Şiir ve İran…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bakü’de, Zafer günü dolayısıyla yaptığı konuşmada bir şiire de (anonim bayatı/ mani) yer verdi. “Aras'ı ayırdılar/Kum ile doldurdular;/Ben senden ayrılmazdım/ Zor ile ayırdılar, /Ay Lâçin, can Lâçın,/ Men sene kurban Lâçın".
Burada Cumhurbaşkanı Erdoğan kuşkusuz ki 30 yıla yakın işgal altında tutulan ve kahraman Azerbaycan ordusunun 2783 şehit vererek kurtardığı topraklarını kasdediyordu, lakin ses Ermenistan’dan değil İran’dan geldi…
Güvenilmez komşu İran, Azerbaycan’ın topraklarını kurtarmak için Ermenistan’a yönelik harekatını başlattığı günlerde de kendi topraklarından işgal altındaki topraklara her gün işgalcilere takviye silah, mühimmat ve insan gücü göndererek Ermenistan’ı desteklemiş; halkın tepkisi ile açıklamalar yaparak desteği kestiğini duyurmuş ama yine de devam etmişti…
İstiyorlardı ki, Azerbaycan yenilsin, Ermenistan işgal altında tuttuğu topraklardan çıkmasın. Türkiye ve Azerbaycan karayolu üzerinden birleşmesin; karayolu Türk dünyasına kadar uzanmasın ve büyük ve güçlü bir ilişki için şartlar hiç oluşmasın…
Oysaki, en zor günlerinde Türkiye vardı. Dünyanın İran’ı yalnızlaştırdığı, en katı ambargoları uyguladığı, gıda ve ilaç konusunda dahi acımasız davrandığı günlerinde “Dünya beşten büyüktür” diyen Erdoğan, İran’a yönelik her türlü kısıtlamaya karşı olduğunu dile getiren tek liderdi.
Cevad Zarif, şu anki Dışişleri Bakanı geleceğin Cumhurbaşkanı adayı. Bu çıkış üzerinden puan toplamaya uğraşıyor. MOSSAD’ın ülke dışında ve içinde yaptığı operasyonlarla en önem verdikleri isimleri kaybeden İran’da yönetimin yerle bir olan prestijini akılsız bir Fars etnikçiliği ile ayağa kaldırmaya çabalıyor. Ülkenin yarısı Türk kökenli ve yaptıkları ters teper bunu görmüyorlar. Yada bunu görüp Türkleri ezmek için bahane arıyorlar.
Bir Fars milletvekili çıkmış, ülkesini Karabağ’da açıkça Ermenistan’a destek vermediği için eleştirmiş, Türk düşmanlığını zirveye çıkarmış. Birileri de Türk mallarına boykot çağrısı yapıyorlarmış. Boykot çağrısı yaptıkları Türk malları İran’ı en zor günlerinde açlıktan, yokluktan kurtaran ürünler…
Bir yandan “bir yanlış anlaşılma olmuş” diye düzeltme açıklamaları yapılıyor, diğer yandan da Türkiye’ye ve Azerbaycan’a karşı muazzam bir kin, nefret ve hınç düşüncesi dışa vuruluyor…
Azerbaycan’ın Karabağ zaferi meğer ne kadar çok gizli saklı duyguyu uyandırmış, Türklüğün masum ve mazlum yüzünün hep mahzun kalması için aslında ne kadar çok büyük bir arzu varmış bunu ortaya koymuş durumda…
Azerbaycan’ı bir kez daha yürekten alkışlıyorum. Kahraman Azerbaycan ordusunu selamlıyorum. Şehitlere rahmet, gazilere sağlık ve mutluluk dolu bir ömür diliyorum.
Türkiye ve Azerbaycan kardeşliği sonsuza kadar bilge önder Haydar Aliyev’in dediği gibi “Bir millet iki devlet” ilkesi üzere yaşayacaktır.