"UŞAKLI BİR AİLENİN HİKAYESİ... BENİM AİLEMİN..."
2015 yılında bu sembol fotoğrafın hikayesi; "Uşaklı bir ailenin hikâyesi... Benim ailemin..." başlıklı yazısında senarist, yapımcı ve oyuncu Gülse Birsel tarafından anlatılmıştı. İşte Gürse Birsel'in o yazısı:
“‘Cumhuriyeti biz böyle kazandık’ başlıklı, Kurtuluş Savaşı'nın sembollerinden biri haline gelmiş bu meşhur fotoğrafı biliyorsunuz. Bu fotoğraf 1933 yılında çekilmiş. O yoksul, Cumhuriyeti küçük imkânlar ama gururla kutlayan şehir, Uşak. Yani babamın memleketi.
Onun babası, yani dedem, İstiklal Savaşı'nda 4 madalya almış Asım Bey. O zaman Kurtuluş Savaşı'nda mücadele edenlere çokça dendiği gibi, lakabı ‘Mücahit Asım’. ‘Cihat’ kelimesinin şimdi Ortadoğu'da olduğu gibi üzerine bomba bağlayıp masum insanların ortasında patlatmak için kullanılmadığı, bu vatanın bağımsızlığı için mertçe savaşmayı ifade ettiği yıllar.
Dedemin 33 kurşun deliği olan bir pelerini var, ilginç bir savaş anısı olarak sonradan Tarih Kurumu'na bağışlanmış."
"O GÖRDÜĞÜNÜZ SİYAH CEKETLİ ADAM..."
"Fotoğrafın ilginç ve benimle ilgili hikâyesine gelelim: 1933 yılının Cumhuriyet Bayramı'nda çekiliyor. Uşak'ın ilk fotoğrafçısı Hüsnü Kazım Özler tarafından. Babamın deyimiyle 'Foto Kazım'.
Fotoğrafta gördüğünüz siyah ceketli, kravatlı adam, babamın kuzeni! Dedem Mücahit Asım'ın eşinin (yani babaannemin) dayısının oğlu Kamil Kabalak. Uşak o zaman Kütahya'ya bağlı bir ilçe ve Kamil Bey de o ilçenin belediye başkanı."