ
Siber zorbalık ve siber mağduriyet arasındaki ilişkide cinsiyetin aracılık etkisi de oldukça önemli görünüyor. Siber zorbalar yaş gurubu ne olursa olsun kendi istek ve arzularına boyun eğmeyen karşı cinsi düşman olarak belleyerek bu davranışa yönelebiliyorlar. Bu saldırılarda cinsel kimlik ön planda tutuluyor. Kurban hakkında rencide edici sözler, iftiralar veya geçmişine yönelik iddialar sosyal medyada açığa çıkarılıyor.
SİBER ZORBALARA KARŞI NE ÖNLEMLER ALINABİLİR?
Siber zorbalığın önlenmesinde aile ve kurban arasında şeffaf ve dengeli bir iletişimin olması gerekiyor. Siber zorbalığa kurban olan bireyler ailelerinden net bir şekilde yardım isteyebilecek şekilde eğitilmek durumundalar. Elbette bu eğitimi yine ailelerin vermesi gerekiyor. Ailenin siber zorbalık kavramını çocuklara net bir şekilde açıklamış olması kurbanın bu davranışa karşı tetikte olmasına yardımcı oluyor.
AİLELERİN;
Çocukların vücut mahremiyetini açıkça gösteren fotoğraflarını paylaşmaktan kaçınmalarını tembihlemeyi unutmaması özellikle buna çok dikkat etmesi,
Her türlü kişisel bilgiyi sosyal medya platformlarından paylaşmamasına dikkat etmesi ve bunu kontrol edebilmesi,
Sosyal medya kullanımını sınırlandırarak çocukların ilgisini farklı mecralara çekmesi gerekiyor. Bu ilgi alanları müzik, spor, edebiyat, sanat olarak çeşitlendirilebilir.
Aileler internet üzerinde dolaşan her türlü tehditten haberdar olmak durumunda. Aksi takdirde onların bir tavır alamaması ve önlem geliştirememesi durumunda çocuklar tehditlere açık kalabiliyorlar. Bu noktada siber zorbalığa karşı ailelerin de eğitilmesi de bir zorunluluk oluyor.