Siz hiç Mevlana İdris masalı okudunuz mu?

Yazar Mevlana İdris’in hayvanlarla ilgili masal kitapları Vakvak Yayınları'ndan seri olarak çıktı. İbrahim Taha Gültekin seriden okuduğu kitapları sizler için yazdı.

Hiç Mevlana İdris masalı okudunuz mu? Ben okudum. En son güzel ciltlenmiş şekilde görünce kitaplarını, dayanamayıp tekrar okudum.

Uçan Eşek masalında masalın kahramanı bir eşektir. Bu eşek hayatın anlamını aramakta fakat bulamamaktadır. Bence hayatın anlamını birilerine sorsaydı iyi olurdu, bulabilirdi. Çünkü onun için hayatın anlamı insanlara faydalı olmaktır. Eşek bunun için yaratılmıştır. Normalde eşekler bunu bilir ama galiba bu masaldaki eşek bunu bilmiyor.

Bizim bu masaldaki eşek hayatın anlamını uçmak zanneder. Fakat eşekler uçmak için değil yeryüzünde yürümek için yaratılmıştır. Uçabilmek için çok heveslenmiş, uçmayı hayal etmiş. En sonunda bunun için kuşlardan yardım istemiş. Kuşlar bunun saçma bir fikir olduğunu anlamışlar ama yine de tüylerinden eşeğe bir kanat hazırlamışlar. Eşek 8 kuştan yardım istemiş, 8 kuş ise 800 kuşa söyleyip her biri kanat vermiş.

Eşek kanatlı eşek olunca sürekli uçmuş. Uçakla karşılaşmış mesela, onları böö diyerek korkutmuş.

Göklerin sorumsuz eşeği olmuş, ayı ısırıp ayın bir parçasını kendisine fener yapmış.

Çok yaramazlık yaptığı için 800 kuş bu uçuşa bir son vermek istemişler. Bir ata kanat takıp o atın eşeği yakalamasını sağlamışlar. At eşeği yeryüzüne indirmiş.

Eşek uçmuş, uçmuş, o kadar uçmuş ki...

Masalı okurken şöyle düşündüm: Kuşlar kanatlarından koparıp eşeğe kanat yaparken canları acımamış mıdır? Onlar kanat yaptıklarında bu kanat ile eşek gerçekten de uçabilmiş fakat dengeli uçabilmesi için biraz daha uzun bir kuyruk gerekmez miydi, bunu da düşündüm ama masal deyip geçtim.

Eşek uçmuş, uçmuş, o kadar uçmuş ki uyumak için bile yeryüzüne geri inmemiş. Nasılsa öyle hiç yorulmadan uçabilmiş. Masalda eşeği geceleyin uçarken gören çocuklar korkuyorlarmış. Ben uçan eşeği gece gören çocuklardan olsaydım ben de korkardım.

220120171640161802442_3.jpg

Bugün eşekler ortada hiçbir şey olmadığı halde anırıp dururlar fakat kuşlar bu zavallı hayvanlara başlarını çevirip bakmazlar bile. Masalı okurken şunu düşünmeden edemedim; kuşlar tüylerini geri aldıklarında kendilerine tüylerini nasıl geri yapıştırabilmişler, bunu merak ettim.

Mevlana İdris'in diğer kitapları da çok güzel

Ben bu kitabı iki defa okudum. İlk defa birkaç yıl önce okumuştum. Kitabın yeni hali daha hoşuma gitti. Resimleri önceki baskısıyla aynı. Dağıstan Çetinkaya resimlemiş. Serinin diğer kitaplarını da okudum. Serideki her kitabın en başında her bir hayvanı bir tren vagonuna bindirmişler, altına da masal kitabının adını yazmışlar. Bu düzenleme güzel olmuş. Her kitaptaki hayvan bir konuşma balonu ile okura sesleniyor.

Dağıstan Çetinkaya’nın yazıp çizdiği kitaplardan Böcekistan’ı da çok güzel bir kitaptı. Onu hiç unutamıyorum. Bir de “Ece ile Keçe” serisini unutamıyorum. On kitaptan oluşan bir set idi, harika idi. 64 sayfadan 640 sayfa ama okurken 20-30 sayfa gibi geliyor, hemen bitiyor. O seti en az üç kere okumuşumdur.

Bu Mevlana İdris masalları çok güzel kitaplar, herkese tavsiye ederim. Bu kitapların tümünü yani 9 kitabı iki günde bitirdim. Bu serideki kitaplardan en çok Gazoz Çeşmesi ve Filozof Köpek kitaplarını sevdim. Bir de bu Uçan Eşek’i.

Kuyruğu Dumanlı Kedi kitabında kedi çok meraklı bir kedi olduğu için yaramazlık yaparken yanlışlıkla kuyruğunu yakıyor. Aynanın içine giriyor. Onu aynada gören herkes korkuyor.

Gazoz Çeşmesi’nde bir fil okuldan dönen çocuklara gazoz ve sütlü kahve ikram ediyor. Ama sonra annesi o file kızıyor. Ben kitabı okurken oradaki sütlü kahveden içmeyi çok istedim. Çok eğlenceli bir kitap idi.

Kirpinin Bahar Konseri çabuk biten bir masal idi. Bir kirpi konser vermeye başlamış ormanda. Arslan da kirpinin kirpi dilinde söylediği şarkıları diğer hayvanların diline çevirmiş. Ama tercüme ederken çok fazla bağırarak tercüme ettiği için bütün hayvanlar korkup kaçmış.

Vejetaryen Aslan kitabını önceden bir kere daha okumuştum. Çok güzel idi. Aslan bir gün ormanda et yemeyi yasaklamış. Kimse birbirini yemeyecekmiş. Kral Aslan bir bakkal açmış. Herkese meyve, sebze, kuruyemiş gibi baklagiller, sarmalar dolmalar veriyormuş. Bunları hayvanlar aslanın kendilerine verdiği heybelerine koyuyorlarmış. Bir gün ormana bir avcı gelmiş. Kimse birbirini yemediği için ormanın nüfusu çok artmış. Bunu fark eden avcı diğer avcı arkadaşlarını çağırmış. Ama hayvanlar onları tuzak yapıp kıstırmışlar. Sonra onların bütün tüfeklerini kırmışlar. Avcılara yiyecekler vermişler. Ve serbest bırakıp göndermişler.

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.