Sıla -Ahmet Kural davasının sonucu nedir? İfadeleri
Sıla Ahmet Kural davasının sonucu nedir? Geçtiğimiz aylarda magazin gündemine bomba gibi düşen Ahmet Kural ve Sıla olayında bugün yeni bir gelişme yaşandı. Ahmet Kural hakkında 'hakaret', 'tehdit', 'basit yaralama' suçlarından 5 yıla kadar hapsi istemiyle dava açıldı. Yargılanmaya bugün İstanbul 60. Asliye Mahkemesinde başlandı. Sıla Ahmet Kural davasının sonucu nedir? İfadelerinde neler söylediler? Detaylar haberimizde...
Sıla Ahmet Kural davasının sonucu nedir? Ünlü şarkıcı Sıla, Ahmet Kural'ın Zekeriyaköy'deki evinde darp, tehdit ve hakarete uğradığını belirterek savcılığa şikâyetçi olmuştu. İstanbul 60. Asliye Mahkemesinde bugün yargılanma başlandı. Peki Sıla Ahmet Kural davasının sonucu nedir? Merak edilen detaylar haberimizde...
Oyuncu Ahmet Kural'ın, şarkıcı Sıla Gençoğlu'na karşı "hakaret, tehdit ve kasten yaralama" suçlarından 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına bugün İstanbul 60. Asliye Mahkemesinde başlandı. Ahmet Kural, ilk duruşmada yaptığı savunmada suçlamaları kabul etmedi. Tarafları dinleyen mahkeme heyeti duruşmanın 22 Nisan'a ertelenmesine karar verdi.
Şarkıcı Sıla Gençoğlu, 29 Ekim 2018'de o dönem sevgilisi olan oyuncu Ahmet Kural'ın Zekeriyaköy'deki evinde darp, tehdit ve hakarete uğradığını belirterek savcılığa şikâyetçi olmuştu. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamaması üzerine İstanbul Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Bürosu'nca Ahmet Kural hakkında 'hakaret', 'tehdit', 'basit yaralama' suçlarından toplam 1 yıl 1 aydan 5 yıla kadar hapsi istemiyle dava açıldı.
Dava bugün İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
FLAŞ OKAN CAN YANTIR AÇIKLAMASI
Duruşmada ilk olarak Ahmet Kural ifade verdi. Sıla ise ifadesi sırasında iş adamı Okan Can Yantır ile birlikte olduğunu söyledi.
Kural, "2017 Mayıs'ında güzel bir ilişkiye başladık. Ancak dünya görüşlerimizin, inançlarımızın farklılığı, arkadaşlarımı hor görmesi nedeniyle ayrılma kararı aldım. Sonrasında 'bir tokat attı' haberi uydurdu. Bir hafta sonra Okan Can Yantır ile olmaya başladı. 1.5 ay evden çıkmadım. Kimseyle görüşmek istemedim" dedi
"EVİ TERK ETMESİNİ İSTEDİM! ARAMIZDA TARTIŞMA OLDU"
6 ay sonra Sıla'nın 'Sana ihtiyacım var' diye mesaj yolladığını kaydeden Kural, "Daha sonra teyzesini, araya kuzenim ortak arkadaşlarımızı soktu. Bana 'Boş ev' diye bir şarkı yazdığını söyledi. Aklımda hala 3. şahıs vardı. Ona üçüncü kişi ile olan birlikteliğiyle ilgili 3 defa o soruyu sordum. Bana değişik cevaplar verdi. Kafamda şüphe oluştu. Olay günü annem ve ablalarımın geldiği gece kendisi bize geldi. Alkol aldık. Kendisi bayağı içti. Rumelihisarı'nda bulunan evin merdivenin de inerken sendeledi. Kolundan tutup indirdim. Daha sonra Zekeriyaköy'deki benim evime geçtik. İçimde kalan şüpheden dolayı aynı soruyu bir kez daha sordum. Evet 'senin canını yakmak için yaptım' dedi. Kendisinden evi terk etmesini istedim. Aramızda tartışma oldu" diye konuştu.
'SENİ BİTİRECEĞİM AHMET KURAL' DEDİ
Sıla'ya 'Defol git' dediğini belirten Kural, "Şoförünü aramak istedim. Elimden tuttu. Sonrasında ben kendisinden elimi çekerken düştü. Birkaç kez 'yalvarırım git diye bağırdım'. Kendisi bana 'Yapma Ahmet ne olur konuşalım' diye bağırdı. İddianamedeki sözleri kendisine söylemedim ve kesinlikle vurmadım. Sonra kendisi şoförünü aradı. 15-20 dakika süren kavganın sonunda kendisi dışarı çıktı ve çıkarken de bana 'Seni bitireceğim Ahmet Kural' dedi. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" şeklinde konuştu.
AHMET KURAL'IN ARDINDAN SILA DA İFADE VERDİ
Ahmet Kural'ın ifadelerinin ardından savunma yapan Sıla şunları söyledi;
"Olay günü sanığın ailesinin evinde güzel vakit geçirdik. Daha sonra Zekeriyaköy'deki evine gittik orada kurtulamadığım aynı soru geldi. Alkolün etkisiyle bir anda sinir krizi geçirdi. Takribi bir saat sürdü. Kendimi evden kurtarmaya çalıştım. Kötü bir hatıraydı. Küfür etti. Kül tablasını kaldırdı, 'seni öldürürüm gebertirim' dedi. Birkaç kez yere düştüm böbreklerime ve kulaklarıma vurdu. Tekmeledi böbreklerimi. Çıkmak istedim bahçe kapısından içeri sokuldum. Kafama vurdu.Yerlerde sürüklendim. Yaklaşık 1 saat sürdü. Dinlenip geri döndü tekrar dayak yedim. Bir saat boyunca ara ara dayak yedim. İdrarımdan kan geldi. Bana ve aileme küfürler etti. 'Çok sevdiğin baban kollarında ölsün' dedi. Bu şekilde şoförümü aramayı başardım. O da peşimden gelmedi, şikayetçiyim."
BAKANLIKTAN MÜDAHİLLİK TALEBİ
Duruşmaya müşteki kurum olarak katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Sultan Koçyiğit da sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek davaya müdahilliklerine karar verilmesini talep etti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı Ayşe Ece Kavas da "Türkiye'de sıklıkla görülen, tekrar eden şiddete maruz kalmıştır Sıla Gençoğlu. Bu olaylar bir kadına değil toplumdaki tüm kadınlara zarar vermektedir." diyerek, müdahillik talebinde bulundu. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatları da, toplumsal duyarlılık için müdahilliklerine karar verilmesini istedi.
Sıla Gençoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın müdahilliğini kabul eden mahkeme, müdahillik talebinde bulunan diğer kurumların talebini ise olaydan doğrudan zarar gören sıfatları olmadığı için reddetti.
"AYNISI BİZİM BAŞIMIZA DA GELEBİLİRDİ"
Tanıkların da dinlenildiği duruşmada olayın yaşandığı evin yanındaki evde bulunduğu belirtilen tanıklardan Hatice Zeynep Tunç, o gece yan evde hakaretler ve küfürler duyduğunu belirterek, "'Seni öldüreceğim' şeklinde şeyler duydum. Kadının, 'içeri girmek istemiyorum' dediğini duydum. Sesler 1 saate yakın devam etti." dedi.
Sanık avukatı Sibel Aydın'ın, "Neden 2 gün sonra Sıla'nın adını duyunca tanıklık yapmaya karar verdin?" sorusunu yönelttiği Tunç, "Zaten korkmayacak olsam arkadaşlarımla birlikte o akşam polisi arardım. Çiftin Sıla ve Ahmet Kural olduklarını öğrendiğimiz zaman yardımcı olabiliriz diye düşünüp tanık olmaya karar verdik. Aynısı bizim başımıza da gelebilirdi." ifadesini kullandı.
DURUŞMA 22 NİSAN'A ERTELENDİ
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti duruşmanın 22 Nisan'a ertelenmesine karar verdi.
SILA
Sıla Gençoğlu (17 Haziran 1980, Denizli), Türk şarkıcı ve şarkı yazarı. Acıpayam, Denizli'de doğdu ve öğrenim hayatı için önce İzmir'e sonra İstanbul'a yerleşti. Sahne eğitimi almaya lise yıllarında başladı. Bilgi Üniversitesi'ndeki caz eğitimi sonrasında uzun süre Kenan Doğulu'ya geri vokallik yaptı.
2007'de kendi adını verdiği albümünde yer alan ve Türkiye Resmî Listesi'nde bir numara olan "...Dan Sonra" şarkısıyla çıkış yapan Sıla, sonrasında yayımladığı eleştirel ve ticari başarılar elde eden İmza (2009), Konuşmadığımız Şeyler Var (2010), Vaveyla (2012), Yeni Ay (2014) ve Mürekkep (2016) albümleriyle de liste başarılarını sürdürmeye devam etti. Bu albümlerde yer alan "Sevişmeden Uyumayalım", "Acısa da Öldürmez", "Kafa", "Boş Yere", "Vaziyetler", "Yabancı" ve "Hediye" şarkıları da Türkiye'de liste başı oldu. Bunların yanı sıra "Yoruldum", "İmkânsız" ve "Zor Sevdiğimden" gibi diğer pek çok şarkısı da hit olarak ilk beşe girdi.
Şarkıcılığının yanı sıra eleştirmenler tarafından övülen söz yazarı ve besteci kimliğiyle ön plana çıkan Sıla, kendi albümlerindeki şarkıların neredeyse tamamını tek başına yazarak Efe Bahadır'la birlikte bestesini yaptı. Ayrıca başka şarkıcılar için de birçok şarkı sözü yazdı. 2010'da Konuşmadığımız Şeyler Var ve 2014'te Yeni Ay ile birlikte Türkiye'de yılın en çok satan şarkıcısı oldu. Bugüne kadar dört Altın Kelebek Ödülü ve yedi Kral Tv Video Müzik Ödülü dahil olmak üzere onlarca ödül kazandı.
1980-2006: İLK YILLARI VE KARİYER BAŞLANGICI
Sıla Gençoğlu, 17 Haziran 1980'de Denizli, Türkiye'de İzmirli bir annenin ve Denizlili bir babanın tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Ömür Gençoğlu (eski soyadı Balaban) eczacıyken babası Şükrü Gençoğlu siyasetçi ve kimyagerdi; ikili 1973'te nişanlanmış ve 1975'te evlenmişti. Şükrü Gençoğlu, 1990'ların ortalarında Doğru Yol Partisi'nin Denizli il başkanlığı görevini yürütmüş ancak istifa ederek görevini bırakmıştı. Dedelerinden Muzaffer Fikri Balaban, Demokrat Parti'nin TBMM'deki 10. dönem İzmir milletvekillerinden biriydi ve 27 Mayıs Darbesi sürecinde Yassıada'da yargılanarak iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Diğer dedesi Rıza Gençoğlu ise Adalet Partisi'nin TBMM'deki 15. dönem Denizli milletvekillerindendi. İlkokulu ailesinin yanında Denizli'de tamamladıktan sonra kendi deyimiyle "tuhaf bir Fransızca sevdasıyla" ortaokul ve liseyi okumak için İzmir'de yaşayan anneannesi Süheyla Balaban'ın yanına yerleşti. 1990'da eğitim dili Fransızca olan Tevfik Fikret Okulları'na girerek 1997'ye kadar burada eğitim görmeye devam etti. Buradaki müzik öğretmeni Aziz Pelen, Sıla'nın müziğe olan ilgisini fark ederek onu okul korolarında ve solo programlarda sahneye çıkardı. Lise ikinci ve üçüncü sınıflarda özel şan derslerine başladı. İzmir Devlet Opera ve Balesi sanatçılarından Sabahat Tekebaş ile şan ve ses eğitimi üzerine çalıştı.
1998 yılında yüksek öğrenimi için İstanbul'a geldi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde bir sene okudu, daha sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi Caz Vokal Bölümü'ne geçiş yaptı. Bu dönemde, Afyon Caz Festivali'nde Neşet Ruacan, Nedim Ruacan ve Nezih Yeşilnil'den oluşan caz orkestrasında solist olarak görev aldı. Nükhet Ruacan'la ses eğitimi üzerine çalıştı ve yine okul döneminde, daha sonraları albümlerinde sanatçıya önemli katkılar yapan müzisyen Efe Bahadır'la da tanıştı. Kısa bir sürenin ardından Kenan Doğulu ile tanışarak onun yedi sene vokalistliğini yaptı. Ayrıca Sıla'nın yaptığı besteler ve yazdığı şarkı sözleri Ferhat Göçer (Vur kadehi Ustam) Kenan Doğulu (Boğaziçi) Emel Müftüoğlu (Ağla Ağla) gibi birçok ünlü sanatçının albümlerinde yer aldı. Geniş kitleler onun sesiyle ilk kez Sezen Aksu ile yaptıkları ve "Sıla" dizisinin şarkısı olan ortak besteleri "Sıla-Töre" sayesinde tanıştı.
AHMET KURAL
10 Kasım 1982 tarihinde emniyet müdürü babasının görev yeri olan Kütahya'da dünyaya geldi.Konservatuvarda okuyan ablasının etkisiyle oyuncu olmaya karar veren Kural, lise yıllarında tiyatro çalışmalarına katıldı, Selçuk Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema bölümünü bitirdi ve Bilkent Üniversitesinde master yaptı. Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde oyunculuk eğitimi aldı.
Eğitimine devam ettiği sırada Levent Kırca-Oya Başar Tiyatrosu kadrosuna dahil oldu. Tiyatro çalışmaları sürerken Fikrimin İnce Gülü adlı dizi ve TRT'de yayınlanan Evimin Erkeği adlı dizilerde aldığı rollerle televizyonda görünmeye başladı. Ardından Gazi adlı dizide başrol oynamaya başladı ancak rating'lerin düşük olması nedeniyle dizi 19. bölümden sonra yayından kaldırıldı. Aynı yıl içinde Güneşin Oğlu adlı sinema filminde Haluk Bilginer, Köksal Engür, Hümeyra ve Özgü Namal ile birlikte rol aldı. Ardından Ramazan Güzeldir adlı dizinin bir bölümünde oynadı.
2010 yılında Selçuk Aydemir'in yönettiği Çalgı Çengi adlı sinema filminde Murat Cemcir ile başrolde oynadı. 28 Haziran 2012 tarihinde Star TV'de yayınlanmaya başlayan İşler Güçler adlı dizinin başrollerini Murat Cemcir ve Sadi Celil Cengiz ile paylaşmıştır. Daha sonra Düğün Dernek adlı sinema filminde de Murat Cemcir'le başrolleri paylaştı. 2014 yılının Ekim ve Kasım aylarında vizyona giren Oflu Hoca'nın Şifresi isimli filmde bir Bakanı canlandırmış, Evliya Çelebi ve Ölümsüzlük Suyu adlı filmde de karga karakterinin seslendirmesini yapmıştır.
İlk bölümü 13 Şubat 2014 tarihinde yayınlanan Kardeş Payı dizisinin başrolünü Murat Cemcir ve Seda Bakan ile paylaştı.
4 Aralık 2015 tarihinde vizyona giren ve 2015 yılının en çok izlenen filmi olan Düğün Dernek 2: Sünnet filminin başrollerini yine Murat Cemcir ile paylaşmıştır.