Siyasi şov! Esenyurt'ta Ahmet Özer tiyatrosu
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından partinin “demokrasi nöbeti” başlatacağını duyurdu. Ancak bu açıklamalar, özellikle “işgal” söylemi ve nöbet kararının etkisizliğiyle tartışmaları beraberinde getirdi.
Özel, kayyum atanmasını “işgal” olarak tanımlarken, partinin bu duruma asla sessiz kalmayacağını söyledi. Ancak CHP’nin geçmişteki kayyum süreçlerine dair sessiz tutumu düşünüldüğünde, bu çıkışın samimiyeti sorgulanıyor. Özel’in “Ahmet Özer gerçek bir vatanseverdir” ifadesi ise bu nöbetin bir kişiyi savunmaktan öteye geçip geçemeyeceği konusunda şüpheler yaratıyor. Ahmet Özer’in tutuklanma sürecindeki hukuki sorunlar elbette eleştirilmesi gereken bir durum, ancak bu süreçte CHP’nin meseleyi bir demokrasi mücadelesinden ziyade siyasi bir şova dönüştürdüğü izlenimi oluşuyor.
CHP’nin Esenyurt Nöbeti: Demokrasi Savunması mı, Göstermelik Direniş mi?
Parti yönetiminin nöbeti, il örgütlerinin dönüşümlü katılımı ve mahalle toplantılarıyla destekleyeceğini açıklaması, direnişin daha çok bir algı yönetimi çabası gibi algılanmasına yol açıyor. Her iki günde bir sanatçılar ve gazetecilerin Esenyurt’ta ağırlanacağı duyurusu, meseleyi popülerlik kazanma girişimine çeviriyor. CHP, Esenyurt halkının hizmet alamadığı yönündeki iddiaları gündeme taşısa da, partinin bu söylemlerinin ötesinde somut adımlar atmakta yetersiz kaldığı görülüyor.
Özel’in “Bariyerleri kaldırın, bu işgali bitirin” çağrısı sert bir dil taşısa da, Esenyurt’taki halkın gündelik sorunlarına çözüm olabilecek adımları işaret etmek yerine, genel bir siyasal mesaj vermekle sınırlı kalıyor. CHP’nin yüzde 51 oyla kazandığını sürekli vurgulaması ise, seçmen nezdinde haklılık yaratmaktan çok, partinin mağduriyet söylemine sarıldığını gösteriyor.
Bu süreçte CHP’nin yapması gereken, yalnızca söylemlerle yetinmek yerine, hukuki mücadeleyi güçlendirmek ve halkın gözünde gerçek bir değişim yaratabilecek adımlar atmak olmalıydı. Ancak şu anki tablo, CHP’nin Esenyurt’taki nöbetini bir direnişten çok, göstermelik bir siyasi hamleye dönüştürüyor.
Özgür Özel ne demişti?
CHP lideri Özgür Özel, MYK toplantısının ardından yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:
''Kayyum değil işgal altında olduğumuzun altını bir kez daha çizmek istiyorum. CHP; belediyesine kayyum yollanmasına, işgal edilmesine sessiz kalacak, birkaç gün tepki gösterip susacak, bunu unutacak, bu sürecin böyle gitmesine izin verecek ve teslim olacak bir parti değildir.
Ahmet Özer göreve dönene kadar demokrasi nöbetine devam etme kararı aldık. İlk 20 gün oldukça zorlu geçti. Belediye meclis üyelerimiz artık seçildikleri belediyededir. Ancak onların orada bulunması denetleme faaliyetlerini izlemeleri önemli bir kazanım ve güvencedir. Ancak bu işgal bir an önce sonlanmalı. Ahmet Özer görevine geçene kadar belediye başkanvekili belediye meclis üyeleri içinden seçilmelidir.
Sürekli bir elimiz ve gönlümüz Esenyurt'ta olacaktır. Biz nöbete devam kararı aldık. Her iki günden birinde CHP'nin bir ili, bir il örgütü bütün seçilmişleri, il başkanları, ilçe başkanları, belediye başkanları her iki günde bir Esenyurt'ta olacak. Onların olmadığı günlerde ise bugüne kadar büyük bir dayanışma gösteren tün siyasi partiler ve sanatçılarımız, gazeteciler, düşün insanları, yazarlarımız o günlerde meclis grubumuz tarafından ağırlanacak, onlara eşlik edilecek.