Sine-i Millet ne demek? Sine-i Millet'e dönüş ne anlama geliyor? Nasıl uygulanır? Meclis’ten çekilme tartışması alevlendi
Türkiye siyasi tarihinde önemli bir yere sahip olan "sine-i millete dönmek" ifadesi Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla yeniden gündeme geldi. Peki, sine-i millet ne demek, tarihsel kökenleri neler ve İmamoğlu’nun gözaltısı bu çağrıyı neden tetikledi? İşte detaylar…
Türkiye siyasi tarihinde önemli bir yere sahip olan "sine-i millete dönmek" ifadesi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart 2025 sabahı gözaltına alınmasıyla yeniden gündeme geldi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve muhalefet cephesinden yükselen "sine-i millet" çağrıları, siyasetin rotasını halka çevirme tartışmalarını alevlendirdi. Peki, sine-i millet ne demek, tarihsel kökenleri neler ve İmamoğlu’nun gözaltısı bu çağrıyı neden tetikledi? İşte detaylar…
Sine-i Millet Nedir? Türkiye Siyasi Tarihindeki Yeri
Sine-i millete dönmek, siyasi temsil meşruiyetini yitirdiği düşünülen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) çekilerek siyasete halkın içinde devam etme anlamına geliyor. Bu ifade, çok partili döneme geçişle birlikte Türk siyasi literatüründe yer bulmuş bir kavram. Tarih boyunca birçok siyasetçi tarafından dile getirilse de, fiili olarak uygulayan tek isim 1989’da Turgut Özal’ın cumhurbaşkanlığı seçimini protesto etmek için milletvekilliğinden istifa eden Doğru Yol Partisi (DYP) üyesi Murat Sökmenoğlu oldu. Sökmenoğlu, Özal’ın Meclis’te gerekli oy oranını almadan seçildiğini savunarak bu kararı almıştı.
İmamoğlu’nun Gözaltısı ve Operasyonun Detayları
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 19 Mart 2025 sabahı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheliyi kapsayan geniş çaplı bir operasyon başlattı. “Suç örgütü kurma”, “rüşvet”, “ihaleye fesat karıştırma” ve “nitelikli dolandırıcılık” gibi suçlamalarla gözaltına alınan İmamoğlu’nun evinde sabah saatlerinde arama yapıldı.
Muhalefetten Sine-i Millet Çıkışı
İmamoğlu’nun gözaltına alınması, CHP ve muhalefet partilerinde büyük bir tepkiye yol açtı. CHP’li isimler, bu operasyonun siyasi bir kumpas olduğunu savunarak Meclis’ten çekilme seçeneğini masaya yatırdı. CHP Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, “Muhalefetin tüm milletvekilleri ve belediye başkanları toplu olarak sine-i millete dönmeli. Bu, birinci gündem maddesi olmalı” çağrısında bulundu. Özcan’ın bu çıkışı, muhalefetin Meclis’teki temsil meşruiyetini sorgulayarak halka dönme fikrini güçlendirdi.
Tarihte Sine-i Millet Uygulamaları
Türkiye siyasi tarihinde sine-i millete dönme çağrıları sıkça yapılsa da, bugüne dek hiçbir siyasi parti bu adımı toplu olarak atmadı. Murat Sökmenoğlu’nun 1989’daki istifası, bu kavramın fiili tek örneği olarak kaldı. Ancak İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, muhalefetin bu tarihi adımı ciddi şekilde değerlendirdiğini gösteriyor. CHP lideri Özgür Özel’in “Bu bir darbedir” açıklaması ve Meclis’te CHP’li vekillerin kürsü işgali, sine-i millet tartışmalarını daha da hararetlendirdi.
Sine-i Millet Neden Gündemde?
İmamoğlu’nun gözaltına alınması, muhalefet için bir dönüm noktası olarak görülüyor. Hükümetin “terör” ve “yolsuzluk” suçlamalarına karşı CHP, bu operasyonun siyasi bir tasfiye hamlesi olduğunu iddia ediyor. Sine-i millete dönme fikri, Meclis’in meşruiyetini kaybettiği düşüncesinden yola çıkarak halkın doğrudan desteğine sığınma stratejisi olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, bu adımın siyasi krizi derinleştirme riski de taşıdığını belirtiyor.